6.BÖLÜM: RUH BAĞI

5.1K 492 551
                                    


6.BÖLÜM: RUH MÜHRÜ!


-İYİ OKUMALAR!-


Ben canımı sokakta bulmuş biri değildim, ama şu an canını sokakta bile bulan birinin yapmayacağı bir şey yapıyordum. 

Varisin kalesinin tam da önündeydim. Hatta kapıyı bile çalmak üzereydim.

Kapıya bakarken dudak büzdüm, eğer buradan sağ çıkarsam adak adamayı kafamın bir köşesine yazdım. Neyse ölürsem en azından kimin yaptığını tahmin edebilecekleri bir not bırakmıştım.

'Yapmamam gereken bir şey yapıyorum, bir kaç gün ortada olmazsam ölmüşümdür.'

Evet, tam olarak da bunu yazdım. Bence yeterince açıklayıcıydı. İçimden bir ses Ryan'in beni bulursa yaşatmayacağıydı. Gerçi Varisin adını bile anmama izin vermiyorlardı.

Büyük ahşap kapıya vuracağım sırada kapı iki yana doğru ardına kadar açıldı. Tabi varisin benden haberi olmaması imkansız ötesi gibi bir şey. Açılan kapıdan içeri girdiğim an kulağıma tanıdık bir ses doldu.

"Burada ne işin var! Canına mı susadın sen!?" Sinirle üzerime gelen Kızıl Deriliyle yüzümü buruşturdum. Hangi yüzle karışıyordu karşıma bu? 

"Seni hiç ilgilendirmez." Sinirli yüzüne sinir daha da eklenirken yanımda bitti. Kulakları sinirden kızarmıştı ve kızıl gözleri bildiğin yanıyordu.

"Bak, Darel şu an fazlasıyla sinirli. Sarhoş olmasını saymıyorum bile! Hemen buradan git, sana zarar verebilir." Sesine yansıyan endişe kaşlarımın havalanmasına sebep oldu. Cidden endişeleniyor muydu? Endişelenmiyordu, rol yapıyordu. Onun gibi insanların yapabileceği tek şey rol yapabilmekti.

"Sana ne, ölecek olan benim bu niye sana batıyor? Unuttuysan hatırlatayım, ben küçüklüğümden beri babamın en büyük düşmanıydım. Hayli düşmanla nasıl başa çıkılması gerektiğini iyi biliyorum." Bana söylediği o sözlerin hiç birini unutmadığımı yüzüne vururken sesiz kaldı. Yanan gözleri bir nebzede olsa indiğinde söze girdim.

"Şimdi, varis nerede?" Üzerime doğru bir adım atarken uzun saçlarından bir kaç tutam yüzüne düşmüştü.

"Sonun çoktan yazıldı Catherina, ve sen sonun olacak şeye koşuyorsun." Başka bir şey demeden açık kapıdan çıktığında alayla güldüm. Tam bir korkaktı. Kapılar onun ardına kapanırken bu defa ayak sesleri duydum. Bakışlarımı kapıdan çektim ve merdivenlerden inmekte olan Darel'e çevirdim. Merdivenlerden ağır ağır inerken elindeki kadehi havaya kaldırdı.

"Kehanetteki Kadın, bende seni bekliyordum." Dediğinde gözlerim hafifçe irileşti ve dudaklarımdan bununla tamamen bağımsız bir cümle çıktı.

"Sen gelen herkesi çıplak mı karşılıyorsun?!" Dehşete kapılmış sesimle benim buzullarıma baktı, dudakları gerilirken yüzünde arsız bir sırıtış belirdi. Üzerinde bir şey yoktu, altında ipek bir gecelik vardı. 

"Herkesi değil, sadece seni." Deyip son basamağı da indi. Sarhoştu, yani koskoca Karanlığın Varisinin bu kadar nazik olması imkansız.

"Kızıl Derili peki?" Alaylı sesimle sırıtışı silindi, tek omzunu silkerken memnuniyetsiz bir tonda söze girdi.

YIKIM SEREMONİSİ SERİSİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin