39. BÖLÜM|
VEDA HUTBESİ!Bölüm Müzikleri:
Broken
Remembrance
-İYİ OKUMALAR-
Babam beni sevmezdi, onu tanıdığımdan beri bir kere bile saçlarımı okşamamış, çekmişti. Babam vardı, aynı zamanda yoktu. Şimdi ellerimin arasındaki kanla dolu küçücük şişe onu benden alacaktı, artık bir babam var diyemeyecektim. Bu iyi miydi bilmiyorum ama ölmesini istiyordum. Biliyordum ki onun Sevgisi benim çocukluğuma, sarışınıma, geçmişime ihanetti.
Lanetliydi, bu lanet benim yüzümden ona işlemiş, hayatını sonlandırmama sebep olmuştu. Lucas lanete baş kaldırabilmişken o nasıl olurda yenememişti anlamıyorum. Belki sevgisi o kadar büyük değildi, belki gerçekten de benden nefret ediyordu. Belki de lanet sadece bir bahaneydi.
Tanrıya bana verdiği yaşam için suçlamıştım, böyle bir ailenin içinde doğup büyümek ruhumu tüketmişti. Beni tüketmişti. Bir depremin ardında, enkazın içinde kalmış gibiydim. Enkazın üzerine bina dikmeye çalışıyorlardı, ölmek üzere olan bedenimin üzerine bina inşa ediyorlardı.
"Catherina." Duyduğum fısıltıyla bakışlarımı yavaşça duvar köşesinde beni izleyen kız kardeşim, sarışınıma çevirdim. Uzun zamandır görmemiştim onu, sarı saçları omuzlarına dağılırken gözleri yaşlarla dolmuştu.
Küçüktü, benim kız kardeşim çok küçüktü, adını bile bilmediğim kız kardeşim öldüğünde ufacık bir çocuktu. Ruhu güzel bedenini terk edip uzun bir yolculuğa çıktığında küçüktü, küçüktüm. Belki büyük olsaydım onun yaşamasını sağlayabilirdim.
"Yapma," sesi titriyordu. O babamızın yaşamasını mü istiyordu? Onu öldüren babamızı, onu yok edene babamızı... dudaklarını araladı, sözleri duymamıştım ama ne dediğini beynimin duvarları arasında net bir şekilde duymuştum. "pişman olacaksın." Olacaktım, en azından başımı yastığa koyduğumda vicdan azabı çekmeyecektim.
Ben ona ihanet etmiyordum, babamın sevgisini kabul etmiyordum ama o babam için göz yaşı döküyordu. Ona kızamazdım, o bizim babamızdı, onu sevmesi normaldi.
"Üzgünüm sarışınım, mecburum." Çaresizdim, sanırım en acısı bu yolun hepimizi yakıp yıkacağını çok iyi bilmemdi. Bu yol bize yıkım getirecekti, bu yol bize ölüm getirecekti. Bu yolun sonunda ruhum bedenimi terk edecekti.
"Bu yolu seçersen hepimizin kaderiyle oynanmış olacaksın." Alex'in bedeni kardeşimin yanında belirdi, yüzü solgundu, olacağım karar onu da etkiliyordu. Ama mecburdum, eğer babamı değil de başka bir Lordu öldürürsem plan ortaya çıkacaktı.
Ben ölmeden önce arkamda bir enkaz bırakmak istiyordum, ben mutlu olamıyordum onlarda mutlu olmamalıydı. Mutluluğu benden çalan hainlerin mutlu olması canımı yakıyordu.
Babanı öldürmek istiyorsun, bunun sebebi intikam değil, sevgi. Sen sevilmeyi kaldıramıyorsun, sen babanın seni sevebileceğini kaldıramıyorsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKIM SEREMONİSİ SERİSİ (+18)
Fantasy|+18| BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEK "Çektirdiğin acıya rağmen taştan yüreğim hâlâ seni arzuluyor... ama biliyorum ki sen bana yasaklısın. Yasaklı elmanın Hava ile Adem'e yasaklı olduğu gibi sende bana yasaklısın Lilith... ve ben yasaklı olanı delice...