|+18| BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEK
"Çektirdiğin acıya rağmen taştan yüreğim hâlâ seni arzuluyor... ama biliyorum ki sen bana yasaklısın. Yasaklı elmanın Hava ile Adem'e yasaklı olduğu gibi sende bana yasaklısın Lilith... ve ben yasaklı olanı delice...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-İYİ OKUMALAR -
Darel hiç bakmadığı bir nefretle bana bakıyordu. Gözleri öldürme arzusu ve nefretle yanarken bu ateşte beni öldüreceğini tahmin edemezdim.
Yıllardır ölümle iç içe büyümüştüm, öldürmeye ve birinin ölümünü izlemeye alışıktım.
Ama şimdi onun gözlerinde kendi ölümümü görüyordum...
Elimdeki kılıcı yavaşça kaldırdım. Onunla savaşmak zorundaydım, onu yenmek zorundaydım çünkü beni geçmeyi başarırsa bu adayı yok etmekle kalmayacaktı.
Uçuşan kızıl saçlarım ve elimdeki kılıç ile onun karşısında olduğumu adeta bağırıyordum.
"Yolumdan çekil, çekilmezsen seni öldürmek zorunda kalacağım." İnsan dışı bir kalınlıkta çıkan sesiyle dudaklarımda bir gülümseme belirdi. Vicdansız bir kadındım, bunu çok iyi biliyordum ama Darel'i pişman olacağı yollara sokmak istemiyordum.
"Seni karanlıkta bırakmayacağım Darel, bütün ateşimi söndürsende seni karanlıkta bir başına bırakmayacağım." Buz sözleri ben bile kendimden beklemiyordum. Ben Darel'i yapayalnız bırakmak istemiyordum, onu aydınlığın olmadığı bir odada bırakmak istemiyordum.
O karanlıktı, biliyorum ama içinde kalan merhameti kaybetmesini istemiyordum. Eğer o merhameti kaybederse neler olacağını çok iyi biliyordum.
Darel'in dudaklarında bir sırıtış belirdi.
"Ölmeye hazır mısın kehanetteki kadın." Gülümsedim.
"Kehanetteki kadını öldüremeyeceksin, kehanetteki adam. Karanlığında yanan tek mumu söndüremeyeceksin." Dediğimde bir anlığına bile olsa kan kızılı gözlerinde sevgiyi gördüm ama bu çok kısa sürmüştü.
"Karanlığı engelleyen her şeyi yok edeceğim, tıpkı birazdan seni unutulmaya mahkum edeceğim gibi." Elindeki hançerin ucunu okşadı.
"Hatta cesedini kız kardeşinin yanına gömeceğim." Sözleri nefesimi kesmeye yetti, bedenim acıyla titrediğinde dudaklarında bir sırıtış belirdi. Bu acı ilk defa kaldıramayacağım kadar ağırdı, ilk defa bu acının yükü altında eziliyordum.
"Unutmuşum, senin kardeşinin bir mezarı bile yoktu değil mi? O zaman bende senin cesedini yok ederim." Dediğinde derin bir nefes aldım.
Acını nefrete dönüştür Catherin, bu kadar aptal olma! Zayıflığından yararlanıyor, bunu cezasız mı bırakacaksın?
İç sesimin dedikleriyle yavaşça havada süzülerek Darel'in yanına yöneldim. Kızıl Hilalin etkisi yüzünden bedenim havalanmıştı, saçlarım kana bulanmışçasına parlarken buzul gözlerimin maviliğini yitirip kana bulandığını hissediyordum.
