Artık gerçekten yeterdi. Hayatım boyunca babamın bana ve sevdiklerime yaptıkları, huzurlu olmamıza bile engel oluyordu. Sadece o konakta değil dünyanın hiçbir yerinde yaşadıklarım peşimi bırakmıyordu.
Ağlamaya başladım gözyaşlarımı sessizce serbest bıraktım. Ferit yanıma geldi."Seyran iyi misin, neye yeter?"
"Değilim, iyi değilim kabus gördüm" gözyaşlarımı silip durdurdum.
"Anlatmak ister misin?"
"Belki birgün anlatırım,şu ara böyle oluyor, ama umarım tekrarlamaz "
"Seyran eğer bana anlatırsan rahatlarsın, tek başına uğraşma"
"Geçti Ferit, altı üstü bir kabus, boşver, geçer merak etme, sen nereye gidiyorsun?" dedim.
"Dedeme çizimi vereceğim, sonra kahvaltı var, hazırlan sen de bugün Korhan'ların gelini olmak neymiş anlayacaksın" dedi gülerek.
Sonra dedesinin yanına gitti. Odada yalnız kaldığımda banyoya gittim ve duş aldım, kendime gelmek için çaba sarf ediyordum. Günlük bir bakım yapıp, üzerime güzel ve sade beyaz bir elbise giydim. Saçlarımı rahatça salık bıraktım. Kahvaltı saati çok yaklaştığında, aşağı indim. Ferit ve dedesi hariç tüm aile salondaydı. Günaydın faslını geçip masaya oturduk. Hemen ardından Ferit'te gelip yanıma oturdu. Gözlerimle sorar vaziyette sessizce yaklaşıp
"Beğendi mi ?" dedim. Gözlerini evet anlamında kırptı. Halis Ağa da teşrif ettiğinde sakin bir kahvaltı yapıldı. Ardından Ferit'in değimiyle Korhan olmak neymiş onu gördüm. Tüm aile sırayla bana değerli takılar ve hediyeler verdi, en ilgimi çeken Orhan babamın bana araba almış olmasıydı. Elbette kullanmak isterdim ama ehliyetim yoktu. Neyse ki ehliyet alınması zor olan bir şey değildi. Pek acelem olmasa da bunu da başaracaktım. Bana sunulan fırsatları kullanmak en doğal hakkım sonuçta.
Halis Ağa Ferit'i yaptığı çizimi beğenmesinden dolayı ,tasarımların en önemli durağı olan han' da bulunan atölyeye, anladığım kadarıyla kolsuz usta diye değer verdiği birinin yanına gönderdi. Sanırım Ferit bugün çıraklık yapacaktı. Varlıklı bir aile olmalarına rağmen böyle bir şey yapacak olması hem iyi hem kötüydü. Halis Ağa sandığımdan da fazla otoriter olmalıydı.Yalıda sessizlik hakim olduğunda, bugün aldığım hediyeler arasında olan yeni telefonumla, annemi aradım, ulaşılamıyordu. Ablamın telefonu yoktu bu yüzden halamı aradım ama ona da ulaşamadım. İşleri vardır diye düşündüm ve hava almak için terasa çıktım. Deniz muazzam görünüyordu. Temiz havayı soluduğum sırada odamın kapısı tıklandı. Bu yalıda her oda bir ev sayıldığından dolayı, gidip kapıyı benim açmam gerekiyordu. Gelen Gülgün annem ve Asumandı.
"Canım gelinim benim, nasılsın, yeni hayatına alışabildin mi?"
"İyiyim sağolun, alışmaya çalışıyorum "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALI ÇAPKINI _Alone_
FanfictionTek isteğim okumak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaktı. Bu hayali kurmuş olmak hata mıydı yoksa? Herşey tek gecede değişebilir mi? Değişebilir daha güzel olacaksa neden olmasın ...