Kulağıma dolan cümleler, kendimi fazlasıyla değerli ve iyi hissettirmişti.
"Gülşah, sen benim iyi bir arkadaşımdın ama bu söylediklerin gerçekten iyi bir arkadaş olmadığının göstergesi. Farkında mısın ben evli ve mutluyum. Hatta bir bebeğim olacak. Sen nasıl bu kadar kötü biri olabiliyorsun? Evli bir adama, seni seviyorum. Karın öğrenmez falan, bunlar ne demek ya? Lütfen bir daha beni arama! Geldiğin yere geri dön."
Arkasına saklandığım duvara sırtımı yaslayarak derin bir nefes aldım. Yüzümde derin bir gülümseme oluştu. Ferit benim hayatımda gördüğüm en doğru adamdı. İyi ki benim kocam diye iç geçirdim. Bakışlarımı yeniden onlara çevirdim ve Gülşah'ın masadan kalkıp kafeyi terk ettiğini gördüm. Şuan o kadar sevinmiştim ki gidip Ferit'e sarılmak istedim.
Hızlıca Ferit'in yanına gittim ve elimdeki poşeti masaya bırakarak sımsıkı sarıldım kocama. Bana şaşkınca bakıyordu. Sarılmamız sonlandığında haklı olarak nereden çıktın dedi.
"Seni ziyarete geldim. Ama şirkette bulamadım. Burada olduğunu söylediler."
"Gülşah'ı gördün mü. Şimdi yanımdaydı?"
"Gördüm, senin ona söylediklerine de şans eseri, kulak misafiri oldum"
"Söylediklerimi duydun yani?"
"Evet. Seninle gurur duyuyorum"
"Seyro şuan o kadar mutlu oldum ki anlatamam. Yani sana olan bağlılığımı böyle görüyor olman..ya canım karım benim" diyerek gülmeye başladı.
"Tamam Fero bey, siz yine de ipleri çok salmayın. Gözüm üzerinde bilesin.."
Gülüştük.
"Seyran burada yemek yiyelim istersen? Poşetinde ne var?" diye sordu, masanın üzerindeki poşeti işaret etti.
"Canım çok çekti. Gidip kendime acai bowl aldım. Sonra senin de sevdiğin aklıma geldi. İkimiz yeriz diye yanına geliyordum."
"Burada yiyelim onları o zaman. Düşünceli karım benim. Yanına da birşeyler söyleyelim"
Ferit'le birlikte bulunduğumuz mekanda biraz vakit geçirdikten sonra benim resim atölyeme gitmeye karar verdik. Şirkete giderek Ferit'in odasına geçtik. Yarım kalan çizimini yanımıza aldık. Masanın üzerinde duran Ferit Korhan yazısı dikkatimi çekmişti.
"İsmin masana çok yakışmış." dedim gülerek.
"Hâlâ görmedin anlaşılan?" diyerek yanıma yaklaştı.
"Neyi görmedim?" diye sorduğumda, masanın üzerindeki fotoğrafı işaret etti.
Benim fotoğrafımı çerçeveletip buraya yerleştirmişti.
"Ferit inanmıyorum. O yüzden soruyordun bana, hangi fotoğrafını daha çok seviyorsun diye"
"Ne sandın karıcığım. Sen en sevdiğim fotoğrafım bu dediğinde hemen çıkarttım. Sana bakarak tasarım yapıyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALI ÇAPKINI _Alone_
FanfictionTek isteğim okumak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaktı. Bu hayali kurmuş olmak hata mıydı yoksa? Herşey tek gecede değişebilir mi? Değişebilir daha güzel olacaksa neden olmasın ...