SEYRAN'dan
Artık bebeğimiz değil, bebeklerimiz diyorum. Çünkü karnımda 1 değil 2 can taşıyorum. Ferit'le bebeklerimizin cinsiyetlerini öğrenmemizin üzerinden yaklaşık 4 ay geçti. Şu anda hamileliğimin 8. ayındayım. Herşey yolunda ilerliyor. Okuluma ve derslerime hiç ara vermeden yıl sonuna ulaştım. Yani ilk üniversite yılım sorunsuz bitti ve ders notlarım çok iyiydi. Hamileliğimin hiçbir dezavantajını görmedim.
Kendi aileme ve Korhan'lara ikiz bebek bekliyoruz dediğimizden beri yüzlerinden gülümseme hiç eksik olmuyor. Ama en çok Ferit'le biz gülüyoruz çünkü bu telaşlar ve ailemizin hızlıca genişleme durumu fazlasıyla heyecanlı. Karnımdan sık sık tekmeleme hareketleri hissediyorum ve buna genelde Ferit'te şahit oluyor çünkü şirkette olmadığı her an yanımda oluyor. Bana en büyük desteği de sağlayan sadece en sevdiğim adam oluyor.
Ablam ve Abidin abi de düğün telaşı içindeler. Bir ev buldular ve içini yaşamaya hazır vaziyete getirdiler. Babam hiçbir şeyi sorun etmiyor, zaten Halis ağa sürekli ensesinde.
Bugün Ferit'le birlikte, eşli gebe okulu eğitimine gideceğiz. Bebeklerimiz için bilgili bir anne baba olmalıyız. Kendi geçmişime baktığımda sadece hayal kırıklıkları görüyorum. Yaşanmamış bir çocukluk görüyorum. Umutsuz ve zor bir yaşam görüyorum. Bizim ailemizin böyle okullara gitmesi bir yana dursun, saçımızı okşamaktan bir haberlerdi. Annem hayatı boyunca görmediği sevgiyi bize elinden geldiğince vermeye çalıştı. Babam da bize verilen ufacık sevgiyi bile eritmeye yemin etmişti. Asla geri dönmek istemeyeceğim bir çocukluğum vardı.
Oysa ki her büyümüş insan çocukken herşey daha güzeldi, keşke o günlere geri dönebilsek der. Bunu diyememek acı bir durum. Şimdiki hayatımın bana kattığı tüm güzellikler için yeniden şükrettim.
Ben duşumu almış ve üzerimi giyinip bakımlarımı yapmıştım. Banyodan çıkmadan önce aynanın karşısında son bir defa daha büyümüş karnıma baktım ve yüzümde bir tebessüm oluştu. Odaya geçtiğimde Ferit hala uyuyordu. Yatağa doğru yaklaşıp yanına oturdum ve saçlarını okşadım.
"Ferit ben seni az önce uyandırmadım mı? Hâlâ uyuyorsun olmaz ki böyle" dedim gülerek.
"Seyran ben gerçekten uyandım aslında ama sonra bir anda yine uyumuşum. Hiç hatırlamıyorum, yoksa geç mi kaldık?" diye panikle sordu.
"Hayır sakin ol geç kalmadık, zaten önce kahvaltı yapacağız. Ben çok acıktım, sen de istersen öyle yapalım"
"Olur ben de her zaman açımdır biliyorsun. Ama bir an önce hazırlanmazsam hiçbir şey yapamayacağız" diyerek hızlıca yataktan kalktı.
Banyoya girdi ve ben de o sırada odadaki diyafondan mutfağa seslendim.
"Şefika'm!"
"Buyurun Seyran hanım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALI ÇAPKINI _Alone_
FanfictionTek isteğim okumak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaktı. Bu hayali kurmuş olmak hata mıydı yoksa? Herşey tek gecede değişebilir mi? Değişebilir daha güzel olacaksa neden olmasın ...