Korhanlar yeni ve heyecanlı bebek haberini aldıktan sonra fazlasıyla mutluluklarını belli ediyorlardı. Okuluma gidip geliyordum. Ferit'te şirkete gidiyordu, yeni tasarımlarını Halis Ağaya sunuyordu. Okul çıkışında resim atölyeme arkadaşlarımla birlikte gidip proje ödevimizi yapıyorduk.
Bugün okul çıkışı yine atölyeme geçmiştik ve bu defa Ferit şirketten erken çıktığı için bizim yanımıza ziyarete gelmişti. Gelirken de acıktığımızı tahmin ederek hepimize pizza almıştı. Geldiğinde arkadaşlarımla tanıştı. Masanın etrafına hep birlikte oturduk, yemeğimizi yedik. Muhabbet ettik. Benim de artık arkadaşlarım vardı. Geçmişine sünger çekmiş biriydim.
Hamileliğim beni yormuyor, aksine daha da heyecanlı ve hareketli bir hale büründürüyordu. Aldığım vitaminler sayesinde toparlamıştım. Henüz aşerme zamanım gelmese de canım ne çekerse ciddiye alıyor ve içimde hayata tutunan canın, hiçbir şeyden mahrum kalmasına izin vermiyordum, Ferit zaten kesinlikle izin vermezdi. Sürekli her konuda bana yardım ediyor, gözünü üzerimden ayırmıyordu.
Atölyemde arkadaşlarımızla olan çalışmam bittiğinde yavaştan herkes ayaklanmıştı. Gidenleri yolcu ettik ve herkes gittiğinde Ferit'le baş başa kaldık. Belime ellerini doladığında, teması ne kadar çok sevdiğimi ve hatta temas bağımlısı olduğumu hissettim. Ellerimi Ferit'in boynuna doladım. Yüzüme en yakın mesafeden konuştu.
"Karnın doydu mu sevgilim benim?"
"Bebeğimizin doyup doymadığını sorduğunu düşünüyorum" dedim cevabını merak ederek.
"Seyran ben zaten her zaman senin karnının doyduğundan emin olmak istiyordum. Sen yediğin zaman ben doyuyordum. Biliyorsun "
"Biliyorum, senin sayende kahvaltıyı bile seviyorum artık " dedim tebessüm ederek.
"Evet aşkım, şimdi bir can daha taşımaya başladın. İkinizi birden düşündüğüm için daha sık soruyorum. Sen de benim bebeğimsin zaten" dedikten hemen sonra alnıma yoğun bir öpücük kondurdu. Gözlerimiz birbirinde takılı kaldı. Aklıma gelen şeyle kısa sessizliği bozdum.
"Babamlar bizi akşam yemeğine bekliyor. Bebek haberini veririz, bu haberi vermek için çok geç kaldık zaten. Ablam artık ağzımı tutamayacağım, bir an önce söyleyin bizimkilere diyor"
Kahkaha attık.
"Suna ya, baldıza bak sen, blöf yapmış. Ağzının ne kadar sıkı olduğunu biliyoruz neyse ki"
Gülüştük.
"Ferit İfakat yengen izin verirmi?"
"Seyran artık izin vermemek gibi şeyler eskide kaldı. Aileye torun verecek olan bir gelinsin sen. Karım benim ya, dedemin gözdesiyiz. Rahat ol sen"
"Öyle diyorsan öyledir. Ben de artık ona göre davranırım"
"Evin hanımı ve beyi biziz Seyran"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALI ÇAPKINI _Alone_
FanfictionTek isteğim okumak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaktı. Bu hayali kurmuş olmak hata mıydı yoksa? Herşey tek gecede değişebilir mi? Değişebilir daha güzel olacaksa neden olmasın ...