14. Bölüm

3.4K 119 44
                                    

Ferit'in üzerinde kıpırdamadan öylece duruyordum, çünkü kıpırdamak için hiç müsait bir durumda değildik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ferit'in üzerinde kıpırdamadan öylece duruyordum, çünkü kıpırdamak için hiç müsait bir durumda değildik. Her ne kadar sarhoş olsa da beni hissederdi, bir an önce üzerinden çekilmeliydim.

"Seyran, karım benim" diye sayıklıyordu, yüzümüz yakın olduğu için gözlerimizde karşı karşıyaydı.

"Seni istiyorum, Seyran seni öpebilir miyim? Lütfen" söylediği seyleri sarhoş olduğu için ciddiye almıyordum. Acilen kucağından kalktım. Elim ayağım titriyordu toparlanmaya çalıştım.

"Su ister misin Ferit?"

"Olur içerim olur" gülerek böyle söyledi, bu hali fazlasıyla komikti. Ayakkabılarını yatağa değdirmeden çıkardım, su verdim, ağzından damlatarak içti, bebek gibiydi ve kendi kendime gülme krizine girmiştim. Ferit kendini yatağa geri saldığında üzerine battaniyeyi geçirdim. Bir anda aklıma dedesinin çizim görevi verdiği geldi. Sabahın erken saatinde çizimi isteyecekti, umarım çizmiştir diye geçirdim içimden. Çünkü Ferit, dedesinin kendinde ışık görmesini gerçekten çok istiyordu.

Masadaki çizime baktım, çok güzel bir yüzük çizmişti ama renksizdi, bitmemişti. Ufak dokunuşlar yaptım, bu yaptığım doğru mu bilmiyorum ama Ferit bu haldeyken sabah aceleyle asla bitiremezdi, eline geçen bu fırsatı kaybetmesine asla izin veremezdim. İşim bitince koltuğa yattım, uyudum.

FERİT'ten

Sabah uyandığımda yatağımda yatıyordum. Geceye dair birşeyler hatırlamaya çalıştım, barda Abi'yle içtiğim geldi aklıma. Fırladım yatakatan Seyran'ı aldattım mı diye düşündüm, kafayı sıyıracaktım, hatırlamadım. Sakince düşünmeye çalıştım, Abi beni çağırdı gittim ve ailevi durumları yüzünden kendini içkiye vermişti, ettiğimiz muhabbet sonrası taksiye binip eve geldik. Başka birşey yoktu. Hatırladıklarım sayesinde içim rahatladı, eski hayatımdan kopmuştum, en ufak bir yanlış dahi yapamayı istemiyordum. Eğer dün gece yanlış bir şey yapsaydım, kendimi asla affetmezdim.

Seyran koltukta uyumuştu, yatağımda oturmuş onu izlerken, odamızın kapısı çaldı. Kalkıp baktım, gelen Latif bey'di, aklıma dedemin çizimi geldi, çok üzüldüm, elime geçen fırsatı kaçırmıştım, çizimi bitiremedim. Dedem beni yanına çağırmış bekliyordu. Kara kara düşündüm, asla yetiştiremezdim. Ümitsizce masadaki çizimi almak için yöneldim, gözlerime inanamadım. Mucize gibi bir şeydi bu, bunu yapsa yapsa Seyran yapardı. Koltukta uyanmaya çalışan Seyran'ın yanına koştum ve o daha gözlerini açmadan yanağına öpücükler konurdum.

"Seyran'ım benim ya, karım, ömrüm, helalim, sen neler yapmışsın ya, dile benden ne dilersen, Antep fıstığım" öpmeye devam ediyordum.

"Ferit tamam dur boğuldum, dur sen neredeydin gece?" Geri çekildim, açıklama yapmam gerekiyordu, dedem de çizim bekliyordu. Üzerimi değiştirmem de gerekiyordu. Odanın giyinme kısmına yöneldim, bir yandan üzerime düzgün bir gömlek geçiriyordum, diğer yandan Seyran'a dün geceyi anlatıyordum.

YALI ÇAPKINI _Alone_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin