39. Bölüm

2.7K 154 129
                                    

Aylar öncesinde içimde can bulan parçalarım büyümüş ve insan olma yolunda ilk adımlarını atmış, doğmaya hazırlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aylar öncesinde içimde can bulan parçalarım büyümüş ve insan olma yolunda ilk adımlarını atmış, doğmaya hazırlardı. Hepimiz hayata bebek olarak başladık. Bir canlının içinde dünyaya gelmek üzere yeni canlılar oluşması, her ne kadar sıradanlaşmış bir oluşum olsa da bu çok mucizevi bir olay.
Günümüzde herşey sıradanlaşmış değil mi zaten?
Güneşin doğması, gece yıldızların parlaması, yağmur yağması veya akla gelebilecek her türlü doğa olayı. Evren diyoruz, döngü diyoruz, peki ya bu koskoca evren tek başına dünyayı döndürebilir mi?
Etrafımıza baktığımızda üzerine düşünebileceğimiz o kadar insanüstü ama sıradanlaşmış şeyler var ki. Bunlar evrenin sadece bir döngüsü değil ve mucize gibi görünse de, sadece bizim için mucize. Yaratıcımız için zorluk kavramını barındırmayan olaylar.

Şimdi karnımdaki bu canlar Allah tarafından ruhlarıyla buluşmuş ve dünyadaki ailesine ulaşma yoluna girmişlerdi. İçimdeki duygular tarifsizdi. Anne olmak, kendimden ve sevdiğim adamdan bir parça dünyaya getirmek, tüm zorlukları yok sayabilecek kadar muhteşem bir histi.

Rezidanstan az önce çıkmış ve hastanenin yolunu tutmuştuk. Ben arabanın arka koltuğunda derin nefesler alıp veriyordum. Ablam da hemen yanımda benim daha derin nefesler almamı ve sakin olmamı istiyordu. Ferit en hızlı şekilde araba kullanıyor ve gözleri benimle yol arasında mekik dokuyordu. Ön koltukta annem de vardı, o da panik bir halde herkesin istediği gibi sakin olmamı istiyordu. Herkes bana sakin ol diyordu ama kimse sakin değildi.

Karnımın acısının şiddeti her saniye daha da yükseliyordu. Kasıklarımdan sanki bebeklerim çıkmış gibi hissediyordum. Doğurmuş olabilir miydim? Kulağım tıkanmış gibi boğuk sesler çıkarıyordu.

"Seyran karıcığım, sakin ol, ben buradayım"

"Ablacım derin nefes al ver"

"Kızım sakın korkma geldik sayılır"

Hastanenin girişinde durur durmaz ablamın ve Ferit'in yardımıyla arabadan inmiştim. Geleceğimizi haber verdiğimiz doktorumuz bizi kapıda karşıladı ve beni tekerlekli bir sandalyeye oturttu. Kafamın içi çığlıklarla doluydu.

"Ne olacak şimdi Seyran? En zor kısma geldik. Bu hastaneden gerçekten bebeklerimle sağlıklı çıkabilecek miyim?"

Bu sesler zihnimin her köşesini kaplamış ve susmuyordu.

Beni tamamen doğuma hazır bir hale getirdiklerinde Ferit'in de gelmesine izin vererek doğumhaneye aldılar. Şimdi sözün bittiği yerdeydim.

FERİT'ten

Sevdiğim kadın acılar içinde bağırıyordu ve benim elimden ona yanındayım demekten başka hiçbir şey gelmiyordu. Keşke şuan çektiği acının yarısını veya hepsini bana verselerdi de, onu bu kadar çaresiz görmeseydim. Gözlerimden akan yaşların haddi hesabı yoktu, Seyran'ı üzmemek için ağlamamı gizlemeye çalışıyordum ama kendime engel olamıyordum. Belki de hayatımda ilk defa bu kadar anlamlı gözyaşı döküyordum.

YALI ÇAPKINI _Alone_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin