Üzerine giymiş olduğu ince askılı, krem rengindeki yazlık elbisesiyle bahar gibi temiz ve cıvıl cıvıldı Nefes... Etrafındaki insanlarla konuşup, gülümserken onu izlemek en güzel görüntüyken kıskanç kalbimin beni ele geçiren tarafı tarifi imkansız bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-6-
Nefes, hala Paşada arkadaşlarıyla vakit geçirmekteydi. Senemise telefonda annesi ile konuşuyordu.
Anıl "Bunun derdi ne?" diye sordu. Nefes, önceSenem'e bakıp ardından Anıl'a döndü "Abim yüzünden tartışıyorlar. Mehirteyzem evli bir kadın olarak haksız olduğunu söyleyip duruyor" dedi. Anıl,başını sallayıp birasından bir yudum alırken yan gözle Senem'e baktı. ArdındanEbru'nun, Nefes'e "Neden ona Anko diyorlar?" dediğini duyup başını sevgilisineçevirdi.
Nefes "Anko'nun asıl ismi Anıl Burak Koca. Biz de ona kısaca"Anko" diyoruz" dediğinde Ebru gülümseyerek "Hım, anladım" dedi.
Nefes, Anıl'a göz kırparak tekrar bakışlarını Seneme çevirdive ona artık telefonunu kapatması için baskı yapmaya başladı. Senemdayanamayarak telefonu kapatıp "Allah'ım ben ne talihsiz bir kızımya!" dedi.
Nefes "Yine ne oldu?" dedi.
Senem "Annem işte! Yok, evli çiftlerin arasında böyleşeyler olurmuş muş! Yok, bilmem neymiş! Aşırı kıskançlık bünyeye zararmış!Çıldıracağım ya!" dediğinde Nefes gülümseyerek Anıl'a göz kırptı. Ardından"Uğraşma o zaman sen de ağabeyimle. Baksana seni nasıl da üzüyor. Boşayıverbitsin!" dedi.
Senem "Ama ben onu seviyorum" diyerek dudak büzdü.Genç kız, arkadaşına bakıp iç geçirirken Anıl da onlara bakıp gülümsüyordu. Zordönemlerden geçmişlerdi ancak yeniden kazasız belasız bir arada olmaları gençadamı mutlu ediyordu. Bu sıralar almış oldukları tehditleri ise şimdilik gözardı ediyorlardı. Poyraz da kendisi de henüz Doruk'un ne yaptığınıbilmiyorlardı. Genç adam,bir süre Nefes ile bu durumdan bahsettiğinde Senemkonuşulanlardan bunalıp konuyu değiştirdi ve Nefes'e,Hasan babanın yanındakiadamın kim olduğunu sordu.
Nefes "Kim?"
Senem "Ya az önce tanıştınız ya!"
Nefes, önce Senem'in ne dediğini anlamayarak bir sürearkadaşına baktı. Ama daha sonra kimden bahsettiğini anlayıp "hım omu?" dedi.
Senem "Evet o!Adı neymiş? Nerede oturuyormuş, ne işyapıyormuş?"
Anıl "Kızım nefes al bir ya! Gbtsini çıkardın adamın beşdakika da!"
Senem "Ne ya!"
Anıl "Pes yani "
Senem "Of sus be!"
Nefes, arkadaşlarının bu şekilde didişmelerine gülerek cevapvermiş ardından sakin bir ses tonuyla "Adı Ateş! Ateş Ayazoğlu. Sanırımbenden etkilendi çünkü Hasan Babayla konuşurken dönüp bir kere bile onabakmadım!" dedi. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Ama gözlerinden nedüşündüğü anlaşılmıyordu. Öte yandan Anıl da duyduğu isimle yerinde taşkesilmişti adeta. Ne yani Ateş İstanbul'da mıydı? O Ateş Ayazoğlu kendiarkadaşları olabilir miydi? Düşüncelerinin içinde boğuşurken Senem'in sesi onuo denizden kurtaran tek şey oldu.
