BÖLÜM 28
Ağlayarak eve gelen Nefes, Senem'in tüm ısrarlarına rağmen konuşmuyordu. Hıçkırıklarından başka bir ses çıkarmayan genç kız "Gitmek istiyorum!" diye mırıldanıp kaldığı odadan içeriye girerken, peşinden gelen abisi çok öfkeliydi. Senem'in, itirazlarına uyarılarına rağmen kızı kenara çekip, kardeşinin ardından odaya giren genç adam, öfkeyle burnundan soluyordu. Hepsi zamanında aşk acısı çekmişlerdi. Hepsi zamanında yanlışlar hatalar yapmışlardı ancak bu... Bu nasıl bir şeydi? Kendisine bile reva görülmeyen bu muamele, can dostuna yapılırken ve karşısındaki kişi canının yarısıyken Poyraz'ın gittikçe büyüyen öfkesi nasıl dinecekti? Nefes'in, her zaman mantığı ile hareket ettiğini biliyordu ancak o mantık kendi canının yanmasına da neden oluyordu. "Poyraz?" diyerek koluna tutunan karısına bakıp kendisini geriye çekerken, kız kardeşine doğru bir adım daha atmıştı. "Ne yaptın sen?" diye sorup kız kardeşinin kendisine bakmasına neden olduğunda "Nefes, ne yaptın?" diye bağırdı.
Senem "Poyraz!"
"Sen karışma!" diyerek karısını uyaran genç adam, kız kardeşine dönerken Nefes'in haline kayıtsız kalamıyordu. Ancak buna rağmen onu azarlamadan, hesap soramadan da duramıyordu. Sesi acımasız ve öfkeli çıkarken, kendisini tanıyamıyor fakat kız kardeşinin yaptığı şeye de hala inanası gelmiyordu.
Nefes "Bilmiyorum!" diyen genç kız abisinin kollarından tutup, kendisine çevirmesiyle ona baktı. "Ne demek bilmiyorum Nefes? Neden bahsediyorsun sen?" diye bağıran Poyraz'ın öfkeli bakışları, kardeşinin soğuk bakışlarıyla birleşiyordu. Nefes, kaskatı kesilmiş bir halde ellerinin altında titremelerini güçlükle bastırmaya çalışıyordu. "Ne istiyorsun abi?" diye sorarken bu işkencenin bir an önce bitmesini ve acısıyla baş başa kalmayı istiyordu.
Poyraz "Orada olanları açıklamanı!"
Nefes, donuk bir ifadeyle "Açıklanacak bir şey yok abi ne olduğunu gördün. Bitti artık!" dediğinde Poyraz "Ateş ağladı Nefes!" diye bağırdı "Kendisine rağmen ağladı."
Genç kızın, öfkeli bakışları buzdan tabakayı eritmişti. Sinir harbiyle abisinin ellerinden kurtulup, onu göğsünden ittirirken "Bunu görmediğimi mi sanıyorsun? Bilmediğimi mi sanıyorsun?" diye bağırdı. Poyraz'ın kendisine şaşkınlıkla bakması üzerine "O, ağladı. Peki ya ben? Ben de ağlıyorum görmüyor musun? Erkekler ağlamaz diye bir kaide mi var? Ağlasın, bak bana benim her hücrem ayrı ağlıyor. Lanet ediyorum kendime böyle olduğum için!" dedi.
Poyraz "Çıldırtma beni Nefes! Seviyor seni görmüyor musun?"
Asıl Nefes çıldırma noktasındaydı artık, dayanamıyordu. Zordu tüm bu yaşananlar onun için. Birini sevmek, ona bağlanmak, ruhunu vermek... Sonra birden bırakıp gitmek vazgeçmek kolay mı sanıyordu gerçekten?
Nefes "Ben de seviyorum!" dedi ağlayarak.
Poyraz "O zaman?"
Nefes "Olmuyor ağabey işte deniyorum ama olmuyor." dedi ve yatağın üzerine oturup ağlamaya başladı genç kız...
1 hafta sonra
Poyraz, geçen günlerin ardından kız kardeşindeki değişimleri izliyordu. Ağlamaktan şişen gözleri, canlılığını kaybetmişti. Gözlerinin altı çökmüş, kıpkırmızı dudakları günler içerisinde gülkurusu rengine dönmüş, çatlamış, kanamıştı. Boş bakan gözleri, yazın en sıcak günlerinde olmalarına rağmen üşüyen bedeni, hırkasına sıkıca sarılmıştı. Nefes, içindeki kışı bütün benliği ile yaşıyor, çevresindekilerin bakışlarını umursamıyordu. Yemiyor, içmiyor, gülmüyordu. Ateş ile olan tartışmalarından sonra bir daha hiç biraraya gelemeyeceklerini düşünse de Ateş ile olan dostluklarının biteceğini de düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATTA AŞK VAR (ESMER SERİSİ -5)
RomanceÜzerine giymiş olduğu ince askılı, krem rengindeki yazlık elbisesiyle bahar gibi temiz ve cıvıl cıvıldı Nefes... Etrafındaki insanlarla konuşup, gülümserken onu izlemek en güzel görüntüyken kıskanç kalbimin beni ele geçiren tarafı tarifi imkansız bi...