Poyraz, günlerdir kız kardeşinin durgun hallerini izlemekle yetiniyordu. Elinden hiçbir şey gelmiyor olmak ve babasına Ateş'i kabul ettirememek genç adamın canını sıkarken Nefes'in gözlerinin önünde mutluymuş gibi durması canını daha çok sıkıyordu. Kaşları çatılmış, beynindeki düşünce hortumunun içinde oradan oraya savrulurken yüzünde hissettiği esintiyle başını kaldırıp, tam karşısında oturmakta olan adama baktı. Ateş, sabırsız bir halde kendisine bakıyordu.
"Bak yine beni şu saçma ayrılmalısınız sözü için çağırdıysan şimdiden söyle de sol kroşe mi o güzel yamuk burnunun üzerine indireyim?"
"Nefes'i ne kadar seviyorsun?"
Ateş, sustu. Gözleri tehlikeli bir şekilde kısılırken "Bunu neden soruyorsun Poyraz?" diye sordu. Genç adam, cevap vermedi. Nedenlerini söylemek istemiyordu sadece bilmek istiyordu. "Ne kadar dedim?"
"Sen Esmer'i ne kadar seviyorsun?"
Ateş'in, misilleme yapar gibi söylediği sözler üzerine gülümsedi. Durgun bakışları, yüzündeki sakin gülümsemeye eşlik ederken "Sakın!" dedi uyarırcasına "Kendini benimle bir tutma! Ben Senem'i kalp gözümü ona açtığımda tanıdım! Senin, benim duygularımı kendininkilerle kıyaslama gibi bir lüksün olamaz!"
Ateş, cevabını almıştı. Poyraz'ın sakin ama sert kişiliği bir kez daha kendisine haddini bildirirken geriye yaslanıp, iç geçirdi. "Benim Nefes ile bir geçmişim yok!" dedi "Onu birkaç aydır tanımama rağmen uzun süredir onunlaymışım gibi hissediyorum. Sanki hep onun için savaşmışım. Onun için yaşamışım, ölümlerden dönmüş, kıl payı kurtulmuşum. Sırf ona erişebilmek için başka kadınlarla tatsız ilişkiler yaşamışım!"
Poyraz, susuyordu. Sadece gözlerinin içine bakıyor ve dinliyordu.
"Nefes ile yaşadığım her şey beni sinir edecek, delirtecek kadar gerçek! Onu ne kadar sevdiğimi sana söyleyemem çünkü bunun bir ölçüsü var mı bilmiyorum! Nefes'i sevmek, sonsuzlukmuş gibi geliyor. Düşündükçe daha da düşünüyorum. Çıkamıyorum içinden. Kardeşin beni düğümledi dostum ve bundan inan bana şikâyetçi değilim! O beni günahlarımdan arındırıyor!"
Ateş, derin bir nefes aldı. Aşk adamı mı oluyordu sahiden? Kaşları derinden bir hisle çatılırken dudaklarında peyda olan gülümseme her şeye değerdi. Nefes içinse her şeye değerdi. Poyraz, kaşları çatılmasına rağmen gülümsedi. Rahat bir nefes alamıyor olsa da sıkıntıya mahal vermeden başladı konuşmasına. "Babam senin Nefes'i üzeceğini düşünüyor elbette ki haklı sebepleri var. Ama tüm bunları değiştirebilmek senin elinde! Bu saatten sonra kalkıp onun için değişmeni söyleyemem sana? Ama eğer Nefes'i gerçekten seviyorsan babamı ikna etmelisin! Her şekilde Ateş, beni anlıyor musun?"
Ateş, Poyraz'ın gözlerine bakıp durdu saniyeler, dakikalar boyunca. Daha önce birilerini herhangi bir neden ötürü ikna etmeye çalışmamıştı. Buna ihtiyacı dahi olmamıştı. Aile olaylarını hiçbir zaman anlayamayacaktı ama şimdi... Eğer Nefes'e kavuşabilmesinin yolu buysa elinden gelenin de en iyisini yapmak zorundaydı.
"Babam seni istemediğini açıkça belirttiği günden beri Nefes gözümün önünde eriyor. Onun bu kadar üzülmesine dayanamıyorum Ateş, beni anlıyor musun? Nefes, benim ilk göz ağrım. Canı yansa yanıyor abi demeyecek kadar gururlu. Şimdi sürekli mutlu olduğunu, her şeyin yoluna gireceğini söyleyip duruyor ama aslında bunların hepsi yalan!"
Poyraz'ın sözleri karşısında adamın kaşları çatılmıştı. Nefes, kendisine karşı da durgundu birkaç gündür ancak hiç böyle düşünmemişti...
"Sana karşı da mesafeli değil mi?"
Bakışları, Poyraz'ınkilere değerken genç adam gülümsedi "Nefes'i tanımıyorsun Ateş." dedi. "Onu sadece kalben tanıyorsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATTA AŞK VAR (ESMER SERİSİ -5)
RomanceÜzerine giymiş olduğu ince askılı, krem rengindeki yazlık elbisesiyle bahar gibi temiz ve cıvıl cıvıldı Nefes... Etrafındaki insanlarla konuşup, gülümserken onu izlemek en güzel görüntüyken kıskanç kalbimin beni ele geçiren tarafı tarifi imkansız bi...