Bölüm 19

86 17 1
                                    

BÖLÜM 19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 19

Nefes, eve geldiklerinden beridir Ateş'in küçük daire dediği(!) site içerisindeki küçük, bahçeli evinin içini inceliyordu. Genç adam, üzerini değişmek için yatak odasına gittiğinden beri, Nefes bir başına kalmanın verdiği hazzı yaşıyor, evin içerisinde sevdiği adama ait olan bir şeyler arıyordu. Araştırmacı gözleri, duvarlarda, sehpaların üzerinde dolaşırken, onun hakkında öğrenebileceği şeylerin sayısının sayılı olduğunu bilmek gülümsemesine neden oluyordu. Ev, o kadar güzel ve ferahtı ki. Bir asker ya da bir erkek olmasının yanı sıra bu kadar düzenli olmasını beklemiyordu. Bakışları titreşerek tavandaki işlemelere dokunurken, beline sarılan kollarla yerinden sıçramış, ardından adamın sıcaklığını hissederek rahat bir nefes almıştı.

"Benim!" diyen Ateş gülümseyerek dudaklarını kızın şakaklarına bastırdığında Nefes "Evin çok güzel!" diyordu.

"Sen daha güzelsin" diyen genç adam, kızın kollarının arasından çıkmasıyla kaşlarını çatıp, memnun olmayan bir ifadeyle homurdandı. Her an, her dakika onu kollarının arasında tutmalıydı hâlbuki? Sıcaklığını hissetmeli, kalp atışlarını duymalıydı.

Beklentiyle kızın gözlerinin içine bakarken "Çok fazla resmin yok!" diyen kıza başını salladı "Fotoğraf çektirmekten hoşlanmıyorum"

Nefes'in, kaşlarını kaldırıp anlarcasına başını sallaması üzerine gülümsedi. Sorgulamaması, üzerine gitmemesi hoşuna giderken, genç adamın da merak ettiği onca şey vardı Nefes'in hayatında. Ancak Nefes'in aksine Ateş ona sormaya çekiniyor, kızın aralarına kuracağı barikatlardan kurtulamayacağını bildiğinden sesini çıkaramıyordu. Elini uzatıp kıza bakarken, Nefes gülümsemiş, usul usul elini tutup, genç adama doğru ilerlemişti. Beline dolanan kolların sıkılığı, nefesinin sıklaşmasına neden olsa da, bakışları doğrudan genç adamın içine işliyor, onu nefessiz bırakıyordu. "Eve gitmem gerek!" diyen genç kız, adamın yoğun bakışlarının altında kıvranırken Ateş "Biliyorum" dedi. Ancak bunu demesine rağmen yürümek adına hiçbir eylem gerçekleştiremiyordu genç adam. Kızın bluzunun açıkta kalan kısmından gözüken kızarıklık bakışlarının o noktaya kaymasına neden olurken, başparmağı ile usulca orayı okşamış, ardından eğilip o kızarıklığı öpmüştü. "Hareket etmek zorundasın komutan, her dakika kollarının arasında olursam, senden bıkarım?" demişti Nefes genç adamı şok içerisinde bırakarak. Taşa kesilen bedeniyle, ağır ağır başını kaldırıp, kızın gözlerine bakarken, endişeli olduğu her halinden belliydi genç adamın. "Benden... Bıkma gibi bir ihtimalin var mı?" diye sorarken ne kadar korktuğu da hissediliyordu. Nefes, hissettiği zaferle derin, aklını başından alırcasına gülümserken genç adam içini çekip, kızı kendisine çekti. Onun saçlarını koklayıp, öperken "Nefes..." diye inledi "Seninle ilgili her şey beni mutlu ederken korkutuyor" dediğinde kızın sesini çıkarmaması üzerine gülümsedi. "Kendisine bu kadar güvenen, bu kadar emin olan birini daha önce tanımadım" diye itiraf ettiğinde kızın bakışlarının kısıldığını, kızdığını fark edemedi. Nefes, duygularını gizlemekte o kadar başarılıydı ki Ateş'in onu anlayabilmesi için epey bir zaman geçmesi gerekiyordu. Derin bir nefes alıp, kollarına tutunurken gözlerinin içine bakıp "Beni başkalarıyla kıyaslama!" dedi gülümseyerek. Ateş, onun ne demek istediğini anlarcasına eğilip burnunun ucundan öperken Nefes kıkırdayarak geriye çekilmiş "Hadi beni eve bırak!" diyordu. Genç adam, sıkıntıyla başını sallayıp kızın elinden tutarken Nefes de cebindeki telefonu çıkartmış, Senem'e mesaj atıyordu.

HATTA AŞK VAR (ESMER SERİSİ -5)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin