BÖLÜM 33
Gözlerini araladığında kapısının kolunun deli gibi açılmak için zorlandığını fark etmişti Nefes. Kaşlarını çatıp neler olduğunu anlamaya çalışırken, hiçbir şey olmamış gibi yataktan çıkıp ayağakalkmış ve tenine değen sıcacık rüzgârla bir an neye uğradığını şaşırmıştı. Çıplaktı! Hem de çırılçıplak üstelik... Koşarak aynasının karşısına gittiğindekarşılaştığı manzarayla nefesi kesilir gibi oldu. Saçları dağılmış, birbirinegirmişti ve teninin pek çok yerinde hafif kızarıklıklar vardı. Neler olduğunuanlamaya çalışan yorgun zihni, kapıya vurulan yumruklar sayesinde ağrı olarakkendisine dönerken gece olanlar bir bir zihnine üşüşmeye başlamış ve genç kız utancın içine doğru sürüklenirken bulmuştu kendisini.
"Nefes diyorum!"
Senem'in ısrarcı sesi üzerine kaşlarınıçatarken "Poyraz'ı çağırıyorum Nefes!Gelip kapıyı kırmasını söyleyeceğim!" diye bağırmasıyla yerde duranbornozunu eline alıp, bir çırpıda üzerine geçirdikten hemen sonra gecekilitlediği kapısını açıp içeri fırlayan arkadaşıyla burun buruna geldi."Senem!" diye acıyla bağırıp burnunu ovuştururken "Kızım neredesin sen? Ölüuykusuna mı yattın ya?" diyerek içeri giren arkadaşına baktı genç kız. "Allahkorusun kızım, deme öyle şeyler" diyen Talu Hanım ise kızına dikkatle bakarkenNefes "Gece biraz oturdum" dedi "Çözmem gereken bazı dosyalar vardı"
"Cüneyt'in o mekanik beyni ne işe yarıyoracaba? Kendisini bir odaya kapattığı yetmiyormuş gibi kalkmış bir de seni miçalıştırıyor?" diye kızan Senem, Nefes'in yatağına bakıp kaşlarını çattı "Neyaptın kızım sen bu yatakta? Savaş filan mı?"
Gözlerini devirip, başını sallayan Nefesannesinin "Ben kahvaltını hazırlamaya başlıyorum, siz de ufaktan ufaktantoparlanın" demesiyle başını sallayarak odanın kapısını kapatıp iç geçirdi.Ardından üzerindeki bornozu hızla çıkarıp odanın içerisinde koşturmaya başladı.Senem, tek kaşını havaya kaldırıp kızın odanın içerisinde koşturmasınıseyrederken "Nefes, neler oluyor?" diye sordu. İkisinin de kızın çıplaklığınıumursadıkları yoktu. Nefes, eline almış olduğu temiz iç çamaşırlarıyla koşarakbanyoya giderken Senem de yataktan kalkıp peşinden içeri girmişti. Küvetiniçine girip duş başlığının altına giren Nefes "İçeri gir!" diye bağırmış ancakSenem'in tezgâhın üzerine oturmasıyla başını iki yana sallamak zorundakalmıştı.
Yarım saat sonra duştan çıkıp, odaya geridöndüklerinde annesi "Nefes!" diye bağırıyordu. Yatak çarşaflarını çekiştirerekçıkarırken "Senem, en azından sen annemin yanına git. Ya kadın çıldıracakşimdi?" diye söyleniyor bir yandan da temiz nevresim takımlarını seriyordu.Senem "İyi tamam! Ben indim o halde" deyip odadan dışarı çıkarken Nefes dekirlileri sepete koyup, yatağın son rötuşlarını yapmaktaydı. Burnunu çekip,gece olanları düşünmemeye çalışırken suratındaki tatlı gülümsemeyi bir türlüyok edemiyordu. Cep telefonunun bütün parçalarının yerine takılmış olduğunugörüp, komodine uzanırken altındaki küçük kâğıda iliştirilen not daha dakızarmasına neden olmuştu. "Edepsiz!" deyip kağıdı parçalarına ayırırkenyatağın işini bitirip doğrulmuş ardından gardırobunun başına giderek kendisinebir elbise almıştı. Beyaz, şifon elbisesini üzerine geçirip saçlarınıkurutmadan odadan çıkarken, çıplak ayakları zeminde hoş sesler çıkarıyordu."Üşüteceksin öyle!" diye seslenen babasının sesini duymasıyla "Sen evdemiydin?" diye sorarken mutfağa girmeden, salonda oturmakta olan babasınınyanına gidip boynuna sarılmış ardından "Günaydın" diyerek yanağına bir öpücükbırakmıştı.
"Bugün çok neşeliyiz bakıyorum?" diyenAltuğ Bey yeşil gözlerini kısarak kızına bakarken Nefes "Biraz..." dedi.
"Sadece biraz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATTA AŞK VAR (ESMER SERİSİ -5)
RomanceÜzerine giymiş olduğu ince askılı, krem rengindeki yazlık elbisesiyle bahar gibi temiz ve cıvıl cıvıldı Nefes... Etrafındaki insanlarla konuşup, gülümserken onu izlemek en güzel görüntüyken kıskanç kalbimin beni ele geçiren tarafı tarifi imkansız bi...