Smile With Your Teeth / Destiel

Bölüm 13

Not: 

AP-Lit ( geçen bölümlerde bir yerde bu dersten edebiyat diye bahsetmiştim, ki aslında evet İngiliz Edebiyatı dersiymiş. Ama bundan sonra bu şekilde bırakmaya kadar verdim, bilginize!) 

***

Then 

Annesi onunda onu yalnız başına bıraktığında, Castiel elinde yiyecek bir şeylerle masaya oturdu. Yemek yerken günün güzel kısımlarını düşündü. Hiçbiri, gerçekten, kötü olarak kabul edilemezdi. Tüm gün muhtemelen uzun zamandır geçirdiği en mutlu günlerinden biriydi.

Castiel gece nihayet yatağına girerken, cinselliğinin hiçbir sohbette gündeme gelmediği aklına geldi. Sadece bu da değildi- ama bu konuda bir kez olsun paniğe kapılmamıştı, hiç endişelenmemişti. Bilakis, Castiel kendi teninin içinde hiç olmadığı kadar rahat hissediyordu.

Ve bu, gerçekten de, gerçek bir mucizeydi. 

Now

AP-Lit, Castiel'in en sevdiği derslerden biri olmuştu. Konudan hoşlanmadığı gibi Dean, sömestr ortasında onun çok iyi bir arkadaşı olmuştu. Dean, Castiel'in aksine AP-Lit'i seviyordu. Castiel'in arkadaşlıklarının ilerleyen haftalarında keşfedeceği gibi, Dean çoğu kişinin sandığından çok daha hevesli bir okuyucuydu. Aslında Dean, okuduğu bazı kitaplar hakkında o kadar tutkuluydu ki, bir şekilde Castiel'i bir roman almaya ikna etmişti. 

Bir gün Dean sınıfa girerken heyecanla "Okuyorsun," dedi. "Dostum, gerçekten de sana önerdiğim kitabı okuyorsun!"

"Sakin ol," dedi Castiel, "Altıncı sayfadayım." 

"Holden'ı seviyor musun?" diye sordu Dean. Sonra, Castiel'in asık suratını görünce düzeltti: "Yani... Bitince bana söyle. Ondan hoşlanıp hoşlanmayacağını merak ediyorum. Genellikle yarı yarıyadır." 

"Şimdiye kadar kitabı beğendim İlginç." 

"Evet, ama karakteri beğenmek kitabı beğenmekten farklıdır." 

Castiel, "Bitirdiğimde onun hakkında tam olarak ne düşündüğümü sana söyleyeceğime söz veriyorum," dedi Castiel. Kitap ayracını (Dean'in 'ona Cas'i hatırlattığını' iddia ettiği, üzerinde bir melek ve ağaç olan, mevsim dışı Noel tarzı bir kitap ayracıydı) sayfasının arasına yerleştirdi ve Dean'e bakarak kitabı kapattı. 

"Ne- okumuyor musun?" 

Castiel tamamen eğilerek, "Ders başlamak üzere," dedi. "Artı olarak, sonunda konuşmayı bitireceğimizi düşündüm." 

"Evet," dedi Dean, "Bunu çok yapıyoruz ha?" Arkadaşının masasına yaslanan Castiel'le yüzleşmek için koltuğunda dönerken gülümsüyordu. "Yani. Kelime nedir, Cas?" 

"Ben- Adımın kısaltılmış hali." 

Dean'in kahkahası üzerine Castiel gülümsedi. "Dostum demek istediğim- Naber, Cas?" 

"Ah," dedi Castiel, "Dün ne oldu biliyor musun? Gabriel'in yanına gittim ve o aşağıya inmeden önce annesiyle konuşuyordum. Doktorlar ve hastaneyle ilgili o programı-"

"Doktor Sexy?" Dean sırıtarak sordu. "Kahretsin, o kadının zevki var."

"Alınma ama o çöp bir şov." 

"Alındım, pislik!" diye bağırdı Dean. "Bu ne cüret! Onu hiç gerçekten izlemedin bile!" 

Castiel, "Daha önce izlemediğim ve zevk almayacağımı bildiğim birçok şey var," diye ısrar etti Castiel. "Doktor Sexy M.D. gibi," 

"Pekala, Doktor Sexy harika ve çok şey kaçırıyorsun," diye ısrar etti Dean. "Ve bahse girerim, 'beğenmeyeceğini bildiğin' diğer şeylerde muhtemelen harikadır." 

"Of." 

"Birkaç isim ver," dedi Dean, hemen Castiel'in zihninde alam zilleri çalmaya başladı. "dostum, hadi ama. Hangi şovları izlemedin." 

"Ben- bunu tartışmamayı tercih ederim." 

"Cas." 

"Ben... televizyon programlarından bahsetmiyorum," dedi Castiel. "Ve bu genellikle kaçınmaya çalıştığım bir konudur. İnsanlara söylediğimde çok -tutkulu- tepkiler alıyorum." 

"Pekala, şimdi bana söylemek zorundasın," diye ısrar etti Dean, "Çünkü abarttın. Yani bırak gitsin. Hangi filmleri hiç izlemedin?" 

"Dean..." 

Görünüşe göre beklemekten sıkılan Dean gözlerini kısarak ona baktı ve birkaç olasılık düşündü. "Zor Ölüm?" 

"Ne?" 

"Dostum, bu bir soru. Hiç Zor Ölüm'ü izledin mi?" 

"Ben- Şeyi hayır, ama bu-" 

"Tamam. Peki ya- Kirli Harry veya Uzaylı gibi?" Castiel başını sallamaya devam ederken Dean'in ilgisi yavaş yavaş endişeye dönüştü. "Maymunlar Cehennemi? Terminatör? Ocean's Eleven? Indiana Jones? Yüzüklerin Efendisi? Star Wars?" Ardından- "Star Wars'u hiç izlemedin mi?" 

Castiel, "Küçükken bu filmlerin çoğunu izlememe izin verilmedi." dedi. "Annem bunun daha şiddetli olmamızı etkileyeceğini düşündü, bu yüzden hiç bu kadar çok video oyunu oynamadım."

"Call of Duty mi Halo mu?" diye sordu Dean. "Ah – Mortal Kombat mı? Süper Smash Kardeşler? Dostum, ailen berbat."

Gözlerini deviren Castiel güldü. "Ailem 'berbat' değil." diye tartıştı. "Eskiden yıllarında çok daha kararlıydılar. Sanırım eski hallerine kıyasla çok duruldular." 

"Evet, ama- bu resmen sansür!" 

"Hayır," diye düzeltti Castiel, " Bu ebeveynlik." 

Dean tartışmaktan aciz görünüyordu. Öğretmenleri sınıfı toplayıp en yeni ödev hakkında konuşmaya başlayana kadar bir fikirle Castiel'e döndü. "Çocukken tasman takılıydı, ama artık tüm bunları izlemene izin veriliyor, değil mi?" 

"Mantık dahilinde, evet." 

"Castiel Milton," dedi Dean, aniden tam adını kullanmasıyla onu şaşırtarak. "Popüler kültür yolunda bu yolculukta size rehberlik etmeme izin verir misiniz?" 

"Ben- 'hayır'ı cevap olarak kabul etmeyeceksin, değil mi?" diye sordu Castiel. "Dean, gerçekten bunu yapmak zorunda değilsin. Bu filmlerin yarısından fazlasını beğeneceğimden şüpheliyim. Onlara daha önce baktım ve onlar- bana pek çekici gelmiyorlar." 

"O filmleri herkes sever, Cas!" diye bağırdı Dean. "İşte bu yüzden onlar ünlü kült klasikler! Lütfen hadi ama? Söz veriyorum, seni rahatlatacağız ve fikrini değiştirirsen ya da benden sıkılırsan, vazgeçeriz." 

Castiel seçenekleri değerlendirdi. Hayır demenin muhtemelen ikisini de çok çaba ve zaman harcamaktan kurtaracağını biliyordu ama aynı zamanda bunun Dean'i muhtemelen üzeceğini de fark etmişti. Bunu aklında tutarak, yumuşadı. "Ama bunu benim evimde yapamayız. Ailem o kadar katı değil ama yine de saldırgan buluyorlar. Ve- çıldırmayacağıma söz veremem. Asla şiddet içeren filmler izlemem." 

"Sadece şiddetli değiller," diye ısrar etti Dean, "Onlar ikonik!" Dersleri başlamadan hemen önce, hızla bir adres karaladı ve Castiel bunu minnetle kabul etti. "Sadece bekle! En azından bazılarını beğeneceğini garanti ederim." 

*02.08.2023*