"Baba vokan beni düşürdü!" Kız ağlayarak babasına, çınar ağacına şikayette bulunuyordu. Yılların izi yüzünde baş gösteren adam elindeki gazeteyi masaya bıraktı. "Volkan!" Dedi güçlü sesiyle. Adamın yanına koşan cılız esmer çocuk kıza sinirli bakışlarını gönderiyordu. "Düzgün oynayın oğlum ağlatma yiğenini"
"ya amca oyunumuzu bozdu"
"hiçte bile beni oynatmadılar bende bozdum. Hakettin vokan!"
"Biz hakettik öyle mi vera hanım?" Kız göğsünde kollarını birleştirdi. "Ohh ohh iyi oldu"
"hey allahım! Ne zaman büyüyeceksiniz siz" diye sitem etti adam. Hepsinden iri olan çocuk yanlarına gelip kızı yere yatırdı ve gıdıklamaya başladı. "Ya çadaaşş!!" Diye çığlık atan kıza gülüyordu herkes. "Kurtarıyorum seni vera hanımm" diyerek çağdaşın üstüne atıldı volkan. Kurtulan kız alkışlayarak "vokan vokan!" Diye tezahürat yapmaya başladı. Her zamanki gibi iri olan çağdaş volkanı yere serdi. "Amca senin bu oğlun hayvan gibi ne yedirdiniz buna"
"o senin güçsüzlüğünden olmasın volkancığım" diyerek kaldırdı çağdaş volkanı. "Çocuklar gidin ilerde oynayın başım şişti yahu!" Adam içeri giren kadınına baktı. Kuzgun saçlarıyla aheste aheste yürüyüşüyle aklını başından alıyordu. Elindeki iki kahveden birini adamın önüne koydu kadın ve adamın yanına oturdu. Kadını kollarının arasına alan adam başından öptü usulca. Kırılmak üzere bir vazo gibiydi öyle narin... "meleğim ellerine sağlık" "afiyet olsun" kadının kucağına atlayan kız "anne biliyo musun az önce vokan beni kurtadı. Bende onu affettim." "Ben affedilecek bir şey yapmadım!" Diye arkadan bağıran volkanı takmadı kız. "Niye affettin bakayım?" Dedi kadın kızın saçlarını geriye doğru atarken. "Oyunlarını bozdum vokanda beni itti ama sonla çadaş beni güldürdü hemde çok fenaa!" Diyerek ellerini kocaman açtı. "Ee sonra?" "Sonla vokan kurtadı beni çadaştan" Kadın güçlü bir kahkaha atarak kızının şişkin yanağından öptü.
"Çağdaş değil abi kızım öğrenemedin bir" "onlar bana vela diyo amaa!" "E onlar senin büyüğün kızım ne desinler başka" "banane!" Diyip kucağından indi kadının. Geniş bahçede koşuşturan çocukları izledi kadın gülümseyerek. "Vera sana o kadar benziyor ki rafet. Büyüyünce senin gibi güçlü bir kadın olur inşallah. Bahtı güzel olsun çocuklarımın" diyerek göğe baktı kadın. "Çağdaşta aynı sen. vicdanlı dürüst ve o kadar zeki ki" çocuklar yorulmuş olacak ki gelip karşılarına oturdular. Kız çocukların yanına oturmayıp babasının kucağına atladı. "Su gibi olmuşsun kızım" dedi uyarıcı bakışlarıyla. "Annem gibi dimi baba" "cimcime seni!" Diyerek öptü adam kızını.
"selamın aleyküm abi"
"aleyküm selam kardeşim gel otur"
"nasılsın yenge" "iyiyim akif ne olsun arife nasıl? getirmiyosun hiç yanımıza özledim vallahi"
"Yenge valla o da başımın etini yiyor sürekli. Ama biliyosun işler yoğun şu sıralar."
"Baş eti niye yiyo akif" diye sordu kız. Herkes hep bir ağızdan gülerken akif "çok konuşuyor yani amcacım" "baba vokan baş eti yiyo" diye yine şikayet etti kız. "Bir bitmedi derdin vera hanım ya" diye söylendi volkan. Kız volkana dilini çıkardığında volkan gözlerini devirdi. "Çocuklar hadi üstünüzü değiştirin hasta olcaksınız terli terli" "yenge yaa bir şey olmaz" "hadi volkan" dedi kadın. Çağdaş aklına yeni gelmiş gibi gözlerini açarak akife baktı. "Amca bugün volkan bizde kalsa ya" dedi. Akif adama müsade var mı dercesine baktı. Adam gözlerini kırptı. "Kalsın madem üzme yengeni amcanı volkan" "tamam baba valla hiç yerimden bile kıpırdamıycam" dedi volkan. Çağdaşla volkan ellerini birbirine çakarken eve koşmaya başladılar. "Hallettin mi akif" "hazır her şey abi merak etme"
Göğsünde uyuya kalan küçük kızına baktı adam. Başına bir öpücük kondurdu. "Vera da çok terlemiş melek hasta olmasın"
"hasta olmuyor valla hiç domuz gibi maşallah" "babasının kızı ne olacak" diyerek güldü akif. "Olsun melek sen yine de değiştir de üstünü" "ay rafet! burnu aksa evi yıkıyorsun sende ne evhamlı oldun"
Adam kızı için dünyayı yakardı. Allahtan kızı kendisine benziyordu. Narin değildi. Sağlamdı. Kırılgan olacağına semsert olsundu. Ancak öyle korurdu kendisini. Adamın gözü arkada kalmazdı. Şimdiden herkesi yemeye kan kusturmaya başlamıştı bile. Kendisiyle inatlaşması sinirlenmesi çok hoşuna gidiyordu adamın. Büyüyünce nasıl baş edeceğini düşündü. Fırtınayı dindirmek kolay bir şey değildi. Kendisinden biliyordu adam.. hiç dinmez aksine kasırgaya dönüşürdü öfkesi. Oğlu ise aynı aşık olduğu kadın gibiydi. Vicdanını her zaman önde tutan oğlu adamı endişelendiriyordu. Evin ondan sonra erkeği olacak kişi oğluydu çünkü. Soyunun devamlılığı oğluna bağlıydı. Adamın ataerkil düşünceleri kendini yiyip bitiriyordu. Daha küçüklerdi fakat adam hiçbir zaman şimdisini düşünmezdi. Hep geleceği ileriyi düşünür. Planları hep on adım önde olurdu.
Ama hayat sandığı gibi planlı işlemezdi. Hiçbir zaman da öyle olmadı...Desteklerinizi esirgemeyin lütfen💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELPİDA
RomanceKaraca her nefes aldığında ömrümden azalıyordu. Karaca sonumu hazırlıyordu. Onun yanındayken sinsilik damarlarımızdan gözlerimize ulaşıyordu. Sırtımdaki zorundalıkların yükü özgür ruhumu sıkıştırıyordu. gözlerindeki duyguyu anlamıştım. Kavruluyor...