Başlangıç

132 10 107
                                    


"Ne oluyor lan burda?"

Ömer'in Jacob'ı aniden yakasından tutup kaldırmasıyla Jacob'ın yanındaki kız da korkarak hemen ayağa kalkmış, Koray da hemen koşarak gelmişti.

"Ay Ömüş! Hayatım dur ne yapıyorsun?"

"Defneyi mi aldatıyorsun lan sen yavşak!"

"Jake! What's going on here?" demişti yanlarında onlara korku ile bakan kumral kadın.

"Bırak yakamı!" diye burnundan soluyarak konuşmuştu Jacob.

"Cevap ver! Ne yavşaklık dönüyor burda?"

"Ay Ömüş dur! Kirletme ellerini bu sarı çirozla! Bırak!" demişti Koray da Ömer'im kolunu tutup onu ayırmaya çalışırken ama Ömer bir milim bile gerilemiyordu.

"Yakamı bırak Ömer!" demişti Jacob yine tek tek konuşarak.

"Hayatım yapma vıh! Açıklayabiliriz! Allah'ım nasıl bir drama bu? Kimse kimseyi aldatmıyor bırak kız!" diyerek Koray, Jacob'ın da sert bir hamlesi sayesinde en sonunda ayırmıştı Ömer'i.

"Defneyle sevgili filan değiliz!" demişti Jacob yakalarını düzeltirken ve hemen arkasına dönüp an önce içki içtiği bardağın altına cebinden çıkardığı parayı sıkıştırıp ardından kadına dönmüş ve belinden kavrayıp kulağına bir şeyler söyleyip onu ordan göndermişti.

Ömer ise hala duyduklarının şokundaydı. Ne demek sevgili değiliz? Gerçek miydi bu? Yoksa bu yavşak sarı kafa bir oyun mu çeviriyor diye düşünüyordu.

"Neyden bahsediyorsun lan sen?"

"Defneyle sevgili değilim diyorum!"

Ömer tekrar bunu duymasıyla elinin ayağanın boşaldığını hissetti. Anlık bir bulanıklık ve her şeyin uğuldaması ile başı dönmüş ve bir adım kendisini geri bırakmıştı. "Sen..." diyebilmişti önce ve devam etti,

"Ciddi misin?"

"Ah tabii ki hayatım ciddi! Bende o yüzden getirdim seni buraya Ömüş." demişti Koray derin bir rahatlama ile. "Bu sarının burda olduğunu biliyordum. Kuru kız asla söyleme dilini keserim dedi bende tamam dedim ama gösterme demedi! O yüzden Ömüşüm aldım getirdim seni bu pis çapkının yanına da kendi gözünle gör diye. Çok kötüydün çünkü."

Ömer anlamsız bakışlarını bir Koray'ın bir de Jacob'ın üzerinde gezdirirken aniden gülmeye başlamıştı. Şu an duydukları ile sanki yüksek bir şelalenin tepesinden kendisini derin bir nehire bırakmış gibi hissediyordu. İlk atlayışta korku, suyun derinliklerine dalınca ise bir rahatlama, huzur.

Gülmesi yavaş yavaş azalıp nefesi düzene girerken önce Koray'a sarılmıştı Ömer ve hemen ardından Jacob'a sarılmıştı.

"Ulan var ya... nasıl rahatladım size anlatamam." demiş ve tekrar Jacob'a sarıldığına "Usta cidden büyük bi yük aldın üstümden ya eyvallah."  demişti.

Jacob ise Ömer'i itip "Bir kere sarılman yeterliydi. Bir daha yapma sakın böyle bir şeyi." demişti memnuniyetsiz bir şekilde.

"Randevunu da bozdum ya kusura bakma."

"Randevu filan değildi. Öylesine takılıyorduk halledilir." demişti Jacob rahatlıkla. Ömer ise yüzünü buruşturmuş bir şekilde baka kalmıştı.

"Ne? Duygusal ilişki yaşayacak kadar aptal değilim."

"Sizin yüzünüzden duygusal ilişki diye bir şey kalmadı zaten. Her şey tek gecelik." demişti Ömer aynı memnuniyetsizlikle.

"En iyisi."

"Demek sevgili filan değilsiniz." demişti Ömer derin bir iç çekip gülümseyerek. "Niye peki? Defne niye yaptı böyle bir şeyi? Bana sinirinden mi yani niye?"

FELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin