Oldukça hızlı ve olaylı geçen bu birkaç günün ardından en nihayetinde kendi düzenlerini yavaş yavaş kurmaya başlamıştı Defne ve Ömer. Birçok şeyle savaşmak zorunda kalmışlardı ama en sonunda başarmışlardı. Özellikle Ömer, bu son yaşanılan olayların böyle gelişeceğini hiç tahmin edememişti ama günün sonunda bütün yüklerinden kurtulmuştu. İlk başta yeni gelen başkan tarafından babaannesine sokulup mafya liderlerinin dosyalarını ondan alması için arkadaşlarının hapse atılması üzerinden tehdit edilmişti. Bu tehdit üzerine dosyaları babaannesi ona hiç çıkarmadan vermesiyle bu işin içinde bir iş olduğunu düşünüp, babaannesinin amacını çözmeye çalışmıştı. Her ne kadar Ömer babaannesini sevmesede, onu göz göre ölüme sürükleyeceğini düşünmek istememişti. Eğer o dosyaları saklamak yerine direkt teslim etseydi başı bir hayli belaya girecek ve o adamlar onu öldürmek için peşine düşücekti. Bunun için gidip babaannesi ile konuştuğunda gerçekten maksadının ona zarar vermek olduğunu anlamak için dosyaları teslim ettikten sonra şuurunu kaybetmiş gibi kendisini dışarı atmış ve bu tehlikeye peşinde Defneyi de sürüklemişti. O adamların hedefi haline geldiğinde tahmin ettiği gibi olmuş ve onu bulmuşlardı. Babaannesinin ondan nefret etmediğine kendisini inandırmaya ve ispatlamaya kafasını o kadar takmıştı ki artık sağlıklı düşünemeyecek hale geldiğinden o gece öylece kendisini bir hedef haline getirip o adamların onu bulmasına izin vermişti ve istediği olmuştu sonunda. Babaannesi onu kurtarmaya gelmişti. Her ne kadar anlaşamasalar birbirlerini sevmeselerde babaannesi ondan o kadar da nefret etmiyordu. Fakat Ömer'in bunu görmesi ve anlaması Defne'nin o gece orda yanında olup zarar görmesine neden olmuştu.Bunların hepsinin sonucunda ise büyük bir ateşkes sağlanmış ve bütün sular durulmuştu. Artık bu cephede olan her şey bitmiş yeni bir sayfa açılmıştı. Şimdilik.
"Ömeeeer?" diyerek eve girmişti Defne. Paltosunu çıkarıp askılığa asarken daha birkaç gün önce taşındıkları yeni evlerine bir göz gezdirmiş ardından yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı. Her şey çok güzel ilerliyordu. Ömer henüz kendisine bir iş bulamamış olsada herkes halinden memnundu. Onları tehdit eden, ayırmak isteyen birileri yoktu. Son bir haftadır oldukça huzurluydular. Aileleri, arkadaşları ile keyifli zamanlar geçiriyorlardı.
"Ömeeeeer?" diye evin içinde seslenerek merdivenlere ilerledi Defne. Sevgilisi kim bilir şimdi evin hangi yerinden çıkacaktı acaba? Taşındıklarından beri eve henüz tam anlamıyla yerleşememişlerdi ve Ömer her gün bir odayı düzenlemeye çalışıyor eksik olan eşyaları tamamlıyordu. Bu yüzden her gün evin farklı köşelerinde farklı şekilde Defneyi karşılıyordu. Daha doğrusu Defne her eve geldiğinde şu an olduğu gibi evin her köşesinde Ömer'i arıyordu.
"Lan alooo! Nerdesin ya?" diyerek yatak odasına girdiğinde bu sefer banyo tarafından Ömer'in "Burdayım!" sesini duymasıyla o tarafa yönelmişti. Merakla hemen yanına gittiğinde; eldiven geçirdiği ellerinde bir adet toz bezi ve bir adet temizlik malzemesi olan, saçları uzadığından önüne düşen tutamları geri atmak için onun fularını alnından geriye doğru bağlamış bir adet temizlik mağduru Ömer ile karşılaşması ile ufak bir kahkaha atmıştı Defne.
"Her yeri temizledim, yerleştirdim bal dök yala oldu. Buraları kirletirsen de seni yolarım Defne. Sakın ayna filan su sıçratma!" diye bunalmış bir vaziyette elindekileri de yerlerine kaldırıp eldivenlerini çıkarmıştı Ömer. Ardından bir elini beline atıp diğer kolunu da kapıya yaslayıp somurtmuş vaziyette olan suratını değiştirip sevimlice gülümseyerek "Hoş geldin." demişti.
"Hoş bulduk. Eline sağlık, kirletmem korkma." demişti Defne de hala gülmeye devam ederek ve dikkatini çeken Ömer'in ne kadar onun fularını taksada yine alnına doğru düşen kıvırcık saç tutamlarına elini uzatıp dokunmuştu. "Saçların ne kadar uzamış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELEK
Fanfictionİki aşık ruh felekten çıkmış iki beden birbirlerini arıyorlar. Önce kim bulur dersiniz?