"Günaydın kocam." demişti Defne, yüzüstü, dirseklerinin üzerinde durmuş bir vaziyette Ömer'in çıplak göğsünden doğru ona bakarken.Ömer ise gözlerini yeni açmış ve karşılaştığı ilk manzara güzel karısının ona kocaman gülümseyen yüzü olmuştu. "Günaydın." demişti o da gerinip ve ardından hemen onu kendisine çekip saçlarına bir öpücük kondurmuştu. "Oh."
Defne de Ömer'in boynuna bir öpücük kondurup kalkmaya yeltendiğinde Ömer onu kolundan tutup engellemiş ve "Nereye?" diye sormuştu.
"İşe sevgilim. Artık geri dönmeliyim şirkette durum ne hiç bilmiyorum bakmam lazım." diyerek acele ile yerinden kalkmış Ömer ise dudağı büzük bir şekilde öylece yatakta arkasında kalkmıştı.
İstanbul'a iniş yaptıklarında burda henüz hiçbir şeyleri hazır olmadığından Defne'nin çok içine sinmese de Ömer'in evine gelmişlerdi. Fakat mesleği gereği Defne'nin aklında burdan da en kısa zamanda taşınıp kendi evlerini en baştan dizayn etmek vardı.
"Bugün şirketin durumuna baktıktan sonra ki ilk işim evimizle ilgilenmek olacak sevgilim." demişti Defne giyinme odasından çıkıp kulağına küpesini takmaya çalışırken.
Ömer ise hala yatakta yatıyor ve hazırlanmak için hem bir oraya bir buraya koşturan hem de ona bir şeyler anlatan Defnesini izliyordu. "Sen nasıl istersen. Biliyorum çok içine sinmedi burda kalmak."
Defne ise gülümseyip "Yaaani, evet." demişti.
"Aşk olsun. Ben senin bekar evinde rahatlıkla kalmıştım."
"Aynı şey mi hayatım?"
"Çok fazla günahım alınıyor gerçekten."
Defne ise konuyu daha fazla uzatmamak için çantasını alıp yatağın yanına gidip Ömer'e doğru eğilmiş ve dudaklarına bir öpücük kondurup "Ben çıktım görüşürüz." diyerek evden çıkmıştı.
Ömer ise Defne'nin gitmesinin ardından sıcak yatağın biraz daha keyfini çıkarmak için yorganına bürünüp gözlerini geri kapadığı sırada zil çalmıştı. Defne'nin bir şey unuttuğunu düşünüp yataktan kalkıp yerdeki tişörtünü üstüne geçirirken gülümseyerek söyleniyordu, "Ne unuttun acaba?" diyerek kapıyı açtığında ise beklediği Defne ile karşılaşmamıştı.
"Ömer Bey?" demişti karşısında duran takım elbiseli adam.
"Buyrun?" demişti Ömer ise anında gülümseyen ifadesi silinirken.
"Öncelikle hoş geldiniz."
"Hoş bulduk?"
"Beni teşkilattan yönlendirdiler. Sayın Başkan, Zeren Hanım sizi görmek istiyor. Hazırlanıp gelin isterseniz burda bekliyor olacağım."
"Ne konu hakkında? Hayır yani ben istifa ettim de teşkilatta bir bağlantım kalmadı?"
"Gidince ayrıntılarını ona sorabilirsiniz Ömer Bey."
"İyi tamam bekle geliyorum." deyip kapıyı adamın suratına kapatmıştı Ömer. "Hadi bakalım hayırlısı."
Teşkilata geldiğinde etraf da arkadaşlarından kimseyi görememişti. Başkanın odasına girmeden önce onlarla konuşmak istemişti ama ikiside ortalıkta yoktu. İşleri vardır herhalde diye düşünüp başkanın yanına ilerleyecekken Gizem ile karşılaşmıştı.
"Ömer? Hoş geldin!" diyerek sarılmıştı Ömer'e.
"Hoş bulduk Gizem. Bizim çocuklar nerede? Şu başkan çağırdı beni de. Zeren midir nedir."
"Demir ve Efeyi görmedim hiç ama evet başkan uzun zamandır senin dönmeni bekliyordu. Biraz daha gelmemezlik etseydin ordan aldıracaktı seni."
"Sebep?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELEK
Fanfictionİki aşık ruh felekten çıkmış iki beden birbirlerini arıyorlar. Önce kim bulur dersiniz?