10- Gerçek Olmayanlar

158 12 1
                                    

Büyü hakkında bodrum katıyla karşılaşmadan önce tanışma fırsatım çok olmamıştı. Zihnime girerken yaptığım basit bir ritüeldi. Cadılar daha rahat yapabiliyordu sadece o ritüeli. O güç içimde vardı çünkü.

Buradan arada mutfağa gitmek dışında çıkmamıştım. Biraz daha araştırıp burayı temizlemeyi düşünüyordum. Yıllardır girilmemiş olması baya bi kirli hale getirmişti burayı.

Büyü kitaplarındaki biyülerde dikkat ettiğim bir özellik vardı. Basit büyüler normal dille yapılırken zor olan büyüler özel bir dille yapılıyordu. Kara büyülerin olduğu bir kısım da vardı. Onlara çok bakmak istememiştim. En zor büyüler bence onlardı. Kendi kanınız ve bir çok canlının uzuvları gerekiyordu bazılarında. Normal büyülerin zorlu olanlarında da zor bulunan malzemeler bulunuyordu. Çoğu büyü sözle yapılırken etkili tutulmak istenen ya da isteğinize bağlı büyüleri sıvı halde kullanabiliyordunuz. Bu iyi bir şeydi.

Kitapları geri yerlerine bıraktım. Artık kaçmayı bırakıp temizlik yapsam iyi olurdu. Bodrum kattan çıktım. Temizlik malzemelerini alıp bodruma tekrar indim. Her yeri temizlemeye başladım.

Temizlikten sonra hazırlamam iyi olacaktı. Akşam baya eğleneceğimiz kesindi. Kafamı dağıtmak beni rahatlatacaktı. Orada sızıp kalacağımı bildiğim için rahat kıyafetlerle gitmeyi düşünüyordum.

Uzun zaman sonra arkadaşlarım olmuştu. Bana destek olan bir kız arkadaşım vardı. Konuşmalarıyla ve esprileriyle kahkaha atmayı sağlayan erkek arkadaşımda vardı. Çok ısınamasak da bir eniştem de vardı. Nasıl tanıştıklarını çok merak ediyordum mesela. Bazen çok romantik bazen ise çok inat oluyorlardı. Ama birbirlerinden kopmuyorlardı. İkiside sırılsıklam aşıktı. Onları kısa süreliğine tanısam da onların haline yarım saat bakan bir kişi hemen anlayabilirdi bu gerçeği.

Birini sevebilmek çok muhteşem bir şeydi. Eğer şanslıysanız ve o da sizi seviyorsa ufak olayları büyütmek yerine Dora ve Ulaş gibi olmalıydınız. Benim böyle sorunlarım yoktu tabi ki de. Rüyalarımda zihnime girmeye çalışan bir ejder ve beni dün gece tehdit eden cellat dışında bu alemi seviyordum. Bu alemdeki tek derdim bu iki şeydi. Kendi alemimde ise annem ve babam vardı. İki alemdede durumlar eşitti sanırım. İlki acı çektiriyordu. İkincisi ise korkutuyordu. Ama ikincisinde ilkinde olmayan çok önemli bir şey vardı. Arkadaşlarım.

Dora bana yardımcı olacak ve kurtaracaktı beni. Beni yüzüstü bırakmayacağını biliyordum. Uraz ise güldürerek yeterince destek oluyordu. Dora ile konuştuktan sonra ona da anlatırdık belki de. Ben artık sorunlarımı çözebileceğime inanmaya başlamıştım. Mutluluğu hissedebiliyordum onlarla.

Temziliğim bittiğinde bir bez alarak kitapların tozunu almaya başladım. Tek bunlar kalmıştı. Kara büyülerin olduğu rafı temizlerken kitabın birinin içinde kağıt parçası vardı. İçini açtım. Kağıdı çektim. Bir kara büyğ vardı. Tüm yazıları o anlayamadığım dilde yazılmıştı. Çok güçlü bir büyü olmaloydı. Etrafına şimşek motifleri çizilmişti. Kağıt parçasını koyacakken bir şeyler çizili olduğunu fark ettim. Sayfayı çevirdim. Sarı kalemle saçlar çizilmiş bir kadın vardı. Gri kanatlar çizilmişti. Yanında ise bir çocuk vardı. Kahverengi boyayla çizilmişti saçları. Kadına bir elbise çizmiş ve içini boş bırakmıştı. Çocukta ise siyahla boyanmış kıyafetler vardı. El ele tutuşuyorlardı. Diğer ellerinde ise hançer tutuyorlardı. Küçük bir çocuğun çizdiği kötü çiziminden anlaşılabilirdi. Yerine geri bıraktım resmi. Kitabı da rafa geri koydum. Temzliğime devam ettim.

İşim bittiğinde bodrum kattan çıktım. Resmi kimin çizdiğini biliyordum. Dora ve Uraz'ın anlattığı hikayeden anlaşılıyordu. Resmi Arel çizmişti. Küçük çocuk Arel iken sarı saçlı kadın ananemdi. Birbirlerine tutunsalardı aslında düşmanlardı. Resimde onu anlatmıştı. Küçük bir çocuk bu resmi çizmemeliydi. Pek iyi şeyler yaşamadığı belliydi.

Yasak CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin