20- Ritüel

121 8 0
                                    

İçimde acı ve yas büyüktü. Buna rağmen araştırmaya devam etmek zorundaydım. Kitaplıkta ki efsanelerle ilgili kitapları bile Bodrum kata indirmiştim. Sabah çoktan olmuştu. Gece annemin bacağını evin yakınlarındaki bir ağacın dibine gömmüştük. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Durmuyorlardı. Acım geçmiyordu. Ellerimde gizli bir kan vardı sanki. Hep benle olmak zorundaydı. Avuçlarıma baktım. Çığlığı aklımdan çıkmıyordu. Sevmek sadece suç olarak kalmıyordu bazen. Öldürüyordu sevmek. Benim sevgim bunca zaman kendime zarar verirken şimdi onlara zarar vermişti. Öldürmüştü! Benim sevgim yüzünden annem ölmüştü.

Lnaetliydi bizim ailenin kadınları. Ne çabuk unutmuştum. Benim lanetimde bu noktada mı başlamıştı. Annemin kanı ellerime bulaşmıştı. Hiç bir şekilde çıkmıyordu.

Daha fazla kan bulaşsın istemiyordum. Bir çözüm bulmalıydım. Normal kitaplarda detaylı bilgi yoktu. Simsiyah kılıflarla dolu rafların arasına gittim. İhtiyacım olan kitabı aldım. Bunun içinde ihtiyacımız olan bilgiler olmalıydı.

"Papatya çayı." Son kalan basamağıda indi. Köşedeki minderlerden birinin üzerine oturdu. Elimde kitapla yanına gittim. Oturdum. Uzattığı kupayı alıp içmeye başladım. Tatlı yapmıştı. "Dün akşam neler oldu? Onlar da neydi?" Sonunda merak ettiklerini sordu. "Yas tutman gerek." Güldüm.

"Daha çok yas tutmak için mi? Yok kalsın. Ama bence sizin artık benim dediklerimi dikkate almanız gerek." Kaşlarını çatarak bana baktı.

"Açık konuş." Gözlerim içinde tuttuğu bir kaç damlayı serbest bıraktı.

"Eğer kendinizi av olarak göstermeseydiniz belki de o kara büyüyü yapmam gerekmeyecekti. Annem ölmeyecekti!" Dudağımı dişlerim arasına aldım. İçimdeki acı geçmiyordu.

"Geçti artık." Ona baktım. Fark etmemişti. Araştırmamıştı onları. Tehdit olamaktan çıktıklarını zannediyordu.

"Her gece geri gelecekler. Kurda dönüşmeniz onların gözünde ava dönüşmeniz demek. Dün akşam engel olmasaydım tüm kurda dönüşenleri öldürmeden gitmeyeceklerdi." Söylediklerim onu şoka uğratmıştı.

"Ne yapmamız gerekiyor?" Annemi öldürmüştüm ben onları korumak için. Sakinleşmeye çalıştım. Eğer sözümü dinleselerdi gerek kalmayacaktı belki de.  Her şeye rağmen kurtarmak istemiştim. Korumak istemiştim.

"Kadınlardan birini seçecekler. Avcılara istekleri konusunda yardım etmesi için. Tüm kadınları toplayıp uyarın. İsteğe cevap vermeden önce tüm halka bu isteği bağırsın. Kurt formuna bürünmeyip onlara zarar vermemeniz gerek. Yoksa katliam çıkarıp kadınları ruhlar diyarına kaçırırlar. Bir kaç ritüel araştıracağım. Mahşerin dört atlısının bedenleri yok aslında. Ruhtan oluşurlar. İstesek de zarar veremeyiz." Ellerini yanaklarıma koyup alnımdan öptü.

Annemin belki de en büyük isteği buydu. Babamın onu sevmesi. Buna daha kavuşamamıştı. Uğradığı ihanetler bunu gösteriyordu. Benim annem çok güzeldi. Kumraldı. Açık kahve saçları önceden upuzundu. Sonra kendi elleriyle kesmişti. Gözleri elaydı. Gören herkesi büyüleyebilirdi.

Ama o büyülenmeyi seçmişti. Zamanında kendini çok severmiş. Onu isteyen bir çok adamı kendine uygun bulamayıp reddetmiş. Aşılmaz bir egosu varmış. Sonra babamla tanışmış. Tüm egosu yok olmuş. Onu kendinden çok sevmiş. Babamda onu seviyormuş. Herkesin kıskançlıkla baktığı aşkları varmış. Çok mutlularmış.

Ardından çok kötü bişeyin başlangıcı olmuş. Annem hamile kalmış. Hepsi eminmiş doğacak çocuktan. Erkek olacağını adları gibi biliyorlarmış. Bir sürü kıyafet alıp hazırlıklar yapmışlar.

Cinsiyet öğrenildiği zaman annem büyük bir özgüvenle gitmiş. Erkek olacağından hepsi eminmiş  doktor cinsiyeti büyğk bir sevinçle söylemiş. Tüm gülümsemeler solmuş. Eve döndüklerinde her zamanki neşeleri kuş olup uçmuş. O akşam babam sarhoş olup annemi dövmüş. Şanslarına bana hiç bir şey olmamış. Doğduğum anı kimse kutlamamış. Annem emzirmek dahi istememiş beni. Sütanne bulmuşlar. Dadılarla geçmiş küçüklüğüm. Biraz büyüdüğümde onlar da elimden alınmış.

Yasak CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin