Bodrum kattaki kitaplarda bilmediğim bir çok şey hakkında araştırma yapmıştım. Ananemin üstünde çalıştığı bir kaç büyü bulmuştum. Bir sözlük yardımıyla kitapta bazı yerlerde bulunan farklı dili çeviriyorip yazıyordu. Harfi kağıdın hangi sayfanın çevirisi olduğunu bilmiyordum. Bir kaçını bütünleştirebilmiştim. Ruhları diriltmeyi araştırmıştı. Büyüyü yapıp yapmadığını bilmiyordum ama baya detaylı araştırmıştı. Basit ruhlar olmadığı da belliydi.
Cellatlar hakkında burada biraz araştırma yapmıştım. Yıllar evvel yok oldukları yazıyordu. Bu yüzden inanmamıştım o kadın bana. Cinayetleri cellatların liderinin işlediğine kimseyi inandıramazdım. Cellatları öldürdüğüne de kimse inanmazdı. Bu çabam boşa olurdu.
Kendimi korumamı sağlayacak bir kaç büyü öğrenmiştim. Zihnimi koruyabilecek büyüler de aramalıydım. Ejderhanın benden istediği bir şey vardı. Arel bunu biliyordu. Ve durdurumayacağımı söylemişti. O akşam benle konuşmayacağını bildiğim için sormamıştım.
Bazı yerlerde tıkansa da benden çok şey biliyordu. Ejderhanın benle niye uğraştığını biliyordu mesela. Onu durduramayacağımı da biliyordu. Bana yardım etmiyordu. İntikam alacağını biliyor muydu peki? Ejderha onu da öldürmek isteyecekti. Eğer bunu bilse o kadar rahat duramazdı. İntikam arzusu ile dolu bir ejderhayı o bile durduramazdı belki de. Kötü duygular kontrolsüz bir güç verirdi. Kardeşi güçle donatılmıştı. Bu gücü kontrollü ve sabırlı bir şekilde kullanıyordu. Bu yüzden mi karışmıyordu yoksa? Korktuğu için mi?
Ellerimle şakaklarımı ovaladım. Kitaplara gömülüp beynimi zorladığım yetmezmiş gibi bir de bu sorularla kafamı mahvediyordum. Çalan kapı sesiyle bodrum kattan çıktım. Kapağı fazla ses çıkarmamaya çalışarak kapattım. Kapı ısrarla çalınmaya devam ediyordu. Kitaplığı çektikten hemen sonda koşar adımlarla açtım kapıyı. Dora nefes nefese hallerime kaşlarını çatarak baktı.
"Noluyor içeride. Sesler duydum." İçeri geçmesi için kenara çekildim. Kanepeye oturdu. Tekli koltuğa oturdum bende.
"Sen olduğunu bilmiyordum. Ananemin büyü kitaplarını sakladığı yeei buldum. Gizli tutmaya çalıştığı bir bodrum katındaymış." Şifreyi çözmüş gibiydi.
"Ondan öyle sesler geliyordu." Başımı onay vermek adına salladım. Ne kadar sessiz olmaya çalışırsam çalışayım karşımda duyu organşarı gelişmiş bir kurt vardı. "Ben o gece için özür dilemek istemiştim." Mahcup bir ifadeye büründü yüzü.
"Sarhoştuk. Farkında bile değildin. Hem iyileştim çoktan." Gözlerini gözlerime sabitledi.
"Bana kızgın olmadığına göre asıl meselemize dönelim." Asıl mesele?
"Hangi mesele?" Bana doğru yaklaştı.
"Bana yemekten önce bişeyler anlatacaktın. Burası daha güvenli olur diye düşündüm." İnsanları öldürmediğimi ama tanık olduğumu söylemiştim. Cellatlardan ona bahsedemezdim. Üstü kapalı anlatmalıydım.
"Rüyalarımda bazen bir yere gidiyorum. İsteyerek yapmıyorum. Bir güç beni çekiyor. Şimdiye kadar üç kere oldu. Üçüncüsü ise alkol aldığımız gece oldu. Ondan öncekilerde hep öldürüldüklerini görüyordum." Dora sözümü kesti.
"Kim? Katil kim Miray?" Katili gerçektede bilmiyordum. Bu konuda yalan söylememe gerek yoktu.
"Kim olduğunu bilmiyorum. Hiç yüzünü göremedim." Üzülerek başını yere eğdi. Bir şey fark etmiş gibi kafasını kaldırdı. Çatık kaşlarla konuştu.
"Seni rüyalarında kim yönlendiriyor?" İşte yakalaması gereken asıl kısmı yakalayabilmişti.
"Ananemin ejderhası." Dora şok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Cadı
Fantasy"Değersizliğimin bir göstergesidir sonradan kazanılan bu değerler..." Miray' "Nefretle büyütülmüş, güç peşinde koşturulan her çocuğun ruhu tatmalı gerçek sevgiyi." Arel' "Tanışmak bile uzaktandı, sevmeyi yakından beklemek aptallıktı." Uraz' "Bekleme...