⋆
Herkesin hayatında yaşadığı zorluklar olur zaman zaman. Kimi zaman bir dostun tesellisi, kimi zaman bir annenin sarılması, kimi zamansa bir kuşun şakıması çıkartır insanı o karanlık dipten. Ve bir şekilde hayatın hala yaşanılmaya değdiğini gösterir. Peki her şey gerçekten bombokken, etrafında kimse yoksa kim verecekti bu teselliyi? Olmayan bir annenin kucağının sıcaklığı hissedilir miydi ki hiç?
Hyunjin böyle bir adamdı işte. Kendini bildi bileli etrafında sıcaklığını hissedebileceğini hiçkimsesi olmamıştı, ya da o olmasına izin vermemişti, ama bir farkı yoktu. Ne zaman yanında sırtını dayayabileceği birisi olsa, ertesi gün kendini o kişinin cesedini taşırken bulmuştu çünkü. Mutluluk ona çok uzak, sadece kitaplarda, şiirlerde, şarkılarda geçen bir sözcük gibiydi artık.
O gün, yine berbat bir haldeydi. Uzun yıllar önce, henüz 16 yaşındayken esirgeme yurdundan kaçıp katıldığı çetede yıllar içerisinde çok çalışmış, duygusuz bir canavara dönüşene kadar suç işlemiş, artık gerçekten üzülüp üzülmeyeceğini bile bilmediği bir hale gelmişti. Ne zaman daha derine batamam dediyse, ertesi gün kendini daha da derinde bulmuştu hep.
Kurtulmak istiyordu artık. Bu derin çukurdan birinin onu çekip çıkarmasını, geçmişini tamamen silip yeni bir hayata başlamak istiyordu. Öyle kötü durumdaydı ki bırak sevgiyi mutluluğu, en yakın dostunun cesedini kucağında taşırken bile hissedemediği o üzüntüden dolayı yanıyordu canı. "Hissetmek istiyorum." diye geçirdi içinden, "Artık bir şeyleri hissetmek istiyorum."
Sigara içmeye, hava almaya ihtiyacı vardı. Elini cebine attı ama boş paketi gördüğünde içinde biriktirdiği tüm öfke daha da bir harlandı ve paketi hışımla duvara fırlattı. Evinden çıktı, en yakın çevredeki markete gitti.
Sigarasını alıp çıktıktan sonra bir tane alıp yakacaktı ki, yakınlardan gelen bir ses duydu. Tren sesi...
Tren garının çok yakınlarındaydı. Ses, akşamın serinliği, yüzüne vuran acı duygular hepsi bir araya gelmişti. Sigarasını yaktı, garın merdivenlerinden aşağı indi. Hemen karşısında duran banka oturup gelen geçen trenleri izlemeye başladı. "Son bir sigara..." dedi kendi kendine. Sigarasını, sanki son defaymış gibi derinlemesine çekti. Tüm nefesin ciğerlerine dolduğunu hissetmek istiyordu. Kafasını geriye attı. Kararını vermişti artık. Geri dönmek için çok geçti, öyleyse ileriye bakmalıydı. İkinci bir hayat olup olmadığını bilemezdi ama şayet ikinci bir hayat varsa, onda iyi bir insan olmaya söz verdi. Bu son sigarasıydı, intihar etmek için başka hiçbir sebebe ihtiyacı yoktu.
Sigarasını içti. Oturduğu yerden ayağa kalktı. Şimdi zamanıydı. Son sigarasının izmaritini çöpe atacak, ardından gelen ilk trenin altına atlayacaktı. Ama o esnada gözüne bir şey ilişti. Karşısında, gecenin bu saatinde tek başına oturan ufak tefek, sarışın bir çocuk duruyordu. Uzakta olmasına rağmen yüzünün ne kadar güzel olduğu hemen fark ediliyordu. Yalnız ve korkmuştu. "Bu kadar güzel birisinin bile gecenin bir yarısı burada oturabilecek kadar dertleri olabiliyormuş demek ki" diye geçirdi içinden. Bakışlarını kaçırdı. Onu daha da korkutmak istemiyordu.
Zaten birkaç dakika sonra bir intihara tanık olacak ve daha da korkacaktı.
O esnada arkadan birkaç gencin sesi duyuldu. Bu saatte burada yalnız olmak, böyle bir adam için hiç doğru olmayacaktı. Zarar görebilirdi, halbuki ne kadar güzel ve toy duruyordu. Yardım etmeli miydi ona? Yoksa arkasını dönüp gitmeli miydi?
Vicdanı ile beyni arasındaki gelgitlerde bir süre sürüklendi ama fazla vakti yoktu ve sonunda kararını verdi. Hızlı adımlarla çocuğun yanına yürümeye başladı.
Şu ana kadar intiharı düşünmemişti belki ama hep Tanrı'dan bir işaret beklemişti. Ne garip ki hiç gelmeyen bu işaret, bir anda, gerçekten intiharı düşündüğünde çıkmıştı karşısına.
Evet, Hyunjin o gece intihar edemedi. Aksine, hayatında gördüğü en güzel insanla tanıştı. O insan farkında olmasa da, onun güzel kokusunu kokladı. Bir insanın yakınında olmak bile, taş bağlamış o kalbini kıpır kıpır ettirmeye yetmişti.
⋆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Man & The Sunshine | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfiction"Aslında, senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum." "Oysa aynaya baksan, tüm hayatımı görürsün." Hyunjin, Felix'i gördüğü gece intihar etmişti aslında, tüm geçmişini geride bırakarak. Ama öyle boktandı ki geçmişi, kolay kolay kurtulamazdı. Yine...