Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]

Bölüm 6 - Sonuç

Bölüm 6 - Sonuç

Quinn her şeyin saçma sapan olduğunu düşündü. Jane'in önceki okulundan onun hakkında tüm bilgilere zaten sahip olduğu oldukça açıktı. Daha önce hiç yeteneği olmadığını biliyorlardı, sorun Quinn'in ne yapacağına karar vermekte zorlanıyor olmasıydı.

Quinn askeri okula gelmeden önce kendisi de biraz araştırma yapmıştı. Ordunun hiçbir yeteneği olmayan tüm öğrencilere yetenek kitabı verdiğini biliyordu. Verilen her yetenek kitabı aynıydı. Bir toprak yetenek kitabı.

Bunu yapmalarının nedeni, daha önce bir yeteneği olmayan öğrencilerin kendilerini bir anda orduya borçlu hissetmeleriydi. Sadece bu değil, aynı zamanda ordunun toprak tipi yetenek kitaplarının neredeyse tamamı üzerinde kontrolü vardı. Yani, gücünü artırmak istiyorsan, orduya sadık olman gerekiyor ve karşılığında sana daha fazla güç veriyorlar.

Quinn kendi yeteneğini keşfetmeden önce, kitabı kabul etmenin kendisi için en iyi seçenek olduğunu düşünmüştü. İki yıl sonra orduya katılmak istemese bile, toprak yeteneğine sahip olmak kullanışlıydı. İş bulmak için oldukça faydalıydı çünkü toprak yeteneği inşaatta faydalıydı.

Quinn'in zaten bir yeteneğe sahip olması, yeni bir yetenek öğrenemeyeceği anlamına geliyordu. Yetenek kitabı basitçe işe yaramazdı. Sadece bu da değil, Quinn yetenek kitabını verdikleri her öğrenciyi takip edeceklerinden oldukça emindi, bu da öğretmenlerin onu bir dahaki sefere gördüklerinde toprak güçlerini kullanmasını bekledikleri anlamına geliyordu.

Quinn derin bir nefes aldı ve dedi.

"Benim bir yeteneğim yok."

Az önceki gibi kapüşonlu adam Jane'ye bir kitap uzattı.

Quinn önce kitabı Jane'den aldı ama sonra aniden bir bildirim ekranı belirdi.

[Bu yetenek öğrenilemiyor.]

[Kitabı 10 tecrübeye dönüştürmek ister misiniz?]

Quinn, sistemin ilk mesajı göstermesini biraz beklemişti ama ikincisi onu gerçekten şaşırtmıştı. Quinn, kitabı alıp tecrübeye dönüştürmek istedi, ancak bu başına bela çıkartabilirdi.

"Üzgünüm ama istemiyorum." Quinn, kitabı Jane'e geri verirken dedi.

İzleyen öğrenciler ve orada duran eğitmen şok oldu. Jane daha önce böyle bir şey yaşamamıştı. Eğitmen olarak çalıştığı beş yıl boyunca ilk kez yeteneksiz biri kitabı reddetmişti.

"Lütfen bana bir dakika ver." Jane daha sonra öğrenci grubundan yeterince uzakta durdu, böylece hiçbir şey duyamayacaklardı.

"Evet, evet, yetenek kitabını istemediğini söylüyor, ne yapmalıyım?" dedi Jane kulaklığından konuşarak.

"Teste girmesine izin ver." telefondaki gizemli adam söyledi.

Adam telefonu kapatırken Quinn'in ilginç bir öğrenci olduğunu düşünmeden edemedi. Quinn'in dosyasına bakmaya başladı ve söylediği doğru gibi görünüyordu. Öğrencinin hiçbir yeteneği yoktu ve Saf grubuyla herhangi bir ilişkisi varmış gibi görünmüyordu.

"Bu acımasız dünyada ne kadar hayatta kalabileceğini görelim Quinn." adam söyledi.

Jane üstüyle görüşmesini bitirmiş ve gruba geri dönmüştü.

"Beklettiğim için özür dilerim." dedi Jane. "Yetenek kitabını almasan bile teste girmeni isteyeceğiz lütfen."

Quinn her şeyin bir şaka olduğunu düşündü. Quinn'in gerçekten bir yeteneği yoksa, test sonuçlarının ne olacağını zaten biliyorlardı. Testi yapmasına gerçekten ihtiyaç var mıydı? Quinn'in devam etmesini istemelerinin tek nedeni kendini aşağılanmış ve küçük hissettirmekmiş gibi geliyordu. Sonunda askere gitmeyi ve dağıttıkları yetenek kitabı için yalvarmayı seçecekti.

"Lütfen beni takip et."

Jane daha sonra Quinn'i biraz daha uzağa, yerde büyük kraterler, yanık izleri ve her türlü şeyin olduğunu bir sahaya götürdü. Bunların hepsi önceki test yarışmacılarından kalmaydı.

"Lütfen önündeki hedefleri olabildiğince çabuk yok etmeye çalış." Jane dedi, "Test hemen başlayacak."

Jane konuşmayı bitirir bitirmez, çorak arazide rastgele üç hedef belirdi. Ortasında kırmızı bir nokta olan metal yuvarlak hedeflerdi.

Sorun, Quinn hedefleri aramaya çalıştığında, her şeyin uzaktaki bir bulanıklık gibi görünmesiydi. Quinn daha sonra mükemmel görüşünün aniden o kadar da mükemmel olmadığını fark etti.

"Güneşte olduğum için mi?" diye düşündü Quinn.

Quinn'in hedeflerin her birine yavaşça koşarak tek tek yumruğuyla vurmaktan başka seçeneği yoktu, hızı inanılmaz derecede yavaştı elbette.

Quinn'in tamamlaması gereken iki test daha vardı. Bir sonraki test, Quinn'den davul benzeri devasa bir makineyi yumruklamasının istendiği bir kuvvet testiydi. Quinn en iyisini yaptı ve davula elinden geldiğince sert vurdu. Davul titredi ve sonunda merkezde dijital bir sayı gösteren küçük bir ses çıkardı.

"Kuvvet 5." dedi Jane tabletine not alırken.

Son test geldiğinde başka bir makine getirmişlerdi. Bu makine, ön tarafında birçok delik bulunan büyük, dairesel bir nesneydi. Test başladıktan sonra makine Quinn'e holografik sivri uçlar ateşledi. Quinn'in tek yapması gereken çivilerin çarpmasından kaçınmaktı.

Makine seviye atladı. Hızlandı ve daha fazla sivri uç attı, sonunda Quinn darbe almayı başardı ve test durduruldu.

"Çeviklik 5." dedi Jane tabletine not alırken bir kez daha.

Quinn, Jane'in ağzından çıkan kelimeleri duymuştu ve bu, Jane'in ona verdiği puanla bir bağlantı aranıp aranmadığını düşünmeye başladı. Önceki test bir kuvvet testiydi ve Quinn, sistemde yazan gibi 5 puan almıştı. Sonra bir kez daha çeviklik testinde sistemde yazılanla aynı olan 5 puan aldı.

Bu, Quinn sınava gece girerse, tüm puanlarının büyük olasılıkla iki katına çıkacağı anlamına geliyordu. Bu aynı zamanda seviye atladığı sürece puanını her zaman artırabileceği anlamına geliyordu. Sanki yeteneği evrimleşme yeteneğiydi ama bununla birlikte bazı dezavantajları da vardı.

"Beklenildiği gibi." Jane dedi, "Maalesef şu anki güç seviyen seviye 1."

Quinn yumruğunu sıktı ve diğerlerinin yanında durmak için geri döndü. Bir seviye 1 kullanıcı olarak önündeki günlerin zor olacağını biliyordu ama bu çok uzun sürmeyecekti.