Bölüm 53 - İlk Oyun
Kan Hattı'nın oyunda da işe yaradığını gören Quinn, hemen istatistiklerini ikinci kez kontrol etmek için sistemini açtı. Dış dünyada olduğu gibi her kullanımda canının 1 azalması haricinde her şey aynıydı.
Sebep gerçek kan kullanmamış olması mıydı?
Dış dünyada Kan Hattı kullandığında elinden kırmızı, pençemsi bir şekil çıkıyor ve aynı zamanda bir enerji zerresinin içinden çıkıp gittiğini hissediyordu. Canındaki azalış, yaşam gücünün veya kanının bir parçasının gidişini temsil ediyordu.
Ama oyun dünyasındaki saldırısı böyle bir etki doğurmamıştı. Yalnızca mümkün olup olmadığını görmek adına kapsülün içerisindeki bedenini tararken zihninin yapmasını söylediği şey tekrar edilmişti.
Quinn, bunu test etmek için elini ardı ardına sallayarak hat üstüne hat attı. Ve parmak uçlarından bir kırmızı çizgi silsilesi çıksa da hiç can kaybetmedi.
Aniden aklına bir fikir geldi. Yeteneğini kullanırken canı azalmıyorsa Kan Bankası'nın da bu oyunda etkisi olmayacak demekti. Çünkü burada saldırıya uğradığında dışarıdaki gerçek bedeni fiziksel bir hasar almayacaktı.
Canı sahiden de azalıyor olmayacağı için oyunun içerisinde zorlu durumlardan kurtulmak için Kan Bankası'na güvenemeyecekti.
Fakat oyunun içerisinde yeteneklerini kullanabiliyor olması Quinn'i düşündürüyordu. Sistemi gerçekten bir yetenek miydi? İlk başta öyle olduğunu varsaymıştı, sonuçta yetenek kitabına benzeyen bir şeyden edinmişti.
Tabii ki daha önce böyle bir yetenek duymamıştı ama Orijinallerin gizli tutup kendilerine sakladığı pek çok yetenek vardı. Ardından durum değişimini düşündü.
Artık ırkının yanında insan yazmıyordu. Belki de edindiği yetenekler kendi başına bir yetenek olmaktansa ırk değişiminin yan etkileriydi. Bu yüzden de sistem aracılığıyla kilidini açtığı yetenekler tam anlamıyla bir kalıba uymuyordu.
Kan Bankası'nın yaptığı şeyle Kan Hattı'nın yaptığı şey büyük oranda farklıydı. Peki Quinn'in teorisi doğruysa bu, başka bir yetenek daha elde edebileceği anlamına mı geliyordu?
İşe yaramayacağını düşündüğü için bugüne dek denememişti ama buna kalkışacak olsa bile hangi yeteneği edineceği konusunda uzun uzadıya düşünmesi gerekirdi.
Quinn, ilk oyuna girmeden önce çekiç vuruşunu denemek istiyordu. Tüm gece videosunu izlemişti ve artık hazır olduğunu hissediyordu.
"Ayağını bu şekilde öne götür ve aynı zamanda bedenini döndür. Enerji ayak parmaklarından yukarıya doğru akmalı, sonra da elini geri çekip yere geçir ve enerjiyi yumruğun aracılığıyla serbest bırak." Quinn, adımların üzerinden geçerek bu şekilde mırıldandı.
İlk başta gerekli tüm adımları ağır ağır gerçekleştirdi ve hiç enerji veya kuvvet kullanmadan mükemmel bir şekilde tekrarlamaya çalıştı. Videoda açıklanan ne varsa adım adım yerine getirdi.
Bunu bir iki kez tekrar ettiğindeyse hazır hale geldi. Tüm adımları olabildiğince hızlı şekilde yerine getirdiğinde de tıpkı videoda söylendiği gibi ayaklarının altından yumruğuna doğru bir enerji aktığını hissetti.
Elinden çıkan güçlü darbeyle birlikte de yoğun bir *Bang* sesi işitildi. Ve havada küçük bir şok dalgası oluştu.
"Başardım!" dedi Quinn.
Şok dalgası videodaki adamın yarattığının uzağından yakınından geçmiyor olsa da Quinn, sonuçtan memnundu.
Artık daha fazla oyalanmasına gerek yoktu, bu yüzden arama fonksiyonuna tıkladı. İlk karşılaşmasında kendisiyle aynı güç seviyesinde, yani seviye 1 biriyle çarpışmak istiyordu.
Teknik olarak seviye 1'in ötesinde olduğunu biliyordu. Bir tahmin yürütmesi gerekirse 2.5 civarı olduğunu söylerdi fakat ilk karşılaşmasında emin olmak istediği birkaç şey vardı.
Oyun ona bir rakip buldu ve o rakip saniyesinde arenaya ışınlandı. Geri sayım sona erdiğindeyse karşılaşmanın başlama vakti geldi.
Karşısındaki öğrencinin canavar silahı yoktu, dolayısıyla Quinn ilk etapta hem temkinli davranıyor hem de birkaç şeyi test etmek istiyordu.
Öğrenciye yaklaştı ve kendisini olacaklara hazırladı. İşte o sırada öğrenci, ellerini pençemsi bir şekle soktu ve Quinn'e doğru savurdu.
Saldırısı çok yavaştı ve Quinn'in engelleyebileceği düzeydeydi ancak Quinn bunu yapmamayı seçti ve saldırısının göğsüne ulaşmasına izin verdi.
Kullanıcılar oyun esnasında kendilerinin ve rakiplerinin CP barlarını sağ alt köşeye yerleştirilmiş şekilde görebiliyordu. Bu saldırıyla birlikte Quinn'in canı az miktarda azalmıştı.
Ardından hızlıca bir iki adım geri çekilerek Kan Bankası yeteneğini kullanmaya çalıştı.
<CP dolu, Kan Bankası kullanılamıyor>
Tahmin ettiği gibiydi. Oyunda hasar alsa da dışarıdaki gerçek bedenine hiçbir etkisi olmuyordu. Bu düşüncesini teyit eden Quinn, artık maçı sonlandırmaya hazırdı.
Atağa kalkarak yeterli mesafeye ulaştığı anda bir Kan Hattı attı. Öğrenci darbeyi engellemek için pençelerini kaldırsa da ilkinin hemen ardından gelen ikinci Kan Hattı hedefe ulaşınca pençeleri parçalandı.
Bu saldırıyla öğrencinin canı yüzde 25 kadar azaldı. Quinn'se art arda Kan Hattı saldırılarıyla işini kolaylıkla bitirebilecek olmasına rağmen bunu yapmamayı seçti.
Bu oyunu dövüş becerilerini geliştirmesine yardımcı olması adına oynamak istiyordu ve dış dünyada gönlünce Kan Hattı kullanamayacaktı.
Öğrenciye yaklaşsa da oğlanın pençeleri çoktan yenilenmişti. Böylece o pençeleri bir kez daha savurdu fakat Quinn bu defa eğilip saldırıdan kaçındı ve öğrencinin midesine bir yumruk indirdi, bunu yüzüne indirdiği ikinci bir yumruk takip etti, sonra da iki eliyle gönderdiği çaprazlama iki Kan Hattı ile işini bitirdi.
<Kazanan: Kan Evrimcisi>
İşte tam da o anda Quinn, kendi sisteminden yeni bir mesaj aldı.
<Rakip mağlup edildi, 25 TP kazanıldı>
<305/400 TP>
Beklenmedik bir şey olsa da Quinn, oyundaki galibiyetinden TP kazanmıştı. Ansızın suratına kocaman bir sırıtış yayıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]
Fantasyİnsan Irkı, vahşi Dalki ırkı ile savaş halindeydi ve yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarında ONLAR öne çıkmaya başladılar. Yüzlerce yıldır gölgelerde saklanan insanlar, yeteneklere sahip insanlar. Bazıları savaşı kazanma umuduyla bi...