Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]

Bölüm 40 - Götürülme

Bölüm 40 - Götürülme

Videodaki sarışın adamı özenle izleyen Quinn, fantastik romanlarda okuduğu ve bu uzun boylu adamın vampir olduğuna işaret eden birkaç şeyi fark etti. Korkunç solgunluktaki teni, yakışıklılığı ve son olarak da kırmızı gözleri. Bunun yanı sıra videodaki adam, Quinn'in de onlardan biri olduğunu söylemişti.

Bu sözlerin ardındaki anlamı yorumlamaya çalışırsa o adam, kendisinin bir vampir olduğunu söylüyor olmalıydı. Gerçi söylemiş olduğu birkaç tuhaf şey daha vardı. Mesela videonun çekilişinin üzerinden ne kadar vakit geçtiğini bilmiyordu. Yani bu, üzerinden uzun zaman geçtiği anlamına mı geliyordu, peki videodaki adam hala hayatta mıydı?

Quinn şimdilik tüm bu soruları bir kenara bırakmalıydı, çünkü cevaplarını almak adına yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Video oynamaya devam derken uzun boylu, sarışın adam, yeniden konuşmaya başladı.

"Bu videonun gösterildiği kişi her kimse, şimdi size mevcut seviyenizde kullanabileceğiniz birkaç beceri göstereceğim. Bizim ırkımız ve yeteneklerimiz, en iyi performansı ellerimizi kaplayan bir silah kullandığımızda sergiler."

Diyen adam, savaş pozisyonu aldı.

"İki set temel hareket göstereceğim, onları öğrenip mücadelelerinizde nasıl kullanacağınızı çözmekse size kalmış. Unuttuğunuz takdirde istediğiniz zaman sistemi açıp videoları tekrar izleyebilirsiniz."

"İlki defansif bir hareket ve ben ona anlık adım diyorum. Sistem doğru kurulduysa bu hareketi gerçekleştirmek için en az 15 puan çevikliğe ihtiyacınız olacak."

Diyen adam, anlık adımı göstermek için harekete geçti. Eğildi, bir anda odanın diğer bir köşesinde belirdi ve ardından da ardışık görüntüsü geldi.

"Şimdi, bu beceri çok fazla dayanıklılık tüketiyor, yani beceriyi sergilemek için yeterli çeviklik puanınız olsa bile kendinizi yıpratmamak için dikkatli olmalısınız. Ben bu beceriyi yalnızca saldırıya geçerken veya ölümcül bir darbeden kaçınırken kullanıyorum. Ayrıca hızlı ve çıplak gözle görülmesi zor bir hamle olsa da sizi yalnızca beş metre öteye taşıyabileceğini de not edin lütfen."

Hamleyi izleyen Quinn, böyle bir şeye sahip olmanın ne kadar işe yarayabileceğini anında idrak etti. Loop'la yaşadığı mücadelede son saniyede birkaç darbeden kaçınmış olabilirdi. Üzücü olan tek nokta, Quinn'in henüz bu hamleyi deneyecek çeviklik puanına sahip olmamasıydı.

"Göstereceğim bir sonraki beceri, çekiç vuruşu."

Diyen adam yeniden savaş pozisyonu aldı ve bu defa sağ ayağını kaldırıp yere geçirirken aynı anda sol elini geriye çekip sağ elini salladı. Ve tüm bunları tek, akıcı bir hareketle gerçekleştirdi. Quinn'se yalnızca videoyu izlemesine rağmen havanın hafifçe titreştiğini görebildi.

"Havalı, değil mi?" dedi adam, gülümseyerek. "Bu beceri için de en az 15 kuvvet gerekli. Bugünlük bu kadar, hazır olduğunuzda sıradaki göğüs göğse dövüş derslerinin kilidi açılacak. Eğer bu videoların daha detaylı ve yavaşlatılmış versiyonunu isterseniz sisteminize kaydedilecek. İyi şanslar ve hepiniz için en iyisini diliyorum."

Adam konuşmayı bitirir bitirmez video sonlandı. Ve sistemini açan Quinn, orada eğitim isimli bir sekme açıldığını ve içerisinde az önce izlediği iki beceri videosunun yer aldığını gördü. Videoları açtığındaysa tam da adamın söylediği gibiymiş diye düşündü.

Video, az önce sergilenen becerilerin yavaşlatılmış versiyonlarını barındırıyordu, hatta nasıl kullanılacakları ve ne yapmanız gerektiğini anlatan detaylı yorumlar bile mevcuttu.

Quinn, videodaki adamın kimin nesi olduğunu düşünmeden edemiyordu. Konuşma şekli, sistemi bildiğini açıkça belli ediyordu. Peki bu onun Quinn'in ebeveynlerinin bıraktığı kitabın yaratıcısı olduğu anlamına mı geliyordu?

Ancak Quinn için videodaki adam gibi biriyle tanıştığını anımsamak zordu. Zaten ebeveynlerinin suratlarının neye benzediğini bile bilmiyordu.

Ne olursa olsun sistem daha çok yardımcı olmaya başladığı için mutluydu. İlk başta kan içmek gibi görevler ve güneşin altında istatistiklerini yarıya indirmek gibi engellerle kendisini zorladığını hissediyordu.

Ama artık sistemi keşfettiği için hiç olmadığı kadar mutlu olmaya başlıyordu.

Çabucak çekiç vuruşu videosunu izlemeye başladı. Teknik olarak eldivenleri giydiği sürece kuvveti 15'i aşıyordu. Bunun sayılıp sayılmadığından emin olmasa da denemekten zarar gelmezdi.

Fakat tam da videoyu izlediği sırada Leo, ilerleyerek Quinn'e yaklaştı.

"Quinn, korkarım ki kötü haberlerim var." dediği andaysa Quinn, Leo'nun arkasında dikilen iki askeri personeli fark etti.

"Maalesef bu beyleri takip etmen gerekecek. Sana sormak istedikleri birkaç soru var. Endişelenme, ben de seninle geleceğim."

Bu esnada bir koruma Quinn'i, diğeri de Leo'yu kolundan tuttu.

"Hey, neler oluyor orada?" dedi olayı fark eden öğrencilerden biri.

"Quinn bir yere mi götürülüyor?"

"Çocuklar, birazdan döneceğiz." dedi Leo. "Siz çalışmaya devam edin lütfen, ayrıca tembellik eden veya kurallara uymayan olursa sonuçlarını biliyorsunuz."

Birkaç dakika sonrasında ikili, ufak, kare bir odaya ışınlandı. Duvarlarda pencere yoktu, üzerlerindense hafif bir ışık sarkıyordu. Odanın içerisindeki tek masanın bir tarafında kapüşonlu bir kadın oturuyordu, karşısındaki sandalyeyse boştu. Kadının arkasında da kıyafetlerinin üzerinde general rütbesi taşıyan bir adam dikiliyordu.

"Otur lütfen." dedi general.

Quinn kendisine söyleneni yaparak boştaki sandalyeye oturdu. Ama odadaki atmosfer yüzünden gerilmemek elde değildi.

"Bu kadar endişeli görünme evlat, yanlış bir şey yapmadığın sürece endişeleneceğin hiçbir şey yok demektir."