Bölüm 64 - Karşılık Vermek!

26 5 0
                                    

Bölüm 64 - Karşı Koymak!

Peter olaydan önceki gece, Quinn'in arkadaşlarının dönmesini beklerken uyuyakaldığı sırada birinci sınıf grubu tarafından çağrılmıştı. Onu bir konuşma aygıtı da olan saatlerinden arkadaş olarak eklemişlerdi ve bu sayede ne zaman isterlerse mesaj atabiliyorlardı.

O gece de Earl'ün de dahil olduğu beş birinci sınıf öğrencisiyle yurt binasının dışında buluşması istenmişti.

"Görüyorum ki arkadaşların hala sana güveniyor ve onların takımına girmeyi bile başarmışsın." diyen Earl, saatine bakmak için kolunu kaldırmıştı. "Oh, sekiz buçukta buluşalım dememiş miydim? Anlaşılan birkaç dakika gecikmişsin."

Aynı saniyede birinci sınıf öğrencilerinden iki tanesi harekete geçip Peter'ı yakalamış ve biri sol, biri de sağ elini arkasından kavramıştı.

"Korkarım ki iki dakika gecikme iki parmak anlamına geliyor." diyen Earl, Peter'ın parmaklarından birini tutmuştu.

"Bekle, üzgünüm, dikkatli olmak zorundaydım. İstediğin gibi Vorden'ın beni takip etmediğinden emin olmam gerekiyordu." diye bağırmıştı Peter.

"İyi, iyi, cömert davranacağım." diyen Earl ise Peter'ın parmağını büküp kırmıştı. Peter da öfke içerisinde çığlık atma fırsatı bile bulamamış, birileri kendisini duyarsa başına daha kötü şeylerin gelebileceği korkusuyla dilini ısırmıştı.

Bu manzara diğer öğrencileri ürpertmişti. Earl'e yardım ediyor olsalar da ondan biraz korkuyorlardı. İnsanın bu kadar rahatça birinin canını yakması veya kemiklerini kırması normal değilken Earl, bunu hiç etkilenmeden defalarca yapabiliyordu.

Earl, "Öyleyse tek parmakla yetineceğiz. Ama bir kez daha gecikirsen neler olacağını biliyorsun." derken birinci sınıf öğrencilerinden biri öne çıkıp Peter'ın parmağını iyileştirmişti.

O öğrenci, Peter'ın tir tir titrediğini hissedebiliyordu. Gözleri ölü gibi bakan Peter'a üzgün olduğunu söylemek istiyor ama bu dünyanın nasıl işlediğini de biliyordu.

Onun elindeki tek şey şifa yeteneğiydi ve mücadele gücü olmadıkça kendisinden daha kuvvetli kişilerin emirlerine itaat etmekten başka şansı da olmayacaktı. Aksi takdirde Peter'ın yerindeki kendisi olurdu.

"Seni buraya çağırdım çünkü General seninle bir toplantı yapmak istiyor." demişti Earl.

Ve Earl'ün de dahil olduğu birinci sınıf grubu Peter'ı peşine takmıştı. İşte o sırada Peter, birinci sınıfların kampüs binasından ayrılıp ikinci sınıfların binasına yöneldiklerini fark etmişti.

Fakat ön kapıdan girmek yerine arka tarafa geçip acil durum merdivenlerinden giriş yapmışlardı. Uzun bir yürüyüş olsa da en nihayetinde ikinci sınıflara mahsus özel bir sorgu odasına varmışlardı.

O noktada Earl, girmeden önce kapıyı tıklatmış ve bir adamın, "Girin." diyen sesi işitilmişti.

İçeride bir masa ve karşılıklı iki sandalye bulunuyordu. O sandalyelerden birinde de ikinci sınıfların sorumlusu olan General Duke oturuyordu.

"Siz dışarıda bekleyin. Peter'la yalnız konuşmak istiyorum." demişti Duke.

Böylece birinci sınıflar odayı terk edip sabırla dışarıda beklemeye başlamıştı.

"Rahat ol ve otur, korkmana gerek yok." cümlesini işiten Peter, Duke'ün söylediğini yapıp oturmuştu fakat ister istemez, Generalin neden kendisiyle görüşmek istediğini merak ediyordu. General koca şehrin en yüksek rütbeli kişilerinden biriydi ve ondan daha yüksek rütbeli tek kişi Baş Generaldi.

Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin