Bölüm 30 - Fazla Güçlü?

73 10 0
                                    

Bölüm 30 - Fazla Güçlü?

Arenaya çıkan Quinn, rakibi olan Brandon'ın saatinin seviye 3 olduğunu belirttiğini gördü. Bu dışarıda gerçekleşen bir mücadele olsaydı ve yeteneklerin kullanılma imkanı tanınsaydı Quinn'in pek şansı olmazmış gibi görünüyordu.

Ama işte burada, yeteneklere izin verilmeyen arenada karşılaşmışlardı. Quinn çoğu kişiden güçlü bir bedene ve yüksek bir hıza sahipti. Yeteneklerin açıklanmasından önce okuduğu romanlardaki vampirler, insanlardan çok daha güçlüydü. İstedikleri takdirde dünyaya hükmetme imkanları vardı.

Brandon'ın elinde epeyce yüksek, iri bir mızrak vardı. Ucuysa tek, kavisli bir bıçakla keskinleştirilmişti.

[Rakibin güç seviyesi 3.]

[Bonus TP verilecek.]

Quinn'in gücü giderek iyiye gidiyormuş gibi görünüyordu.

"Başlayın!" diye bağırdı Leo.

Brandon saniyesinde mızrağıyla hücuma geçerken Quinn öylece durarak iki eliyle savaşma pozisyonu aldı. Saldırı mesafesine ulaşan Brandon, mızrağını öne savurdu. İzleyicilerin gözünde hızlı ve etkileyici bir hamleydi.

Ancak 12 çeviklik puanına sahip olan Quinn için kaçınmak kolaydı. Mızrak saldırısından kaçınıp eğildi, sonra da Brandon mızrağı çekme fırsatı bulamadan eliyle ucundan yakaladı.

"N'oluyor lan?!" dedi mızrağı çekmeye çalışan Brandon. "Hareket etsene!"

Mızrağı tek eliyle tutan Quinn diğer elini açtı ve mızrağa doğru bir pençe gibi, olabildiğince sert şekilde savurdu. Birkaç saniye sonraysa mızrak ortadan ikiye bölündü.

"Hassiktir, silah kusurluymuş!" Brandon bu şekilde şikayet etse de Leo hiçbir şekilde müdahale etmedi.

Quinn öne atıldı ve Brandon'a herhangi bir şey yapma fırsatı vermeden karnına yumruğunu geçirdi. Ayakları yerden kesilen Brandon, her an uçup gidebilirmiş gibi görünüyordu.

"İnceleme!"

[Brandon Richardson]

[Yetenek: Elementsel]

[CP: 5/15]

[Kan Grubu: 0+]

Quinn, Brandon arenadan uçtuğu takdirde galip sayılacağını biliyordu ama sistem bu şekilde kazanmasına müsaade etmezdi, rakibini hiç değilse 1 CP'ye düşürmesi gerekiyordu. Bu yüzden havaya fırlamadan önce tutup aşağı çekti ve aynı saniyede yüzüne dizini geçirerek burnunun kanamasına, kafasının geri sekmesine yol açtı.

Ve Brandon nihayet yere yığıldı.

"Kazanan, Quinn Talen." dedi Leo.

[Rakip mağlup edildi, 50 TP kazanıldı.]

[Daha yüksek güç seviyeli ilk rakip olması gereği 50 TP verildi.]

[220/200 TP]

[Tebrikler, artık 3. seviyesiniz.]

[20/400 TP]

[1 istatistik puanı verildi.]

[Yeni beceri "Kan Bankası" kilidi açıldı.]

Quinn, Brandon'ı mağlup edişinin ardından birkaç sistem mesajı aldı ve hatta seviye atladı. Bir seviye 3 kullanıcıyı mağlup etmenin bonus ödülü, seviye 2'den de yüksekti. Ama maalesef tek seferlik bir ödüldü.

Mesajlar arasında yeni bir becerinin kilidinin açıldığından da bahsediliyordu. Tabii Quinn'in şu anda buna bakacak vakti yoktu, arenadan inmeli ve bunu sonraya saklamalıydı. Quinn, inmeden önce kafasını çevirerek yerde yatan Brandon'a baktı. Burnundan kanlar damlıyor ve Quinn'in aklından tek bir düşünce geçiyordu.

"Tüh."

Quinn'in Brandon'ın kanını depolayamayacak veya içemeyecek olması çok üzücüydü. Sonuçta herkes onları izliyordu ama bunu yapabilseydi 0 grubu kanın ne işe yaradığını öğrenmiş olurdu.

İki asker ansızın belirerek Brandon'ı revire götürdü fakat Quinn arenadan ayrılmadan önce kalabalığın arasından birkaç oğlanın bağırışı yükseldi.

"Bu hiç adil değil!" dedi oğlanlardan biri. "Brandon'ın kusurlu bir silah kullandığı bariz!"

"Aynen, hem bu da neyin nesiydi şimdi? O aptal herif silahının kırıldığını görmesine rağmen ona saldırmaya devam etti, bence ceza almalı!" diye ekledi bir diğeri.

Bu ikisi Brandon'ın arkadaşlarıydı. Biri bir seviye 2.5 kullanıcı olan Fei, diğeri ise seviye 3 Loop'tu.

Bu sırada Leo arenaya çıkıp kırık mızrağı yerden aldı ve incelemeye başladı.

"Size bu cephanelikteki hiçbir silahın kusurlu olmadığını garanti edebilirim. Her birine aynı özen gösteriliyor."

"Öyleyse silahın kırılmasını nasıl açıklayacaksınız?" dedi Fei. "Aksi takdirde hile yapmış ve bir yetenek kullanmış olmalı."

Bu suçlamalar yapılır yapılmaz kalabalık arasında mırıldanmalar başladı. Quinn'in güç seviyesini görebiliyor olsalar da pek çoğu Quinn'in bir yeteneği olmadığını bilmiyordu. Belki de yalnızca kuvvetini arttıran bir yeteneği vardır diye düşünüyorlardı.

"Rahatlayın, hiçbir yeteneğin kullanılmadığını garanti edebilirim." dedi Leo.

"Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?" diye karşı çıktı Fei.

O sırada beklenmedik biri devreye girerek konuşmaya dahil oldu.

"Sizi andavallar, artık öğretmene saygısızlık etmeyi kesin!" dedi Erin. "Onun kim olduğunu bilmiyor musunuz? Belki de savaştaki ismini söylersem tanırsınız. Bu adam General Leo ya da diğer adıyla Kör Kılıç Ustası."

Bunu duyan öğrenciler arasındaki sohbet daha da yoğunlaştı. Kör Kılıç Ustası ismi yerel halk tarafından gayet iyi biliniyordu. Dalki'yle mücadelelerinde çok yardımı dokunmuş biriydi.

"O kör mü?" dedi Loop, gerçekliğinden emin olamayarak. "Ama bu, onun yetenek kullanıp kullanmadığını kesinlikle anlayamayacağı anlamına gelmez mi?"

O saniyede Leo, kırık mızrağın bir parçasını Loop'a doğru fırlattı. Ve mızrak Loop'u ucu ucuna sıyırarak arkadaki duvara saplandı.

O saniyede Loop, yanağında keskin bir sızı duydu ve elini götürdüğü anda oradaki kesiği fark etti.

"Görebiliyorum da duyabiliyorum da. Hem de çoğunuzdan daha iyi. Benim yeteneğim insanların aurasını görebilmemi sağlıyor, insanlar yeteneklerini kullanmaya başladığında da kullandıkları yeteneğe bağlı olarak auraları değişiyor. Ve ben de sizlere Quinn'in en ufak bir yetenek kullanmadığını söylüyorum."

Bu sözler, öğrencilerin bir nebze yatışmasını sağladı. Olup biten onca şeyden sonra silah kulübündeki tüm öğrenciler için unutulmaz bir ilk gün olmuştu. Fakat dersin nihayet sona erişiyle yurtlara dönme zamanı gelmişti.

Ama Leo, Quinn denen öğrenciyi düşünmeden edemiyordu. Mızrağı defalarca incelese de sıra dışı hiçbir şey bulamamıştı. Leo'nun öğrencilere açık etmediği şeyse Quinn odaya adımını attığı saniyede fark ettiği üzere aurasının diğer herkesten birazcık farklı olduğuydu.

Ama bu, bir yetenek kullanmanın doğurduğu farklılık değildi, daha ziyade canavarların veya Dalkilerin, yani insan olmayanların aurasını anımsatıyordu.

"Benim için Quinn Talen'in dosyasını bul."

"Dosya bulundu." diye yanıtladı Leo'nun saati.

"Yeteneği?"

"Yok, güç seviyesiyse 1." dedi saat bir kez daha.

"Hmm? Neler saklıyorsun Quinn?" 

Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin