Bölüm 48 - Akademi Liderleri
(ÇN: Birkaç gündür bölüm atamıyordum maalesef ve bakıyorum ki okunma sayısı artıyor ama oy sayısı artmıyor >:( Bana destek olmak için bir tuşa basmanız yeterli :D İyi okumalar...)
Olaya dahil olan tüm öğrenciler sorgulanmıştı ve elbette ki Quinn'le Vorden da aralarındaydı. Ancak düşündükleri gibi olmamış, çok fazla soru sorulmamıştı. Yalnızca olanları anlatmaları istenmişti.
Onları sorgulayan kişinin söylenenlere şaşırmamasına bakılırsa da zaten diğer öğrencilerden gerekli bilgiler toplanmıştı ve bu yapılan yalnızca formaliteydi.
Ertesi gün gelmiş, öğrenciler hafta sonuna girmişti. Tıpkı diğer okullardaki öğrenciler gibi akademidekilerin de derslere katılma zorunluluğu yoktu ve şehirde dilediklerince dolaşmakta özgürlerdi.
Yine de yasak saatleri aynıydı ve akşam 10'dan önce odalarına dönmeleri gerekiyordu, ayrıca şehirden ayrılmaları yasaktı.
Bununla birlikte okuldaki liderler için öğrenciler kadar rahat bir gün olmayacaktı, çünkü bir toplantıya çağrılmışlardı. Tüm liderler akademinin en üst katında, oldukça büyük bir toplantı salonunda buluşmuştu.
Odanın ortasında geniş bir masa mevcuttu ve iki farklı bölüme ayrılmıştı. Masanın başında toplam dört sandalye bulunuyordu. Diğerlerinden biraz daha büyük olan sandalye, akademinin başkanına aitti ancak an itibarıyla toplantı için boş bırakılmıştı.
Başkanın yanına düşen diğer sandalyelerse okulun üç Generalinindi. İçlerinden biri, ikinci sınıfların başkanı olan iri kollu ve kaslı yapılı Duke'tü.
Bir de Duke'ün tamamen zıttı görünen ufak, gözlüklü bir tip olan ve Duke'ün canını sıkacak şekilde daima önemli olaylara rahat bir kılıkla gelen birinci sınıfların başkanı Nathan vardı.
İkisi hiç iyi anlaşamazdı.
Sonuncusuysa personelin, akademideki öğretmen ve erlerin başkanı olan üçüncü Generaldi. An itibarıyla onun sandalyesi de boştu.
İki General oturmuş diğerlerinin gelmesini bekliyordu ve her zamanki gibi ortamda bir sessizlik mevcuttu.
Sonra nihayet kapılar açıldı ve her biri askeri üniformalar giyen, çavuş rütbesi sergileyen sekiz kişi göründü. Bu sekiz çavuşun içerisinde canavar silahı öğretmeni Leo, bölüklerin başkanı Fay ve okul hekimi Hayley de vardı.
Sekiz çavuşun generallerin karşısındaki yerlerini alışıyla birlikte nihayet toplantının başlama vakti gelmişti.
İlk elini kaldırıp konuşan, Fay oldu.
"Bugün, öncelikle Vorden Blade olarak bilinen birinci sınıf öğrenci ve Del'in sınıfıyla Leo'nun canavar silahı sınıfının parçası olan öğrencilerle ilgili meseleye dahil olan ikinci sınıflar konusunda ne yapılacağını konuşmak adına burada toplandık."
Diyen Fay, elindeki kumandanın üzerindeki küçük bir düğmeye bastı. Ve generallerle diğer çavuşların önünde holografik bir rapor belirdi.
"Hepinizin raporları okumuş olduğuna inanıyorum fakat bu yalnızca referans olması adına. General Duke, bu öğrencilerin nasıl cezalandırılacağıyla ilgili fikrinizi almak isterim."
"Cezalandırmak mı?" dedi Duke. "Ben bu öğrencilerin cezalandırılması için hiçbir sebep göremiyorum, rapora bakarsanız saldırıya geçen ilk tarafın Vorden olduğunu görürsünüz, ikinci sınıflarsa yalnızca karşılık vermiş, böyle şeyler her zaman yaşanır."
"Peki öyleyse birinci sınıfların geri kalanlarını neden toplamışlar?" diye ekledi Nathan gelişigüzel şekilde. "Bana diğer öğrenciler de bu işe dahil edilmiş gibi geliyor. Öğrencilerin sürekli dalaştığı ve bu işe bilerek müdahale etmediğimiz konularında hemfikirim ama bu kadarı da fazla bence, öyle değil mi?"
"İyi, birinci ve ikinci sınıflara daha çok kısıtlama getiririz. Yalnızca gerekli durumlarda bir araya gelirler. İkinci sınıflara verilecek cezalardan da ben sorumlu olurum, bu sana uyar mı?"
Nathan, tüm bu mesele başından beri onu ilgilendirmiyormuşçasına omuz silkmekle yetindi. Zaten argümanının tek sebebi Duke'ün canını sıkmaktı.
"Geri kalan Çavuşları ekstra temkinli olmaya teşvik ediyorum." dedi Fay. "Çok yakın zamanda okulumuzda bir öğrenci kaybedildi. Ve Brandon'ın aksine Vorden bir Orijinal. İşin içine ailesi girecek olursa akademi için hiç hoş olmaz."
"Tch, rezil herifler." diye fısıldadı Duke.
Askeriyenin Orijinallerle ilgili izlenimi pek iyi değildi. Savaş başladığında gezegendeki insanları kurtarmak adına hayatlarını riske atan onlar olmuştu. Ve Orijinaller ancak insanlar gerçekten de savaşı kaybedecekmiş gibi görününce öne çıkıp gücünü paylaşmıştı ki hepsi aynı seçimi yapmamıştı.
Bu sırada Hayley ayaklandı.
"Bedenlerinde tuhaf yaralar olan iki öğrenciyle ilgili konuşmak isterim. Portallardan kaçan bir canavarla ilgili bir rapor oldu mu?"
"Şu anda burada bulunmayan babanız, böyle bir şeyin rapor edilmediğini belirtmişti. Radarı kullandığımızda bile hiçbir şey tespit edemedik." diye yanıtladı Duke.
"Canavar değildiyse o yaralara ne sebep olmuş ki?" diye düşünen Hayley, yeniden sandalyesine oturdu.
"Birinci sınıf öğrencilerin portal gezisi hazırlıkları nasıl gidiyor?" diye sordu Leo.
"Her şey ayarlandı." dedi Nathan. "Geçiş yapmaları için yeşil bir portal seçildi ve üs de onların varışı için hazırlıklarını tamamladı. Gelecek hafta hiçbir sorun çıkmayacak olmalı."
"Seferin hangi gezegene gerçekleştirileceğini biliyor musun?" diye sordu Leo. "Öğrencilerimi ona göre daha iyi hazırlayabilirim."
"Öğrencilerinden güneş kremleri ve güneş gözlüklerini hazırlamalarını istesen iyi edersin, çünkü Caladi gezegenine gideceğiz." diye yanıtladı Nathan.
Caladi, büyük oranda çöllerle kaplı olan ve düşük düzeyli canavarlara ev sahipliği yapan bir gezegendi. Gün döngüleri de dünyaya kıyasla epey farklıydı. 24 saatlik bir gece gündüz döngüsü yerine 72 saatlik bir döngüleri vardı. Güneşli ve sıcak havaları sevenler için mükemmel bir yerdi. (ÇN: hayda :D)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]
Fantasyİnsan Irkı, vahşi Dalki ırkı ile savaş halindeydi ve yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarında ONLAR öne çıkmaya başladılar. Yüzlerce yıldır gölgelerde saklanan insanlar, yeteneklere sahip insanlar. Bazıları savaşı kazanma umuduyla bi...