Bölüm 51 - Güç Savaşçıları
Dışarıda güneş batmaya başlamıştı, yani Vorden ve Quinn'in akademiye dönmeleri için en uygun zamandı, bunu yapar yapmaz da sanal gerçeklik odasına geçtiler. İçerisi tıpkı dükkandaki gibi sıra sıra kapsülle doluydu ve yan tarafta öğrencilerin yiyip içecek bir şeyler alabileceği ufak bir büfeyle gişe vardı.
An itibarıyla içerisi tıklım tıklımdı, tam da Vorden ve Leo'nun söylediği üzere bu oyun inanılmaz popülerdi. Öğrencilerin gözleri ve suratlarındaki heyecanı gören Quinn'in canı sıkılmaya başlıyordu. Fakir olduğu için hiç deneyimleyemeden büyüdüğü bir dünya varmış gibi hissediyordu.
İkili, küçük kafenin yanı başındaki gişeye doğru ilerledi.
"Merhaba, iki kapsül kiralayabilir miyiz lütfen?" dedi Vorden.
Gişedeki kadınsa, "Tek bir kapsül saat başı 10 kredi." diye yanıtladı.
Bu tutarı duyan Quinn yutkundu. Nedense kapsüllerin bedava olmasını beklemişti ama elbette ki kiralamak için ödeme yapmak gerekiyordu. Aldığı günlük 10 krediyle en fazla günde bir saat oyun oynayabilirdi.
Sonuçta okul konaklama ve günlük üç öğünü karşıladığı için başka bir şeye para harcamasına da gerek yoktu.
"Tamamdır, hazır mısın?" dedi Vorden.
"Ha, ne, ödedin mi ki?"
"Aynen, endişe etme, hadi gidelim."
Gişedeki kadın, Vorden'a 23 ve 24 numaralı iki bilet uzattı. Odanın etrafında ilerleyen ikili de nihayet üzerlerinde iri numaralar yazan yan yana iki kapsülü buldu.
"İşte geldik." dedi Vorden. "Bu kapsüllerle yalnızca askeri sunuculara bağlanılabiliyor. Yani diğer okullardan öğrencilerle dövüşebilirsin ama normal sunuculara bağlanamazsın, bunun için kendi kapsülünü alman lazım. Oyuna giriş yaptığında misafir oyuncu olarak oynayabilirsin, fırsatını bulunca VBKopya profilini arayıp benim odama katılman yeterli."
Böylece ikisi de kapsüllere girdi. Makine içeride rahat olduklarını sezdiği andaysa kapsül kapakları ağır ağır kapandı. Ve daha farkına dahi varmadan ikisinin zihinleri de bambaşka bir yere taşındı.
Quinn, büyük ve boş, beyaz bir odadaydı. Görünürde duvar yoktu ve odanın sonu gelmezmiş gibi görünüyordu. Derken ansızın önünde bir ekran belirdi.
"Güç Savaşçıları'na hoş geldin, hangisini yapmak istersin?"
<Giriş Yap> <Kaydol> <Misafir Olarak Oyna>
Quinn, Vorden'ın da önerdiği gibi misafir olarak oynamayı seçti. Sonra da sistemi tarayıp Vorden'ın oyuncu kimliğini aradı. O kişinin odasına katılma isteğini belirtmesinin ardından da sabırla Vorden'ın kabul etmesini bekledi.
"Oda daveti kabul edildi, taşınma başlıyor, 3...2...1..."
Quinn bir anda yeni bir boş, beyaz odaya taşındı ve bu defa Vorden'ı karşısında buldu, tabii Vorden kendisine pek de benzemiyordu. Tamamen farklı biri gibiydi. İki eli de bandajlı ve yüzüne bir atkı sarılıydı.
Kadim bir ninjaya benziyordu.
"Ee, Vorden, bu sen misin?"
"Ah pardon." diyen Vorden, hemen okuldaki alışıldık Vorden görünümüne döndü.
"Bu da neyin nesiydi?" dedi Quinn.
"Şey, oyun karakterini özelleştirmene izin veriyor, nasıl istersen öyle görünmesini sağlayabiliyorsun. Benim üzerimdeki kıyafetler deriydi, krediye mal olsalar da pek sıkıntı etmiyorum."
Bu oyun Quinn'in gözünde giderek daha da iyiye gidiyordu. Oyunculara oyun içerisinde bir karakter yaratma imkanının tanınması, kullanıcı ismini bilmedikçe kimsenin Quinn'i tanımayacağı anlamına geliyordu.
"Oyunun nasıl işlediğini öğrenmek için benim bir iki karşılaşmamı izlemek ister misin?" dedi Vorden.
"Elbette."
Böylece Vorden, Quinn'in gözlemci olacağı bir grup yarattı. Ve beyaz boşluğun içerisinde arena şekli alan dört köşe belirirken Quinn, arenanın dışındaki oturma alanına taşındı.
Oyun gözlemcilere her şey gerçekmiş hissi vermek için büyük bir çaba harcıyordu. Quinn güzelce yerleştiğinde Vorden da bir rakip aramaya başladı. Güç seviyesi için 2'yi seçti. Bu sayede yalnızca seviye 2'lerle eşleşecekti.
Güç seviyesinden bağımsız olarak seçilen herkesle çarpışabileceğiniz bir hızlı maç seçeneği de vardı.
An itibarıyla Vorden'ın karakterinin yeteneği topraktı. Kendisi de toprak yeteneğine geliştirmeye çalıştığı için bu seçimi yapmıştı, bu sayede Peter güçlendiğinde ona yardımcı olabilecekti.
Bir rakip bulunduğunda o kişi de Vorden'ın bulunduğu arenaya getirildi. Quinn, ikili odanın karşı taraflarında dikilirken arenanın üzerinde beliren büyük geri sayım ekranını fark etti.
Geri sayım sıfıra ulaştığında maç başlayacaktı. Vorden, başka bir toprak kullanıcısıyla çarpışacaktı.
Toprak en yaygın yetenekti.
Fakat karşılaşma pek uzun sürmedi, çünkü Vorden'ın savaşma konusunda çok daha tecrübeli olduğu barizdi. Yalnızca beş dakika geçmiş olsa da karşılaşmayı izleyen Quinn, işleyişi çözmeye başlamıştı.
Her oyuncunun kafasının üzerinde bir can barı oluyordu. Ancak oyuncuların tam olarak kaç canı olduğunu görmenin bir yolu yoktu. Vorden'ın söylediklerine bakılırsa sebep, sanal gerçeklik başlığının bedenden algılayabildiği kadarıyla herkesin farklı bir can dizisine sahip olmasıydı.
Quinn, İnceleme yeteneği sayesinde bunu bizzat öğrenmişti. Ne zaman farklı bir insanın istatistiklerine baksa farklı miktarlar görüyordu ve buna kendisi de dahildi. Fark ettiği ikinci şeyse oyuncunun gerçek bir hasar almadığıydı.
Vorden rakibine vurduğunda veya onu bıçakladığında sistem o kişinin bunlara tepki vermesine sebep oluyor ama bunlar gerçek hayatta olduğu gibi kalıcı bir zarar vermiyordu. Oyunlarda olduğu gibi hayati noktalara gerçekleştirilen saldırılar kritik vuruş olarak kabul edilirken oyuncu, canı 0'a inmedikçe normal bir şekilde savaşmaya devam edebiliyordu.
Quinn Vorden'ın birkaç karşılaşmasını daha izler ve zamanın nasıl geçtiğini bilmezken vakitleri tükendi.
Bugün oynayacak vakti olmasa da yarın makineyi denemeyi dört gözle bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]
Fantasiaİnsan Irkı, vahşi Dalki ırkı ile savaş halindeydi ve yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarında ONLAR öne çıkmaya başladılar. Yüzlerce yıldır gölgelerde saklanan insanlar, yeteneklere sahip insanlar. Bazıları savaşı kazanma umuduyla bi...