-0.1-

8.7K 549 380
                                    

"Kook, sınıfa geçiyoruz biz."

Namjoon ve Seokjin kahve bardaklarını alıp ayağa kalktıklarında kafa sallayıp ben de kalktım, gece doğru düzgün uyuyamadığımdan yorgun hissediyordum kendimi. Hemen yan masamda oturan Jimin'e baktım seslenmek için, üç kişilik bir grupla beraberdi, biri flörtü olduğundan arada onlar ile oturuyordu. Hepsinin yüzünde bakışlarımı gezdirdiğim sırada birine takıldım, içimde garip bir his baş göstermişti, ona her baktığımda aynısı oluyordu gerçi. Bir şeyler olacaktı.

"Koi no yokan. "

"Ne? Bir şey mi dedin?"

Namjoon bana bakıp konuştuğunda ona baktım ve kafamı iki yana salladım. Tekrar göz ucuyla kahve saçlı oğlana bakmıştım.

"Demedim bir şey, gidelim."

'Erkek arkadaşın var.'

İç sesimle birlikte bakışlarımı çocuktan çektim ve sınıfa yürüdüm, bu hissi biliyordum.

Biliyordum ama ne kadar ve ne zaman etki edecek, ondan emin değildim.

...

"Ben çıkıyorum."

"Ben de seninle geleceğim baba."

Babam hafifçe gülümseyip kafasını sallamış, annem ve Soobin ile vedalaşıp evden çıkmıştı. Peşinden çıktım hemen, Toshiro hyung kapıyı açmış, binmemizi bekledikten sonra kendi tarafına geçip havaalanına sürmüştü. Babam elindeki tablet ile ilgilenirken ben de camdan dışarıyı seyrediyordum.

"Kang Dong'un kızına Japonya'ya gittiğimi, o yüzden devir işlemlerinin biraz gecikeceğini söyle oğlum."

"Hallederim ben sen merak etme."

Biraz havadan sudan konuşup havaalanına vardığımızda koluna girip ona giriş kapısına kadar eşlik ettim, Toshiro hyung da bavulu sürüklüyordu. Kapının önünde bana dönmüş, sıkıca sarılıp saçlarıma ufak bir öpücük bırakmıştı.

"Soobin'e dikkat et, korumalar olmadan çıkmasın dışarı, seni dinler. Sen de Toshiro olmadan çıkma dışarı, tamam mı canım? Her şeyi sana emanet ediyorum Jeongguk, en çok da kendine dikkat et."

Hafif bir tebessümle kafamı salladım ve geri çekildim, babamın bakışları Toshiro hyungu bulmuştu.

"Kafasını salladığına inanmak istiyorum ama yine de gözün üzerlerinde olsun Toshiro. Bu hergele her an evden kaçabilir."

"Kendi evime geçeceğim zaten."

"Al işte, az önce ne dedim ben Jeongguk?"

"Toshiro hyungun ekibi benimle olacak, diğerleri de evde kalır. Bir ordu var evin çevresinde baba resmen, merak etme, birkaç hafta sonra geleceksin zaten. Asıl sen dikkatli ol orada, tedbiri elden bırakma. Bir şey olursa hemen bana yaz."

"Ellerimsin sen benim, tamam oğlum, dikkat edeceğim kendime."

Son kez sıkıca birbirimize sarıldık ve babam kapıdan geçip son kontrollerin ardından uçağa binmek üzere yola koyuldu, biz de Toshiro hyung ile arabaya tekrar döndük.

"Evine mi gideceksin?"

"Biraz duralım hyung, Minghao'yu aramam lazım."

Arabanın önünde sevgilimi aradığımda açmamıştı, bir kez daha aradım, tam kapanıyordu ki açmıştı.

"Hao? Müsait misin?"

"Arkadaşlarımla birlikteyim Jeongguk, ne oldu?"

Arkadaşları ve arkadaşları, her daim ilişkimizden öndelerdi. Sıkmıştı artık. Ayrılmak için fırsat kolluyordum.

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin