-0.5-

3.2K 416 123
                                    

Bugün babam geldiği için okula gitmeyecektim. 

Havaalanına babamı almaya giderken Toshiro hyungu aramıştım, Taehyung'a göz kulak olması için okula göndermiştim onu.

"Efendim Jeongguk?"

"Hyung, ne yapıyor?"

"Sorduğun için sağ ol, çok iyiyim ben de."

Hafifçe kıkırdadım ve kafamı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapadım.

"Onu özledim, ne yapıyor?"

"Az önce derse girdi, ben de okulun dışına çıktım. Zil çalınca tekrar izlemeye devam edeceğim."

"Tamam, bir sorun yok, değil mi?"

"Hayır hayır, bir şey yok, merak etme. Öğle teneffüsünde beni fark etti, bakışlarımı yine kontrol edemedim sanırım, bebeği ufakça korkuttum gibi."

Gülümseyip gözlerimin önüne getirdim şaşkın yüzünü.

"Jimin'e sordu sanırım beni, burada olmamı beklemiyordu sen olmadığın için. Jimin ona ne söylediyse önce biraz şaşırdı ve bana yeniden baktı, sonra utandı sanki. Sonra, Jeongguk, ona ne söylediler gerçekten bilmiyorum ama bilmek için can atıyorum, gözleri ışıl ışıl oldu. Ellerini yüzüne kapattı falan. Jimin'e sor bence, çünkü aşırı mutlu görünüyordu. Bir ara bakışları Kyong'a kaydı, ondan hala biraz çekiniyor gibi."

Yüz hatlarım sertleşti, dayak yemeye doymamışlardı resmen. Varlıkları beni deli gibi rahatsız ediyordu ama geçen seferki büyük çaplı dayaktan sonra kimsenin bir daha yelteneceğini düşünmüyordum. 

"Bir vukuatı daha olursa Kyong'un ve diğerlerinin fişini çekeceğim zaten, az kaldı. Sabrımın son demlerindeyim."

"Bu çocuğu çok seviyorsun."

"Anlatamam bile, her şeyden, herkesten çok."

"Geri zekalı, aşık olacak zaman mı? Ders çalış."

Ufak bir kahkaha attım, havaalanına geldiğimizde veda edip telefonu kapattım ve arabadan indim, iki yanımda korumalarla VIP girişten girdiğimde herkes selam verip uçağın ineceği alana götürmüşlerdi. Babam inmişti, bavulunu alıp yanımıza gelmesini beklerken etrafa bakınıyordum. Uzaktan göründüğünde gülümsedim ve yanına yürüdüm hızlı adımlarla, kollarını iki yana açıp sıkıca sarılmıştı bana.

"Canım, çok özlemişim seni."

Saçlarımdan ve boynumdan öpüp biraz daha kendisine çektiğinde yüzümdeki gülümseme genişledi, babamı gerçekten ben de çok özlemiştim. Sırtıma birkaç kez pat patladıktan sonra benden ayrıldı ve ellerini omzuma koydu.

"Zayıfladın mı sen?"

"Hayır, hala aynıyım."

"Zayıf geldin gözüme birden. Toshiro nerede?"

"Onun işi var, eve geçelim mi?"

"Seni yalnız bırakmamasını söylemiştim."

"Onu ben gönderdim zira benden daha önemli bir işi var baba. Eve geçelim, anlatacağım hepsini, tamam mı?"

Bir süre yüzüme bakıp kafasını salladı ve arabaya bindi, ben de arkasından bindiğimde otomatik kapı kapandı ve hareket ettik.

"Her şey yolunda, değil mi oğlum? Bir sorun yok?"

"Hayır merak etme, yani, sizlik bir sorun yok."

"Biraz bahsetmek ister misin? "

"Şöyle ki, bazı değişiklikler yaşandı ve her şeyden ziyadesiyle mutluyum. Ama sen ne dersin kestiremiyorum."

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin