Cherry Blossom×Taekook

-2.7-

-Yetişkin İçerik-

-M-

...

Taehyung'u kucakladığım gibi odamıza girdiğimde saçlarımızdan tenimize, oradan da parke zemine damlayan suların çıkardığı sesler ve bebeğimin heyecanla nefeslenmeleri dışında başka bir şey yoktu. Gözlerimin içine heyecanla bakıyordu, yatağa yatırıp üzerine çıktığımda yutkunup titreyen parmaklarını saç köklerime sardı.

"Bana güveniyor musun?"

Tüm gerginliğine ve heyecanına ters, kafasını kendinden emin bir şekilde sallamış, gözlerimin içine kararlılıkla bakmıştı.

"Kim bilir ne zamandır planını yapıyorsun bunun? Söyle, ne zamandır seni doldurmamı bekliyorsun, hm?"

Burnumu saçlarının arasında gezdirip yanağına indim ve ufacık öptüm orayı. Ardından boynuna yöneldim.

"Söyle Taehyung, ne zamandır arsızca bunun hayalini kuruyorsun?"

Dişlerimi sertçe boynuna geçirip tenini ağzımın içine çektim, inleyip titremişti ve saç köklerimi daha çok sıktı. Ayak bileğinden başlayarak parmaklarımı tüy hafifliğinde bacaklarında gezdirdim ve en sonunda apaçık ortada duran mahremine yöneldim. Tamamen çırılçıplaktı, akıllara zarar bir kusursuzluğu vardı ve ben ciddi manada kendimi çok zor tutuyordum.

"Az önce nasıl görünüyordun, biliyor musun? Sikilmek için cilve yapan bir sürtük gibiydin. Ben de bebeğimin masum olduğunu düşünüyordum, öyle değil mi? Sikim için yalvardın bana, seni, en ücralarını ezmem için, altımda paralanmak için yalvardın."

Titrek bir nefes verip gözlerini kapadı ve dudaklarını ısırdı ben gülerken, etkileniyordu, bu halleri de beni mahvediyordu. Çenesinden kavrayıp bana bakması için kafasını hafifçe sarstım, bakışlarımız çarpıştığında nefes alamayacak hale geldim resmen. Dolu gözlerle beni izliyordu, tahrik olmamak elde değildi. Onu gerçekten tüketmemek için tüm gücümle savaşıyordum. 

"Herkese kendini masum olarak gösterdin bunca zaman, ama son zamanlarda hareketlerin değişti. Kirli zihninden ne görüntüler geçti, belki de dokundun kendine, hm? Benim evde olmadığım bir anda çığlık çığlığa adımı bağırdın, parmaklarınla doldurdun kendini, değil mi? Yanlış yaptın, zira ben parmaklarından daha büyük ve daha yıkıcı bir şeyi vereceğim sana. Seni parçalayacağım, duydun mu beni 'masum' bebeğim? Bugünü her aklına getirdiğinde beni yine arkanda hissedeceksin, bacaklarını birbirine bastıracaksın."

Dudakları büzülmüş, daha şimdiden semsert olmuştu, erkekliği karnına uzanıyordu. Avcuma tükürüp parmaklarımı ona sardığımda gözleri yuvalarında kaydı ve kafasını geriye attı, hafifçe yükselip dudaklarımı boynuna bastırdım, ıslak öpücüklerim ve sert emişlerimle iyice kendinden geçmişti, halbuki daha başlamamıştık bile. Parmaklarımın altında titremeye başladığında nefesleri ve inlemeleri de hızlanmıştı, boşalmadan önceki ifadesinin muntazamlığına bakıp yutkundum, mahvolacaktık. Yemin ederim ki bugün ikimiz de mahvolacaktık ve yataktan çıkamayacaktık.

Parmaklarımı oldukça yoğun bir şekilde kirlettiğinde kasılan bedeni gevşemiş, uzun soluklu bir inlemeyle nefes nefese bana bakmıştı. Duramadım, dudaklarına kapanıp kendimi ona sürttüğümde hassaslıktan olayı boynuma biraz daha sarılıp inledi. Elimi çarşafa silip göğsüne indim, göğüs uçları da aynı şekilde gazabımdan nasibini aldığında karnına indim. Tüm bedenini yemek istiyordum, gerçekten dayanılmaz biriydi. Bacaklarından tutup ters çevirdim onu ve kalçasına oldukça sert bir şaplak attım, ses duvarlarda yankılanmıştı. Taehyung ise bağırırcasına inleyip yüzünü kollarına gömdü. Belinden tutup dizlerinin üzerinde durmasını sağladığımda tüm mahremi gözlerimin önündeydi. Arkasına hafifçe baktığında göz göze geldik, bakışlarını hemen kaçırıp yüzünü yeniden kollarına gömdü. Bu haline karşılık sırıttım ve kalçasına sesli bir öpücük bırakıp cildini dişlerimin arasına çekip mırıldandım.