Cherry Blossom×Taekook

-2.9-

"Yah! Jeykeeey! Gelsene yanıma!"

Salonda telefonumla ilgilenirken Taehyung banyodan çığırmıştı. Göz devirip kıkırdadım ve ayaklandım, evdeki perdeleri yıkamaya merak salmıştı birden, şimdi de makineye sokamadığı için deliriyordu.

"Aşkım ben sana dedim uğraşma diye, kuru temizlemeye verirdik, boşuna yoruluyorsun."

"Evimle ilgilenmek istiyorum, niye engel oluyorsun sen bana?"

Çok sinirli ve şapşaldı şu an, yapamadığı için iyice deliriyordu ve ben de gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

"Kıçımın temizlik hastasına da bakın, temizlik yaptığı yok. Sen temizlik hastası değilsin, insan sevmiyorsun, beni nasıl sevdin, anlayamıyorum bazen."

Şaşkın şaşkın ve sinirle konuşup beni krizlere soktuğunda perdeyi elinden çekip bebeğimi belinden kavradım ve makinenin üzerine oturttum. Minik bir çığlık atıp kollarını boynuma doladı hemen ve kıkırdadı, tenini öpücüklere boğup derin nefesler aldım ve geri çekildim.

"Senin sevilmemen mümkün mü acaba? Bir de sızlanıyorsun tatlı tatlı, kafayı yedirteceksin bana gerçekten. Benim bebeğim neden bu kadar tatlı ya?"

"Bilmem belki de çok sevildiğim içindir."

Hafifçe sırıtmasına karşılık dudaklarına minicik bir öpücük bıraktım ve eğilip yerleştirmekte zorlandığı perdeyi makineye atıp çalıştırdım.

"Teşekkür ederim kahramanım."

"Bunlarla uğraşıp da yorma kendini. Yapacak daha kaliteli aktiviteler biliyorum."

Parmaklarımı iç bacaklarına sürükleyip elmacık yanağından öptüğümde titrek bir nefes alıp kollarıma tutundu ve mırıldandı. Kolumdan tutup biraz daha kendisine çektikten sonra sırıttım ve bedenlerimizi ayırdım.

"Ama mademki temizlik yapasın var, ben bebeğimi tutmayayım da fazla da ne isterse onu yapsın."

"Yah! Buraya gel hemen, sevişmek istiyorum ben!"

...

Taehyung bütün gün farklı odalarda üzerime atlamasının ardından kendimi en son müzik odasına kapamıştım. Deli gibi eğleniyordum bu halinden, eski utangaçlığından eser kalmamıştı ve bu en önemlisiydi benim için. Hala arada geliyordu ufak çekinmeler ama çok büyük bir yol kat etmiştik, her haline aşıktım ama benimle açık açık konuşmasını daha çok sevmiştim. Gitarımı elime aldığımda sinsice odaya girdi, kafamı yukarı kaldırıp kıkırdadım ve arkama yaslandım.

"Bebeğim, gerçekten çok doyumsuzsun."

"Ben de bundan korkuyordum ya işte, ama çok geç artık. Gitar mı çalacaksın, dinleyebilir miyim?"

Kafamı salladığımda zıplaya zıplaya yanıma gelip kafasını omzuma yaslamıştı. Ufak tefek alıştırmalar yapıp şarkıya başladığımda Taehyung'un tüm dikkati üzerimdeydi.

"Beni ele geçirdin.

Gücünün farkında bile değilim.

Yüz metre duruyorum.

Ama sen yanımdayken düşüyorum."

Kafasını omzumdan kaldırıp bana baktığında ben de bakışlarımı ona çevirdim, şarkı söylememi beklememişti. Şaşkınlıkla gözlerimin içine bakarken hafifçe gülümsedim ve devam ettim.

"Bana açık bir kapı gösteriyorsun.

Ardından gidip onu bana çarpıyorsun.

Artık dayanamıyorum.