-3.2-

2.6K 300 78
                                    

"İlk günlerden bu kadar ödev verilir mi ya? Evin içinde göremiyorum resmen seni."

Çalışma odamda tamamen sunumlarıma gömülmüşken Taehyung'um mızmız bir sesle konuşup içeri girmişti, gülümseyip arkama yaslandım ve derin bir nefes verdim. Onu görmeye ihtiyacım vardı resmen, ikinci haftadaydık, ödevlerim ağırlaşmıştı ve bebeğimle aynı evde görüşemez olmuştuk. Bundan dolayı şikayetçiydi ve bu halleri aşırı sevimliydi.

"Yeni olan sensin bebeğim, ben değil. Benim hocalarım beni zorlamaya meraklı."

Yanıma gelip kucağıma yerleşmek istediğini belli ettiğinde sandalyemi geriye ittim. Baldırlarıma oturup kollarını boynuma sarmış, dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Ufak ufak bir sürü öpücük bırakıp geri çekildi. 

"Hep böyle olacaksa baştan söyleyeyim, ben hiç sevmedim bu iş, haberin olsun."

Kıkırdayıp kafamı arkaya yasladım, biraz kıpırdanıp tam adem elmamın üzerine dudaklarını bastırmıştı. Minik öpücükleri önce çeneme tırmandı, oradan da aşağı inip belirgin köprücük kemiklerimin boşluklarından öptü. Kalçasına sert bir şaplak attığımda inleyip mızıldandı ve geri çekilmeden önce kemiğimi dişleri arasında ezdi. Bu sefer ben mızıldanıp güldüğümde kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

"Hiç bakma öyle, kaşınıyorsun."

"Belki de kaşımanı istiyorumdur, hm?"

"Aşkım, üzgünüm ama bugün olmaz. Hem geçen sefer çok serttik, hem de bu sunumu hafta sonuna kadar yetiştirmem gerek."

"Oh, haklısın, ben düşünemedim, özür dilerim. Şey, gideyim mi?"

"Dileme özür, neden diliyorsun ki? Ayrıca, lütfen gitme. Çok özledim seni, görebileceğim, dokunabileceğim bir yerde olsan olur mu? İşin yoksa tabii."

Gülümseyip saçlarımdan öpmüş, kafasını sallayıp dikelmişti.

"Olur tabii sevgilim, kitap okuyacağım zaten, alıp geleyim."

Dudaklarıma ıslak bir öpücük bırakıp geri çekildi ve kucağımdan kalkıp koşarak odadan çıktı. Kısa sürede geri döndüğünde yanıma bir sandalye çektim. Oturup arkasına yaslandığında bacaklarını da kucağıma uzatmıştı. Gülümseyip ödevime döndüm, Taehyung da kitabını okuyordu. Akşam üzerine doğru biraz esneyip kafamı masaya yasladığımda Taehyung yerinde dikelip kitabını bırakmış, bacaklarını indirip ayaklanmıştı.

"Bugünlük bu kadar yeter. Biraz dinlen."

"Ama-.."

"Hayır Jeongguk. Daha ikinci haftadan bu hale gelirsen hastalanırsın. Gerekirse ben de yardım edeceğim sana, tamam mı? Bitireceksin tabii ki ama şimdi değil, hadi sevgilim."

Elini uzattığında dudaklarımı birbirine bastırıp elini tuttum. Beni kendisine çekip önce giyinme odamıza götürmüştü, üzerimizi değiştirip aşağı indik. Taehyung bize sandviç hazırlayıp getirene kadar yemek yemediğimin farkında bile değildim. Yemeklerimizi bitirip birbirimize sokulduğumuzda Taehyung televizyonu da açmıştı.

"Harry Potter gecesi?"

Tek kaşını kaldırıp şımarık şımarık sorduğunda kafamı sallayıp saçlarına ufak bir öpücük bıraktım. İlk filmi açtığında kıkırdayıp bana sokulmuştu iyice, bayılıyordu böyle vakit geçirmemize. Tüm filmleri milyon kez izlemiştik birlikte ama onu bu kadar mutlu ettiğini gördükçe birkaç milyon kez daha izleyebileceğimi biliyordum. Film bitene yakın ayaklanmış, bir kadeh, şarap ve bira getirmişti. Benim için de bir bardak getirip birayı doldurmuş, ardından bana uzatmıştı. Dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp bardağı elinden aldığımda o da kendisine kırmızı şarap doldurmuştu. İlk film bitmiş, ikincisine geçmiştik. İkinci filmin yarısında birer bardak daha içip bırakmıştık. Yarın okulumuz vardı ve benim sunumla ilgilenmem gerekiyordu, baş ağrısı ve sersemlik çekecek durumda değildik. Hafif mayışmıştık ikimiz de, tamamen kendimizdeydik ama rahatlamıştık. Biten filmle bardağımı masaya bıraktım, koltuğa uzandığımda Taehyung üçüncü filmi açıp yanıma uzandı, sırtı tamamen göğsümle birleşmişti, aramızda hiç boşluk yoktu.

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin