Herkes toplanmıştı ve Taehyung'a doğum günü hediyelerini veriyorlardı.
"Beğendin mi ayçiçeğim, dedim benim ayçiçeğime yakışan bir şey olsun."
Taehyung elindeki kulaklığı bırakıp Hoseok'un boynuna sarıldığında biraz daha kıpırdandım yerimde. Herkesin verdiği hediyeler gerçekten çok güzeldi, bense ağzımı açıp tek bir şey bile diyemiyordum.
"Hepinize çok teşekkürler, düşünmeniz bile yeterdi."
"Olmaz öyle şey, sen bizim minik arkadaşımızsın, tabii ki de doğum gününü kutlayacağız."
Jimin sıkıca sarıldığında yutkunup bakışlarımı kaçırdım ve biramı kafama diktim.
"Tamam, bu kadar utandırmak yeter bebeği. Programa devam edelim."
"Hadi film izleyelim artık!"
Jimin üzerimize battaniyeleri fırlatıp televizyonla uğraşırken Yoongi de ışıkları kapatıp sevgilisine sokuldu. Taehyung da tamamen bana sokulmuştu. Aklım çok bulanıktı, canım sıkkındı ve keyfim kaçmıştı. Yine bedenimi saran yetersizlik hissi beni boğmaya başladı, ona güzel bir hediye bile alamıyordum. Ben bunları düşünürken parmakları kasıklarımda gezmeye başladığında irkilip bakışlarımı ona indirdim ve elini tuttum refleksle, parmaklarımı ondan ayırıp battaniyenin altına girdi.
Canı yaramazlık yapmak istiyor gibiydi.
Ona istediğini verecektim.
...
Sabah uyanmamıza vesile olan şey çocukların resmen çığırmasıydı.
"Biz de dedik ki Jeongguk hyung gelecek geri. Meğerse beyefendi sokulmuş benim çilekli magnoliama, uyumuş kalmış."
Dün geceki yorgunluğun ardından iyi gelmişti, kimse farkında değildi yaptığımız yaramazlığın, anlamaları da pek sikimde olmazdı gerçi. Balım utanıyordu yalnızca.
"Hoseok, abartma tatlım sen de. Ne var, uyumuşlar, biz güzel güzel izledik filmimizi."
Jimin'in bakışları bana değdiğinde anlamıştım anladığını, hafifçe sırıtıp arkama yaslandım ve bebeğimi kendime çektim. Kafasını omzuma yaslayıp dinlenmeye devam etti. Herkes kahvaltısını yapıp içeri geçtiğinde bebeğime ağrı kesici verdim.
"Herkes gittikten sonra bir de ağrı kesici krem süreriz bebeğim, sonra da tüm gün yatağımızda kalırız."
"Kulağa harika geliyor."
Saçlarını geriye tarayıp alnına uzun bir öpücük bıraktım. Belinden destekleyip salona götürdüm ve yeniden koltuğa kurulduk.
"Film başladıktan çok kısa süre sonra uyudun sen Taehyung, hala nasıl uykulu olabilirsin bu kadar ya?"
Taehyung'un boynuma gömülen yüzünden anlamıştım güldüğünü, belini sıkıp onu uyardım ve hafifçe sırıttım.
"Bu aralar iyi uyuyamıyorum, Japonya tatilinden sonra uyku düzenim bozuldu. Okul açıldıktan sonra geçer, önemli değil."
Profesyonel bir yalancıydı, pratik bir zekaya sahipti ve çabuk düşünüyordu. Bu bahane benim aklıma gelmezdi ama o çabucak üretip konuşabiliyordu.
"Sen çok arsız bir yalancısın."
Sesimi duyduğunda boynuma minik bir ısırıp bıraktı ve sert bir şekilde emdi, boğazımı temizleyip kafamı kafasına yasladım durması için.
"Yalan değildi ki. Sevişmekten uyuyabildiğim söylenemez."
Bayılıyordum bu hallerine, utanmadan açık açık konuşuyordu ve tüm sistemimi altüst ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherry Blossom×Taekook
FanfictionJeongguk, market kapısında arkadaşının sırtına çıkıp tatlı tatlı gülen çocuğa tutulmuş, bir daha da bırakmamıştı. !Dream Glow2! !Jk'sperspective! By Amethyst 🌸