-3.9-

2.3K 297 138
                                    

Gözlerimi güzel bir sabaha araladığımda  Taehyung göğsümde biraz daha kıpırdanıp bana sokulmuş, uyumaya devam etmişti. Alnına dağılan saçlarını geriye itip uyandırmaktan çekinerek minik bir öpücük bıraktım tenine ve onu biraz daha kendime çektim. Saçlarıyla oynarken hafifçe kıpırdanmaya başlamıştı, gülümseyip uyanmaya çalışan tatlı çehresini izledim.

"Günaydın bebeğim."

Tek gözünü aralayıp bana bakmış, alnını göğsüme bastırıp biraz daha kıpırdanmıştı.

"Günaydın."

"Bugün çiçeğimin doğum gününden sonraki ilk gün, çiçeğim on dokuz oldu."

Gülümseyip göğsüme burnunu bastırıp derin bir nefes aldı ve yeniden yanağını yaslayıp gözlerini kapadı.

"Büyüdüm."

Buruk bir tebessüm sardı dudaklarımı. Büyümüştü gerçekten, yüzü erkeksiliğe bürünmüştü, o sevimli çehresinden eser yoktu. Gözlerimi yeterince kamaştırmamış gibi daha da kamaştırıyordu, ona bakmak bile büyülüyordu beni. 

"Büyüdün bebeğim, Ikigai'm benimle birlikte büyüdü. Her anına şahit oldum, ne mutlu bana."

Yüzümü boynuna gömüp fısıldadım ve sıcak tenini öpücüklere boğdum, sırtıma sarılıp bacaklarımızı birbirine doladığında derin nefesler alıp veriyordum teninde. Hafifçe geri çekilip saçlarıyla oynamaya başladım, parmaklarım da sinsice kuyruk sokumuna ilişmişti, alışmış olsa da ağrısı olabilirdi. Minik minik masaj yaparken tatlı bir kahkahayla elimi tuttu ve beline koydu.

"Canım yanmıyor."

"Olsun, dokunuyorum sonuçta."

Munzur sesimle parıldayan bakışları beni buldu.

"Üç yıl önce, hasta olduğumda doktorun yaptığı gibi mi?"

Ardından gelen kelimelerle göz devirip dilimi yanağıma bastırdığımda küçük bir kahkaha daha attı ve kucağıma çıkıp yatağa yatırdı beni, kafasını da göğsüme yasladı. Bu hali hoşuma gittiğinden kaşlarımı çatmaya devam ettim.

 "Aklıma geldikçe sinirleniyorum hâlâ, bence sus."

"Neden, tüketir misin yoksa beni yine?"

Doyumsuzdu. İkimiz de birbirimizden doyumsuzduk gerçekten. Sorun olmayacağını bilse günlerce sevişirdi benimle ve asla duralım demezdi, beni de kendisine benzetmişti. 

"Bebeğim kaşınıyor gibi?"

Belinde parmaklarımı gezdirip saçlarından öptüm yine birkaç kez ve canını yakmaktan çekinerek, ufak bir şaplak attım kalçasına. 

"Hadi Sakura, güzel bir kahvaltı yapalım."

Kafasını sallayıp geri yattı ve esneyip yorganı üzerinden itti. Ayağa kalktığında kollarımı ensemde birleştirip üryan bedenini izledim açlıkla, sanki dün gece yiyip bitirmemişim gibi. Banyoya geçtiğinde derin bir nefes verip bir süre tavana baktım, ardından ben de kalkıp bebeğimin yanına duşa girdim. Kısa sürede temizlenip çıkmıştık, acıkmış gibiydi. 

Mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başladım, Taehyung da sandalyede oturup meyve yiyordu. Tabakları masaya bırakıp bebeğimi yerinden kaldırmış, oturup onu da kucağıma çekmiştim. Yanaklarında biriken ve dudaklarını tatlı suyla ıslatan çileklere bakıp derin bir nefes verdim.

"Çok tatlısın, neden bu kadar tatlısın ki? Aklımı kaçıracağım güzelliğinden."

Şişkin yanaklarına ve ıslak dudaklarına onlarca öpücük bırakıp beline sarıldım.

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin