-1.2-

2.9K 370 96
                                    

Yuka teyze bize güzelce gülümseyip bakışlarını narince Taehyung'umda gezdirmişti.

"Hoş geldin küçük bey."

"Hoş buldum Yuka teyze."

Japonca konuşmuştu, ben de aynı şekilde karşılık vermiştim. Paltomu çıkardığımda elimden almıştı, ben de bebeğimin elindeki çiçekleri alıp paltosunu çıkarmasına yardım ettim ve çiçeklerini tekrar kucağına verdim. Elini tutup salona yürüdüğümüzde bakışları etrafta geziniyordu, içeri girdiğimizdeyse annemle babamı incelemeye başladı. Annemin tatlılığına baktıkça gerginliği biraz azalmıştı ama bakışları onu inceleyen babama döndüğünde yeniden gerildi. Babama bakıp tek kaşımı kaldırdım, gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı ama hafifçe gülümsediği belli oluyordu. Taehyung'u bırakıp babama yürüdüm ve sıkıca sarılıp kulağına fısıldadım.

"Lütfen onu üzmeyin, senden biraz korkuyor, daha fazla korkutma."

"Merak etme canım, dikkat edeceğim, çok tatlı biri olduğu belli, onu şimdiden sevdim."

 "Merhaba, sen Taehyung olmalısın."

Annem sonunda konuşmaya girdiğinde Taehyung bakışlarını bizden ayırıp anneme dönmüş ve hafifçe eğilip elindeki çiçekleri uzatmıştı. Leylakları gören annemin ise gözleri parlamıştı, muhtemelen benim söylediğimi sanmıştı. Benzer zevkinin olduğu insanları severdi, artı bir puandı. 

 "Evet efendim, adım Kim Taehyung, çok memnun oldum."

"Ah! Leylaklar! Jeongguk mu söyledi, en sevdiğim çiçeklerdir!"

Annem çiçeklerle ilgilenip mükemmel bir gülümsemeyle sorduğunda kafamı iki yana salladım ve babamın sırtındaki elimi indirdim. 

"Hayır anne, ben söylemedim. Taehyung'un da en sevdiği çiçekler onlar, gelirken almak istedi."

Annem bana bakıp yeniden güzelce gülümsediğinde ondan hoşlandığını anlamıştım, her şey istediğim gibi ilerliyordu. 

"Çok naziksin Taehyung, teşekkür ederim. Yuka, çiçekleri vazoya koy tatlım."

"Rica ederim, beğenmenize çok sevindim."

Ellerini önünde birleştirip parmaklarının üzerinde yükselip yeniden eski haline dönmüştü, bu şirinlikten daha fazla uzak kalmak istemediğim için yanına adımladığımda bakışları hemen beni buldu. Parlayan gözleri beni izlerken annemin ve babamın bakışları üzerimizdeydi. 

"Masa hazır olana kadar biraz sohbet edelim."

İrkilip babama döndüğünde babam gülümseyerek bakıyordu ona, gerçek bir gülümsemeydi dudaklarındaki. Bakışları kısa bir anlığına bana çarpmıştı ve hafifçe onaylamıştı.

Benden mutlusu yoktu. 

Koltuklara geçip oturduk, onu daha yakınıma çekmek isterdim ama utanacağını biliyordum, yalnızca kendisini rahat ve güvenli hissedeceği kadar yaklaşıp arkama yaslandım.

"Aynı okuldasınız Jeongguk ile, değil mi Taehyung?"

"Evet efendim, on birinci sınıfım."

"Yüzde kaç burslusun?"

Başarı takıntılı babam yine kendisini belli etmişti, göz devirip bebeğime baktım. Babamdan gerçekten fazlasıyla çekiniyor gibiydi. 

"Yüzde yüz, efendim."

Babam memnun olmuştu, Taehyung babama bakıp derin bir nefes vermiş, ardından bakışlarını bana çevirmişti. 

"Ailen ne iş yapıyor?"

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin