-1.1-

3.1K 385 121
                                    

Gizli yerimizde geçirdiğimiz güzel dakikalarda Taehyung'um bana her şeyi anlatmıştı. Nelerin konuşulduğunu, ailesinin ne tepki verdiğini, kendisinin neler söylediğini, her şeyi atlamadan anlatmıştı bana. Bu olayı gerçekten halledecektim ama öncesinde bugünkü yemeği halletmem gerekiyordu.

Okul çıkışı Taehyung yanıma geldiğinde eğilip elmacık yanağından öptüm ve elimi uzattım, tutup kıkır kıkır gülmüştü.

"Bana gelmek ister misin? Jimin fizik sevmediğini söyledi, biraz çalıştırırım seni, hm? Zaman geçiririz birlikte?"

Dudaklarını büzüp kafasını sallamıştı, babasına haber verip izni aldığında beraber arabaya bindik. Bana yaslanıp kendisini küçülttüğünde Toshiro hyunga ısıtıcıları açmasını söyledim, bünyesi hassastı, çabuk üşüyordu. 

"Önce Bay Kim'in evine mi?"

"Hayır, benim evime gidiyoruz."

"Ve lütfen bana adımla seslen hyung, bunu konuşmuştuk. Ben Jeongguk hyunga kızarım, merak etme sen."

Toshiro hyung bıyık altından güldüğünde göz devirip bebeğimle ilgilenmeye devam ettim, yirmi beş - otuz dakikalık yolculuğun ardından evime gelmiştik, Taehyung inip şapşal şapşal beni beklemişti. Elinden tutup eve soktum onu ve çantasıyla hırkasını aldım, portmantoya astığım sırada Taehyung salona geçip oturmuştu.

"Önce bir şeyler yiyelim. Sipariş vereceğim, ne yersin bebeğim?"

"Aç değilim hyung, bir şey yemeyeceğim, teşekkür ederim."

"Olmaz öyle şey, bugün okulda da bir şey yemedin. Kızarmış tavuk söylüyorum ve itiraz istemiyorum."

El mahkum kafasını sallamıştı, siparişi verip salona geçtim yeniden ve bebeğimi yanıma çektim.

"Şey yapalım mı, yemeğimiz gelene kadar ders çalışalım, çabucak gelmez zaten. Sonra yemek yer, birlikte vakit geçiririz."

"Tamam güzelim, bekle eşyalarımı getireyim."

Çalışma odama çıkıp gerekli kaynakları ve araç gereçleri alıp aşağı indim, Taehyung hemen bana dönüp bağdaş kurmuştu. İlk konuları basitçe anlatıp soru bankasını ittim önüne, zorlansa da yapabiliyordu, bazılarını hiç anlamadığında yardımcı oluyordum. Öyle aman aman bir sorunu yoktu, yalnızca dersi sevmiyor gibiydi. Aradan geçen kırk beş dakikanın ardından yemeklerimiz  gelmişti ve ben biraz bebeğime zorla yemek yedirmiştim. Daha fazla yemek istemediğinde ısrar etmedim, zira akşam yemeğini bizimkilerle birlikte yiyeceğimizden çok doymasına gerek yoktu. 

Yemek bittikten sonra temizlenip yeniden salona geçtik, Taehyung kafasını göğsüme yaslayıp tamamen bana sokulmuştu, ben de göğsümdeki elini okşayıp belini sıkıca tutarak kendime çekmiştim. 

"Hyung."

Kafasını kaldırıp bana baktığında dikkatimi tamamen ona verdim, gözlerinin önüne düşen buklelerini itip mırıldandım.

"Söyle bebeğim."

"Okuldan atılmam, değil mi?"

Gülümsedim ve kafamı iki yana sallayarak dudaklarımı açık alnına bastırdım. 

"Hayır güzelim, atılmazsın."

"Müdür çok korktu bağışı keseceğim dediğinde."

Onu onaylayıp derin bir nefes verdim, ardından da omzu silktim.

"Bazı insanları korkutmak işte bu kadar kolay. Para, tapıyorlar resmen paraya, olmadığında yoksunluk krizine girecek kadar bağımlı pislikler var. Bizim müdür gibi, eğitim çok mu umurunda? Nereden ne kadar çalabilirim hesaplaması yapıyor o."

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin