-4.0-

2.1K 305 90
                                    

Uzun zaman önce uyandım, teninde parmaklarımı gezdiriyordum. Mükemmel geçen gecemizin ardından odamıza çıkıp ufak yaramazlıklar daha yapıp uyuyakalmıştık, uçak bugün kalkacaktı. Taehyung'u uyandırıp hazırlanmamız gerekiyordu artık. Yerinde kıpırdandığında belinde gezdirdiğim parmaklarımı durdurdum ve uyanmaya çalışan çehresini izledim yine hayranlıkla, her zaman olduğu gibi. Bana biraz daha yaklaşıp göğsüme yasladı sırtını ve sevimlice kıpırdanıp durdu daha da sokulmak için. Bu tatlı haline karşılık kıkırdadım, balımda şirince gülmüştü.

"Günaydın bebeğim."

Yanağına dudaklarımı bastırıp fısıldadım, boğazını temizleyip yutkundu.

"Günaydın sevgilim."

"Kahvaltı edelim birlikte, sonra da uçağımız kalkacak. Eve dönme vaktimiz geldi."

Hafif bir mırıltıyla bana dönüp yanağını omzuma yaslayıp bana sokulduğunda geri çekildim zorlukla, hiç istemiyorum ama uçak erken kalkacaktı.

"Uçak erken kalkacak."

"Ama uykum var benim hala."

Saçlarını okşayıp kaşının üzerine dudaklarımı bastırdım ve uykulu gözlerine baktım.

"Uykucu bebek, uçağa bindiğimizde kucağımda uyuturum seni. İki saati geçiyor Tokyo - Seoul arası, biraz daha dinlenebilirsin o zaman."

Boynunu ve omzunu da birkaç kez öpüp gülümsedim, kafasını kaldırıp tek gözünü açarak bana baktığında burnundaki bene dudaklarımı bastırdım bu kez de ve belinde parmaklarımı gezdirmeye devam ettim.

" Hadi bebeğim, güzel bir kahvaltı edelim."

Kafasını sallayıp ayağa kalktı, ben öncesinde banyoya gittiğim için gitme gereği duymamıştım, Taehyung banyodayken altıma eşofmanımı geçirip yatağı topladım, bebeğim de çıkıp üzerine benim sweatshirtlerimden birini geçirmişti.

" Sen otur bakalım şöyle."

Mutfağa girdiğimizde bebeğimi kucaklayıp mutfak tezgahına oturttum yumuşakça, kollarımı iki yanından tezgaha yaslayıp üzerine eğildim ve dudaklarına uzun ve ıslak bir öpücük bırakıp geri çekildim, alnını alnıma dayamıştı.

"Yardım etseydim?"

"Bebeğim yorgun. Daha fazla yorulmasına gerek yok."

Onunla bel altı konuşmaya bayılıyordum. Bazen utanıyordu, bazen de beni önce şoka sokan, ardından deli gibi azmamı sağlayan sözler söyleyip karşılık veriyordu. Sonucunda deli gibi beceriyordum onu ve Taehyung da bundan dolayı oldukça fazla memnundu.

Kollarını boynuma sarıp bacaklarını bacaklarıma sürttüğümde parmaklarımı baldırında gezdirdim. Beni biraz daha kendisine çektiğinde aklımı başımdan alacağını anlamıştım.

"O kadar da yorgun hissetmiyorum, biraz daha yaramazlık yapabiliriz."

Elini boynumdan göğsüme kaydırdı, ardından yavaş yavaş karnıma kaydı. Kas çizgilerimde gezinen parmaklarıyla burnumdan derin bir nefes verdim. Düzenbaz parmaklar bu kez de kasık çizgilerimde dolanmaya başladığında alt dudağımı ağzımın içine çektim.

"Bugün son günümüz olmasaydı seni günün üç zaman diliminde de bir tatlı gibi tüketirdim bebeğim. Ama evimize dönme zamanımız geldi, etrafta sekerek yürümeni istemiyorum."

Yapardım, gerçekten de yapardım. Ona doymak mümkün değildi, yemin ederim bir ömür sevişsek yine de doymazdık. Her seferinde bilincimi yitiriyordum, beynim zevkten uyuşuyordu. Parmağımı oynatacak takatim kalmıyordu, vücudum jöleye dönüyordu sanki.

Cherry Blossom×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin