Bölüm 40: "Alparslan"

569 28 2
                                    

Bölüm 40:
"Alparslan"

🌺

🎵 Ata Demirer - Beyaz Zambaklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🎵 Ata Demirer - Beyaz Zambaklar

*

Saç diplerime kadar bedenimin uyuştuğunu hissediyordum.

Doğan abiyi, kuaförde göreceğim hayatım boyunca aklımın ucundan dahi geçmezdi.

“Doğan abi, ne arıyorsun burada?”

Kaşlarım anlamsızca çatılmıştı. Duygu ise öfkeyle öne doğru bir adım attı.

“Doğan abi iyi misin sen?!” Dedi kızgınlıkla. “Birazdan Erman abi gelecek, burada senin ne işin var?”

Doğan abi, hızlıca dudaklarını ıslattı. Büyük bir lokmayı, zorla yutuyormuş gibi yutkundu. Yavaşça bir kaç adım atarak duraksadı.

“Hayalimden bile güzel olmuşsun.” Gözlerinden akan yaşları engellemek istercesine, göz kapaklarını sıkıca kapatıp açtı.

“Doğan abi, sen..” diyecek söz bulamıyordum. Zaten o da elini kaldırarak beni susturdu.

Cebinden, mavi kadifeli bir kare kutu çıkardı. Ağır adımlarla yaklaştı ve önümde durdu.

“Ben..” dedi zoraki bir konuşmayla. “Bu senin için.” Ağlamamak için kendini sıktığı o kadar belliydi ki.. “Senin için, bir düğün hediyesi.”

“Gerek yok Doğan abi..”

“Akşama gelemeyeceğim.” Kızaran gözlerini gözlerime kenetledi. “Uçağım var.” Kutunun kapağını araladı. “Takarsan çok sevinirim.”

Kuaförde bulunan herkes bana bakıyordu. Gerim gerim gerilmiştim. Alıp almamak arasında kararsız kalmıştım. Almam, büyük bir aptallık olurdu, biliyorum. Almazsam, Doğan abiyi daha fazla üzecektim. Bunu istemiyordum. Üzülmesini istemiyordum.

Kutuyu biraz daha kaldırdı. İçinde, ince zincirli, ucunda yonca figürü olan kibar bir kolye vardı. Elimi biraz kaldırdım ve indirdim.

“Sadece bir düğün hediyesi.” Diye yineledi.

Yavaşça kutuyu kavradı parmaklarım. “Teşekkür ederim.”

Bana öyle bir gülümsemesi oldu ki, büyük bir minnet duyuyordu sanki. Sanki kabul ettiğim için o bana teşekkür ediyordu. Üzülüyordum. Sevdiğim bir insanın, böylesine acı çekmesine üzülüyordum..

Doğan abi, hiç bir şey söylemeden dönüp gitti. Bense, elimdeki kutuya bakakalmıştım.

Duygu “Neden kabul ettin Meyra?” dedi kızgın bir ses tonuyla.

“Artık üzülmesin istiyorum.” Dedim kutuyu kapatırken. “Biliyorum, hala beni seviyor. Çaresizlikle kabul ediyor en yakın arkadaşıyla evlendiğimi.” Duygu’ya çevirdim bakışlarımı. “Ben kendimi hep onun yerine koydum Duygu. Biz, ilk başta, Doğan abiyle birbirimize çok benziyorduk. Bende onun gibi acı çektim..”

Beyaz GardenyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin