Bölüm 7: Yaralı

2K 57 19
                                    

Bölüm 7:
Yaralı

Zehre ile okuldan döner dönmez soluğu bizim bahçede almıştık. Tekrar yeni komşumuzu göreceği umuduyla gözü hep sokağı gözlüyordu. Çantasını boynundan çıkarırken bile gözü hep sokaktaydı. Oturacağı yeri ezbere biliyor gibi, kendiliğinden oturdu.

Dudaklarımda belli belirsiz gülümseme belirdi. Karşısına oturdum. “Sen bu çocuğa tutuldun he...”

Bana bakmadan dudakları büküldü. “Ben tutuldum tutulmasına da...”

O anda bahçe kapısı açıldı. Duygu gülümseyerek içeri girdi. “Gelirken sizi gördüm. Bahçede olduğunuzu tahmin ettim.” O da henüz okul kıyafetini değiştirmemişti.

Yanıma otururken Zehre’ye baktı. “Sen ne yapıyorsun be manyak?” Sessizce kıkırdadım.

“Zehre aşık oldu.”

“Ne?” Duygu'nun dudakları arasından kısık bir kahkaha çıktı. “Bizim deli Zehre? Yok canım...” sonra elini Zehre'ye doğru salladı. “Kim bu şanssız?” Duygu ile ikimiz kıkırdarken Zehre bize dilini çıkarıp tekrar yola döndü.

“Yeni karşı komşumuz.”

“Asım...” diye iç geçirdi Zehre. “Adı Asım.”

“Ateş bacayı sarmış oğlum!” Duygu çantasını kolundan indirip telefonunu masaya bıraktı. Çantasından geometri defterini çıkardı. “Kanka sen anlarsın geometriden, şu soruyu bana çöz ve anlat kafayı yiycem kaç saattir.” Sayfayı bulup defteri önüme bıraktı.

“Kanka, Zehre’nin geometrisi benden daha iyi aslında ama şuan o çevrimdışı. Anlayacak mıyım bir bakayım tabi.” Duygu ile tekrar güldük. Zehre sayısalcıydı nasıl olsa.

Soruyu bir yandan çözerken bir yandan Duygu’ya anlattım. Bir kere de anlamıştı Duygu beni. “Senin gibi anlatsa anlayacağım aslında. Ama geometri bana uzak işte.”

Zehre başını avucuna yaslamış hala sokağı gözetliyordu. Bizi dinlemediğine emindim. Duygu defterini çantaya sokarken telefonuna mesaj geldi. Birden gözüm ilişti.

Mesaj Barbaros abidendi. ‘Seni bekliyorum’ yazmıştı. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken Duygu omuzunu silkip “Boş ver.” diye mırıldandı.

Gözüm Zehre'ye ilişip tekrar Duygu’ya döndüm. İyice yanına sokulup kolunu çekeledim. “Ne demek ‘boş ver’ ya? Duygu bak doğru söyle, aranızda bir şey mi var?” Fısıldarken kaşlarımı çattım.

Duygu ofladı. “Hayır Meyra! Yok aramızda bir şey.”

Telefonu parmakladım. “Bu ne o zaman? Bu ne?”

O anda Zehre aniden masadan fırladı. “Aha Asım!” Duygu ile boşluğumuza geldi. Yerimizden sıçradık. Bu kız bir gün bizi kalpten götürecekti.

“Evet?” Dedim ısrarcı bir tonda.

Duygu omuzlarını düşürüp dudaklarını birbirine bastırdı. “Tamam. Sadece öpüştük tamam mı? Ama aramızda bir şey yok.”

Ağzım açık kalırken Duygu eliyle çenemi kaldırıp kapattı. “Bir dakika! Beynim yandı şuan. Aranızda nasıl bir şey yok?”

Beyaz GardenyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin