Bölüm 5: Ayaklı Bela

2.2K 65 6
                                    

Çok güzelsin adam... gönlümde çiçek açtırırken, içimde fırtınalar kopardın.

🌺

Bölüm 5:
Ayaklı Bela

Sessizce eve girsem de yakalanmayı başarmıştım. Teyzem özlemle ismimi seslendiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. Parmak uçlarımda yürümeyi bırakmıştım. Aslında teyzemi çok seviyordum. Ama onun uyuz oğlu, gıcık kuzenimden nefret ediyordum.

İçeri girdiğimde annemlerin yanında sadece teyzemi gördüm. Rahatça bir nefes verip içeri girdim. “Hoş geldin teyze!”

Ayağa kalkıp sıkıca sarıldı. Sarı saçları çok güzel kokuyordu. “Kız senin saçların mı ıslak?” diye sorunca kendimi koltuğa atar gibi bıraktım. Biraz da Enes'i görememenin verdiği rahatlıktı bu.

“Of sormayın uzun hikaye.” Kalçamı geri çekip koltukta doğruldum. “E teyze? Sen nasılsın, eniştem nasıl?”

“İyi sana çok selamı var. Bir kuaför dükkanı açmayı düşünüyorum onun için koşturuyoruz.” Uzanıp dizimi sıvazladı.

“Sizin lokantanız yok muydu?”

“Evet. Enişten dükkana ortak birini aldı. Yakın bir arkadaşı. İşler rahatlayınca bende kendime kuaför açmaya karar verdim. Ne zamandır hep aklımdaydı zaten.”

“Çok sevindim teyze. Hayırlı olsun şimdiden.” Birden birinin küfür ettiğini duydum. Teyzem babamdan utanmış olmalı ki yüzünü buruşturdu. Benimde yüzüm değişmişti. “Enes'in sesi miydi o?”

Babam komik bir şeymiş gibi güldü. Sonra merdivenleri gösterdi. “Odanda oyun oynuyor.”

Ağlamaklı bir şekilde ayaklarımı yere vurdum. “Hayır ya! Hayır!” Annem yandan uzanıp bacağımı hafifçe çimdikledi. Beni uyarmak içinde gözlerini açıp kaşlarını kaldırdı. Bu hareketi çok ayıp ettiğimi anlatıyordu.

Teyzem alınganlık yapmıyordu. Çünkü bizim bu halimize alışkındı. Aksine gülmüştü. Babam “Git bir bak istersen, birbirinizi özlemişsinizdir.” dediğinde teyzem daha çok gülmüştü. Bozulan kişi bendim.

Hırsla merdivenleri çıkıp odamın kapısını hızlıca açtım. Enes kendini oyuna kaptırmış masama eliyle vurmuştu.

“Hay sikeyim ya! Lan adam yukarıda yukarıda!” Bilgisayar ekranına bağırıp duruyordu. “Basın diyorum size, sike mi bakıyor gözünüz!”

Arkadan yaklaşıp kafasına sağlam bir şekilde tokat çaktım. “Ananı...” diyerek başını tuttu. Arkasını döner dönmez gülmeye başladı.

“Terbiyesiz!”

“Ay canım kuzenim gelmiş.” Ellerini yanaklarıma uzattığında ellerine yapıştırdım.

“Çek elini yoksa bir tarafına sokarım!” Bu kez ayağa kalkıp eliyle ağzımı kapattı. Diğer eliyle başımı tutunca değerlenmeye başladım.

“Sussana salak! Mikrofon açık.” Kolunu boynuma sarıp, eliyle ağzımı kapadı. Çünkü kurtulursam bağıracağımı biliyordu. Diğer eliyle de bilgisayara uzanmış oyunu kapamaya çalışıyordu.

Parmağının iç kısmına dişlerimi geçirdiğimde iterek beni bıraktı. “Lan vahşi! Parmağımı kopardın!”

Onu umursamadan bilgisayarın başına oturup elimle kapıyı işaret ettim. “Hadi güle güle, güle güle.”

“Bilgisayarı ver.”

“Vermeyeceğim ya!”

“İlla uyuzluk yapacaksın yani. Kızım ver işte zorla aldırma.” Bu kez masama dayanmış bana tehdit dolu bakışlarla bakıyordu.

Beyaz GardenyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin