Gelmeyecek olan, böyle beklenmezdi.
🌺
Bölüm 2:
Gönül AğrımGözlerim ağlamaktan kan çanağına dönmüştü. Dakikalar geçti ama aklımdan o görüntü gitmiyordu. İçim sızlıyordu. Ben onu severken, o bir başkasını seviyordu.. Durmadan kendime bunu hatırlatıyordum.
Hakkım yoktu ona kızmaya. En doğal hakkıydı birini sevmek..
Kalbim acıya acıya kabullendim bu gerçeği..
Penceremin mermerine dayadım dirseklerimi. Hava karardığı için camda kendi yansımamı görüyordum. Bir kez daha titreyerek burnumu çektim. Ellerimle kaç oldu siliyordum yaşlarımı hatırlamıyorum.
Penceremin önüne koyduğum gardenyama baktım. Saksıya tek ekmiştim onu. İsmini saklamıştım köküne..
Çenemin altından damlayan yaşları koluma sildim. Arkamdan ince bir ses duydum. "Meyra?" Bu Zehre'ydi. Ona döner dönmez adımı panikle yineledi. "Meyra!"
Onu görünce daha çok ağlamaya başladım. Dudaklarımı hıçkırmamak için bastırdım. Zehre hızlı adımlarıyla yanıma ulaştı. Kollarımı hemen boynuna sardım. Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımdan süzülüyordu.
"Ne oldu?" Diye iç geçirdi.
İçimi çeke çeke nefes aldım. Nefesim kesiliyordu sanki. "Sevgilisi varmış Zehre."
"Ne?" Kollarımdan tutup yüzüme baktı. "Kimin sevgilisi varmış?"
"Onun! Gördüm. Sevgilisi aradı." Ellerimin tersiyle tekrar tekrar gözlerimi sildim. "Başkasını seviyor Zehre." Sona doğru sesim kısılmıştı.
"Hayır ya! Olamaz öyle bir şey. Bilirdim yani ben." Onun da sesi kısılmıştı. "Ağlama." Tekrar beni kollarının arasına aldı. Canım yanıyordu. Onu bir başkasıyla düşünmek, canımı acıtıyordu.
Elimdeki sıcak çay bardağına baktım. Dün akşamı zihnimden atmaya çalışıyordum. Zehre'yi zorla göndermiştim. Ama peşimi bırakmayacaktı.
Bir dilim ekmek boğazımdan zar zor geçti. Açık mavi, beyaz çizgili gömleğimi düzeltip kahvaltıdan kalktım. "Anne ben staja gidiyorum."
Annem çayını doldururken, "Tamam kızım." diye cevapladı beni.
Kot pantolonumun altına beyaz spor ayakkabılarımı geçirdim. Bir anasınıfında staj görüyordum. Açıkçası nasıl kafam kaldıracaktı hiç bilmiyorum.
🌺
Stajdan sonra eve gelmiş yarın için etkinlik hazırlamaya çalışıyordum. Gözlerim bilgisayara bakmaktan yorulmuştu. Oflayarak siyah saçlarımı karıştırdım. Kafamı bir türlü toparlayamıyordum.
Önümdeki bilgisayara boş boş bakarken zil çaldı. Lâkin oralı olmamıştım. Muhtemelen annemin komşularından biriydi. "Meyra kapı çalıyor duymuyor musun?" Annemin ince sesi evin duvarlarında yankılandı.
"İşim var bakamam!" Gerçekten odadan odaya bağırarak konuşmamız hobi hâline gelmişti.
"Meyra kalk bak şu kapıya! Ellerim hamurlu!" Evet, annemin tehditkar ses tonu kulaklarıma varınca hemen sandalyeden kalktım. Tufan yine dışarıdaydı. En azından olsaydı kapı açma zahmetinden kurtulabilirdim.
"Lanet kapı!" Söylenerek açtığım kapıda Duygu, Zehre ve Ezgi vardı.
Zehre elindeki bira şişesini reklam yapar gibi bana doğru tutuyordu. "Evet, içki tüm kötülüklerin anasıdır. Sakın kullanmayınız. Ama içinizdeki dertleri dökmenize yardımcı olur."
![](https://img.wattpad.com/cover/227206402-288-k736849.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gardenya
Roman pour AdolescentsMeyra liseye başladığı zamanlarda, en yakın arkadaşının abisine aşık olur. Dört yıldır ona gizliden gizlediği beslediği bir aşk vardır. Ama bir gerçek vardır ki; hiç bir şey gizli kalmaz! Bahçelerinde olan Gardenya'lar Meyra için ayrı bir önem taşır...