9. Bölüm

6K 338 26
                                    

Haldun amca bizi kapıda karşıladıktan sonra masasına geçerek iki elini masada birleştirdi. "Hoş geldiniz dostum!" diye söze girdi.

Dedem de gülümseyerek "Hoş bulduk Haldun'cum" diye karşılık verdi

"Sizde hoş geldiniz Nermin hanım"

"Ah! Hoş bulduk Haldun beycim. Sizler nasılsınız?"

"İyi diyelim iyi olsun!" diye gülümseyip bu sefer bana baktı

"Sende hoş geldin küçük dostum?"

Yutkunarak babaanneme baktım. Babaannem gülümseyerek bana öpücük gönderdi ve başıyla haydi cevap ver der gibi yaptığında Haldun amcaya döndüm. Dudağımdaki belirli belirsiz tebessümümle  "Hoş buldum Haldun amca!"

"E Zeynep hanım müsait mi?" dedemin sorusuyla Haldun amca tekrar dudaklarını araladı

"Birazdan gelir dostum" deyip elini masasında duran telefona götürdü. Telefondan sekreterini aradı. Konuşmadan önce hepimize baktı.

"Bu arada ne içersiniz? Sormayı unuttum. Kusuruma bakmayın"

Babaannem kucağındaki çantasını önündeki masaya bırakıp "Aaa, olur mu Haldun beycim" deyince dedeme baktım. O da tebessüm edip "Sütlü kahve söyle sen bize" dedi ve parmaklarıyla masada ritim tuttu. Dedem ile Haldun amca uzun yıllardır arkadaş olduğu için dedem çok rahat takılıyordu.

Haldun amca telefonun diğer hattındaki sekreterine "Kızım, bize üç tane sütlü kahve bir tane de sıcak çikolata getirebilir misin?"

Sıcak çikolata dediğinde gözlerim ışıldadı. Çikolata olan herşeyi çok seviyordum gerçekten. Babaannem bu halimi görünce eğilip başımdan öptü. Dakikalar sonra kahvelerimiz gelince içmeye başladık. Çok geçmeden kapı tekrardan çalınıp hafif araldı. İçeri beyaz önlüklü çok güzel bir kadın gülümseyerek odaya girip bize doğru yürüdü. Tıpkı halam gibi çok güzel saçları vardı.

Gülümseyen dudaklarıyla "Afiyet olsun hepinize!" Aynı ifadeyle babaaannem de gülümsedi ve başını sallamakla yetindi

Haldun amca araya girerek "Zeynep hanım hoş geldiniz. Buyurun ne içersiniz?"

"Teşekkür ederim Haldun hocam. Ben birşey almayayım!" dedi ve karşımdaki koltuğa oturarak kafasını bana çevirdi.

"Merhabalar yakışıklı. İsmin nedir?"

"Yusuf" diye yanıt verdim.

Elini uzatarak "Benimki de Zeynep. Memnun oldum" bende başımı sallayıp elini sıktım ve geri yerime oturdum. Dedeme baktığımda gülümseyen yüzüyle bana göz kırptı.

Zeynep hanım tekrar konuşunca ona döndüm. "Yusuf'çum! Benim odamda balık var. Şimdi acıkmışlardır. Beraber gidip yem verelim mi?" Onay almak için babaanneme baktım. Birde balıklara yem vermeyi severdim. Babaannem elini yanağıma getirip 'E haydi' der gibi onayı verdi. Heyecanla Zeynep hanıma baktım

"Olur gidelim!"

Onay verdiğimde Zeynep hanım ayağa kalktı ve Haldun amcaya doğru başını çevirip "Haldun hocam. Biz Yusuf ile biraz balıklara yem verelim. Hemen geliriz değil mi Yusuf"

Başımı sallayarak "Hı, hı" diyebildim.

Zeynep hanım elini omzuma yaslayarak "Eh hadi bakalım o zaman" ve Haldun amcanın odasından çıktık. Zeynep Hanım'ın odasına doğru yürüdük. Odaya girdiğimizde sandalyenin hemen önünde duran sehpanın üstündeki akvaryum bizi karşıladı. İçinde bir sarı ve bir kırmızı balık olmak üzere sadece iki tane balık yüzüyordu. Biri sürekli camı yalıyor öteki sürekli dolaşıyordu.

GözYaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin