Secret Amour -HyunLix-

1.1

Akşam olmuş oturma odasında oturup telefon ile ilgilenirken içeriye Hyunjin girdi. Bana yan bir bakış atıp önüme oturmuştu.

"Ters bakmaktan vazgeç Hyunjin."

"Derdin ne senin Felix? Her yaptığıma bir şey buluyorsun."

"Asıl senin derdin ne? Öylesine bir kız yüzünden bana kızıyorsun."

"Senin için öylesine bir kız olabilir ama ben ona o gözle bakmıyorum."

"Baktığın gözlerini kargalar oysun."

Diyerek ayağa kalktım ve mutfaktan Changbin'in aldığı abur cuburlardan bir çikolata aldım o sırada Changbin mutfağa girdi.

"Naber Felix."

"İyi, sen?"

"İyiyim hadi havuza girelim birlikte."

"Akşam akşam?"

"Evet, eğlenceli olur."

"Boş ver hyung, ben girmeyeyim."

"Şu aptal için kendi eğlencenden mahrum kalmasana. Boş ver işte değişir o."

Kafamı salladım.

"Teşekkürler hyung ancak biraz yorgunum."

"Hadi ama Felix... Ben kuzenlerim ile eğlenmek istiyorum."

Bu ısrarlarına dayanamayıp kafamı olumlu şekilde salladım.

"Pekala hyung, senin için hazırlanırım."

Gülümsemişti, bende yukarıya çıkıp bir şort ile tişört giymiştim. Aşağı kata inip bahçeye çıktım. İkili çoktan havuza girmişti. Derin bir iç çekip havuzun kenarına geldim ve ayaklarımı suya daldırdım.

"Girsene Felix."

"Biraz böyle otursam olmaz mı?"

"Sen bilirsin."

O sırada Hyunjin yüzerek yanıma geldi.

"Sudan mı korkuyorsun yoksa?"

Alaylı sesi ile kaşlarımı çattım.

"Bir kız için böyle davranman saçmalık."

Ne istiyordu bilemezdim ama nedense şuan onun o kadar uğraşmak istemiştim ki.

"Sadece peşini bırak, yeterli."

Yandan gülüp biraz ona doğru eğildim.

"İyi olan kazanır Hyunjin."

Diyerek suya girdim.

"Aptal..."

Arkamdan konuşunca ona döndüm.

"Kendin istedin hyung, yanlış mı?"

"Kendini çoktan elenmiş bil."

Demiş ve yüzmeye devam etmişti. Kendi kendime göz devirip söylendim. Ancak bu olayları hak ediyordu. O kıza bir şey yapmadığım halde beni böyle suçlu bulması normal değildi.

★

"Selam Nora."

"Yongbok-ah, beni aramazdın sorun ne?"

"Ben geri döndüğümde neden buluşmuyoruz?"

"Yongbok-ah, doğru mu anladım acaba? Sadece ikimiz mi?"

"Evet Nora-shi."

"Ah... elbette. Sen döndüğün zaman buluşalım tabiki!"