Secret Amour -HyunLix-

3.9

Arabamı röportaj yapacağım yere doğru sürüyordum. Çocuklar daha sonra gelecekti çünkü erken gidip bir kaç halletmem gereken işi halledecektim.

Geleceğim yere varmam ile arabayı park edip büyük binadan içeriye girip asansör ile 51. Kata çıktım. Asansör açılınca karşımda bir kadın bekliyordu. Önümde eğildi ve bana bir dosya uzattı.

"Hoş geldiniz bay Lee. Bu dosya sizin için hazırlandı, sorulabilecek soruların benzerlerini içeriyor. Bu sayede heyecan yapmadan cevap verebilirsiniz."

"Heyecan yapacak bir şey yok. Uğraşmışsınız fakat teşekkürler istemiyorum."

Kadın geri dosyayı çekmişti.

"Nasıl isterseniz. Buyrun sizi yönlendireyim."

Kadının arkasından ilerlemeye başladım. Bir odanın önünde durduk ve kapıyı çalıp içeriye girdi. Kısa süre sonra benide çağırdı.

"Hoş geldiniz bay Lee."

"Merhaba bay Yoon."

Masasının önünde olan koltuklara oturdum ve ona baktım.

"Kanalımızın ricasını reddetmediğiniz için teşekkür ediyorum."

"Ne demek."

"Açıkcası... Küçük yaşta ve bir anda ünlenen biriydiniz. Gerçi aileniz sayesinde hep ünlüydünüz."

Kafamı yere eğip nefesim ile güldüm.

"Elbette ünlü bir aile."

"Uzun süredir sizinle röportaj vermek için çok uğraştık ve sonunda bu uğraşların sonucu buradasınız."

Kafamı kaldırıp tekrar adama baktım.

"Tüm sorulara cevap verebilecek misiniz?"

"Tabiki, cevapsız bırakmayacağım sizi."

"Bir kitabınızda adı hiç geçmeyen bir karakter var. Onunla ilgili bir çok soru var. Benide oldukça meraklandırdı. Kimdir bu karakter?"

"Soruların kamera karşısında sorulacağını sanıyordum?"

"Ah, haklısınız. O halde neden şimdi çekime geçmiyoruz?"

Adam ayağa kalınca bende kalktım.

"Geçelim."

Birlikte odasından çıktık ve binanın 65. Katına çıktık. Bir stüdyoya girince gözler bize dönmüştü. Bir çok kişi vardı. Ve bir çok haberci.

Ancak o kalabalığın arasında gözlerime takılan tek kişi Hyunjin olmuştu. Derin bir nefes verip benim için ayrılan masaya oturdum. Sunucu da karşıma oturmuştu.

"Geri sayım bitiminde başlayacağız!"

Ondan geriye doğru sayılmaya başlamıştı. Bende içimde kırıntıları olan heyecanımı bastırdım ve gülümsedim. Sunucu kısa bir girip yapıp bana dönmüştü.

"Sorulardan kaçmak yok bay Felix."

Adam gülünce bende güldüm.

"Kaçmak yok o halde."

"İlk soru ile başlıyorum! Bir çok sorunun arasında bir inci gibi parıldayan o soru. Bir çok kişi tarafından merak edilmiş ve bu bizde de bir merak uyandırdı."

Eline bir kağıt alıp bana bakmıştı.

"Adı 'sır aşk' olan kitabınızda ismi olmayan bir karakter var. Hep bir yıldız sembolü ile gösterilmiş. Nedeni nedir?"

"Açıkcası... Bir nedeni yok."

"Yoksa isim bulmaya mı üşendiniz?"

Bir kaç kahkaha ortamda yayılınca tebessüm ettim.