Önceki bölüm istediğim votenin çok azıcık altında kaldı ama sorun değil :) Yb isteyenler için burada :)
Hayal gücünü kullanmak her zaman daha iyidir, zaten ultimedya da buna yardımcı olmak için değil mi? Multimedya; Batu
+15 votede yeni bölüm gelir, yorumlarınızı eksik etmeyin, seviliyorsunuz <3
Nasıl kalktım bilmiyorum ama kendimi bir anda okulda buldum. Bildiğiniz gibi geç kalmıştım. 1 haftadır okula gidiyordum ve ölmek üzereydim sanırım. Okul formasına daha alışamamıştım ve eteğim diğer kızlara göre biraz kısaydı, sanırım. Şu kırmızı siyah eteklerdendi. Neyse ki içindeki beyaz gömleğin sadeliğine karşı siyah bir ceket bulabilmiştim.
Saçım salıktı. Kızıl saçlarımın uçları sarıya dönüyordu. İlginç ve hoştu. İyi bir bakış attığımda birçok erkeği elde edebilirdim ve ediyordum da zaten. 1 haftada 6 çıkma teklifi reddetmeme rağmen erkekler durmak bilmiyordu. Her gün sıramın üstünde farklı bir hediye ya da çiçekle karşılaşıyordum. Kızlar mı? Onlar benimle arkadaş olmak için kıçlarını yırtıyorlardı. Henüz yanımda popülerlik için dolaşan birisini istemiyordum. Bu arada Batu'yla arkadaşlığımız bayağı ilerlemişti de. Tek kız arkadaşım ise yanımda oturan Sedef'ti. İyi bir kıza benziyordu. En azından popülerlik için yanımda olacağını düşünmüyordum.
"Trish hadi kızım koş biraz!". Murat'ın bana günaydın demesi işte. Herkes dönüp bana baktı. Eteğim okuldaki en kısa etekti. Ağır ve sallanan adımlarla sırama doğru ilerledim. Batu'yu gördüğümde bana bakıyor ve gülümsüyordu. Tepkisiz kalmayı seçtim ve sınıf sırasının en arkasında yerimi aldım. Ağzımdaki sakız ne kadar bana 'sürtük' görüntüsü verse de alakam yoktu.
Sınıflar içeri girerken Murat hoca benimle konuşmak için kenara çekti. Ona soru soran gözlerle baktığımda konuşması gerektiğini sonunda anladı. Gözlerini bana dikti ve üzerimi süzdükten sonra konuşmaya başladı.
"Kılık kıyafetine dikkat etmen lazım. Geldiğin yerde işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama burada öyle yürümüyor. Ayrıca okula artık zamanında gelmelisin. Fazla dikkat çekicisin.".
"Bittiyse sınıfa çıkıyorum.".
"Uyarıları göz ardı edersen olacaklara katlanacaksın.". Güldüm. Ne anlatmak istediğini gayet iyi anlamıştım. Anlamamazlıktan gelmek işime geliyordu. Biraz yaklaştım.
"Ne demeye çalışıyorsunuz?".
"Etek boyun. Yeterince uzun değil.". Eteğime bir bakış attım ve onu santimlik yukarı kaldırdım. Doğrusu pek değişiklik olmamıştı. Gözleri ilk önce açıldı ve öksürdü. Daha sonra 'Neden uğraşıyorum ki?' Dercesine gözlerini devirdi. Güldüm ve sınıfıma doğru yürüdüm. Merdivenlerde Batu'nun basketbol takımıyla karşılaştım. Selam verdiler bende onlara verdim. Aralarından 1 tanesi çok dikkatimi çekiyordu. Bana oldukça uzak davranıyordu.Beni görmezden gelmesi sinirlerimin bozulmasına yetiyordu. Şu ana kadar 1 kere süzmüştü yalnızca. Başka zamanlarda başını bile çevirmiyordu.
Yukarı çıkıp sınıfıma paldır küldür daldım.Hoca daha derse girmemişti ama bütün dikkat bana dönmüştü. Müdüre karşı çıkmak beni mutlu etmiş olacak ki sınıfa gülerek 'Günaydın!' diye bağırmıştım. Bunu neden yaptığıma anlam verememiştim ama hoşuma gitmişti. Koşar adım gittim ve yerime oturdum. Ne tesadüf ki Sedef bugün gelmemişti. Onun yerine basketbol takımından birisi oturdu yanıma. Bu arada basketbol takımının başkanı bana 1 kez bile selam vermeyen Ege'ymiş. Yanıma oturan ve selam veren Burak'tan öğrendim.
"Bugün öğlende maç var. Gelmek istersin diye düşündüm." Gülümsedi. Tek kaşımı kaldırdım.
"Bu bir teklif mi yoksa?". Gülümsedim. Utanmıştı. Omzuna yavaşça vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞİM
Teen FictionYüreğimin önüne acılardan inşa edilmiş kalın, soğuk duvarların yıkıldığı an, hayatımın değiştiği andı..