Yeni bölüüm :)
Yorumlarınız ve oylarınız benim için değerli :)
İyi okumalar..
HATIRLATMA..
Uyuma umuduyla gözlerimi kapatsam da cızırtılı seslerden sonra kendime geliyor ve uyanıyordum. Kafamın ne kadar meşgul olduğu ortadaydı. Belimde hissettiğim soğuk el beni kendine çekince biraz irkildim. Sonra Ege olduğunu anlayınca kendimi bıraktım. Omzuma ufak bir öpücük kondurdu.
"İyi geceler.". Nefesini boynumda hissediyordum. Bir süre öylece durduktan sonra kendimi baskın gelen uykuya teslim ettim.
.....
Uyandığımda havanın daha aydınlanmamış olduğunu görünce tekrar uyumak için gözlerimi kapattım. Bu kadar erken uyandığım zamanlar çok nadirdi. Çok hasta olduğum zamanlar uyuyamadığımdan bu saatte uyanırdım. Bu sefer beni uyandıran bir şey vardı. İçimdeki hisleri bastıran soğuk el...
Kendimi yavaşça ileri çektim ve Ege'nin ellerinden kurtularak yataktan doğruldum. Yüzümü yıkamak için lavaboya girdiğimde saçlarımı da tarayarak düzenledim. Üstüme giydiğim kapşonlu hırkayla mutfağa indim. Biraz kahve iyi gelebilirdi. Sıcak fincanı elime aldım ve arka bahçeye çıktım. Salıncağa oturdum ve kahvemi yudumlarken bir süre etrafı izledim. İzlenebilecek çok bir şey yoktu. Hava daha yeni yeni aydınlanmaya hazırlanıyordu. Herhangi bir evin çatısından gelen baykuş sesi insanı ürkütecek kadar ıssızdı. Rüzgarın sertliği yüzüme çarparken sesiyse kulaklarıma hoş geliyordu.
Kahvemin bittiğinden emin olduğumda güneşin doğuş vakti gelmişti. Yavaş yavaş doğan güneşin parlaklığı gözlerimi kamaştırırken hayatımda ilk kez karanlığa dönmek istedim. Babamın beni terk ettiği o soğuk,ıssız karanlık..
Bugünün farklı olduğu belliydi. Okul kıyafetlerimi giyerken Ege'nin hâlâ uyuyor olması beni şaşırtmıştı. Dün yaşananlar yüzünden ne kadar kırgın olsam da..
Okula yürüyerek gitme isteğime yenik düşerek yola çıktım. Taktığım kulaklıktan gelen müzik sesinin tek amacı , yanımdan geçen arabaların sesinin kapanıyor olmasıydı.
Okula ulaştığımda henüz birkaç kişinin geldiğini gördüm. Ege'nin uyandığında beni arayacağını bildiğim için telefonu elimde tutmayı tercih ettim. Sınıfa doğru ilerlerken bir yandan da koridorların boşken ne kadar ıssız ve az da olsa huzur verici olduğunu düşündüm, dolu haline göre..
Çantamı sırama koyduktan sonra kulaklıklarımdan gelen müzik sesi eşliğinde cam kenarına gittim ve dışarısını izledim. Okulun kalabalık olduğunu yeni fark etmemin üzerine telefon titremeye başladı. Heyecanlanarak ekrana göz attım. Tahminlerim yanılmazdı. Bir süre bekledikten sonra cevapladım.
"Nerdesin?". 'alo' dememe izin bile vermeden sorumu sormuştu.
"Sana da günaydın.". Bu iğneleyici cevabıma karşı derin bir iç çekti.
"Okuldayım.". Cevapladığımda sinirlendiğini hissedebiliyordum.
"Aptalca hareketler yapmaktan sıkılmaz mısın sen?".
"Okula gitmenin nesi aptalca?".
"Bunu yüz yüze konuşacağız.". Telefonu yüzüme kapattığında bir küfür savurdum.
"Ağzına yakışmıyor.". Yanımda dikilen Batu'yu fark ettiğimde korkudan sıçradım.
"Ne kadar zamandır buradasın?".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞİM
Teen FictionYüreğimin önüne acılardan inşa edilmiş kalın, soğuk duvarların yıkıldığı an, hayatımın değiştiği andı..