Yeni bölümm <3
Seviliyorsunuz çok çok çok çok <3 <3
İyi okumalar..
HATIRLATMA..
"Kısa kes.". Bu lafımla sinirlenmiş gibi gözüküyordu. Belki de umursamamama sinirlendi. Altımdaki kısa eteğimi tuttuğu gibi çekerek yırttı. Gözlerim korku ve şaşkınlıkla açılmıştı. Ağzım aralandı.
"Seni sürtük.". Sesim onun duyabileceği şekilde çıkmıştı. Arkadan bir kız geldi ve üstüme bir kova su boşalttı. Daha kötüsü olabilir miydi acaba?
Alayla güldü ve eteğimi çöpe attı. Kıçlarını kıvıra kıvıra lavabodan çıkarken onları izledim. Kapının kapanma sesi kulaklarımı çınlatırken esen rüzgarın serinliğiyle kendime geldim. Bacaklarım üşümüştü. Ne de olsa iç çamaşırım vardı. Polarımı çıkarttım ve etek gibi bağladım. telefonumu çantamdan çıkartarak Marrie'yi aradım.
Çalıyor.. Çalıyor.. Daha sonra tekrar deneyiniz.
Lanet olsun!
Polarımdan içimin gözükmediğini kontrol ettim ve saçımı bir kez sıktım. Şu durumda telefonumun ıslanmadığına dua ediyordum.
Murat hocanın bağırması,bu olaylar cidden çok gelmişti. Ağlamak istemiyordum. Zayıf değildim ben. Ağlamak zayıflar içindi.
Lavabodan dışarı adımımı attığımda flaşlar üzerime patladı. Gözlerimi flaşlara karşı kıstım ve elimle siper ettim. Kısa süre sonra elimi çektiğimde okulun yarısının beni izlediğini gördüm. En önde sürtükler alayla bakıp gülüyordu. Bütün koridor kahkahalarla çınlıyordu.
"Neler oluyor burada!". Sesin geldiği yöne ürkekçe baktım. Batu ve arkasında takımıyla geldiklerini gördüm. Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki......
Şu 4 sürtük, grubun önüne geçti. Ece, Batu'nun göğsüne elini koyarak ona yüzü dönük bir şekilde dayandı. Batu bakışlarını Ece konuşunca benden kaçırıp ona çevirdi.
"Görmüyor musun şu sürtüğün halini? Acaba içeride kiminle beraberdi? ". Batu bana baktı. Tepki göstermedim. İçimde bir şeyler eksiliyordu ama.. Hissediyordum.
"Doğru mu bu?". Onun yüzüne yalnızca baktım. Çenemin seğirdiğini hissediyordum. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. İtiraz edemedim. O sırada Sedef geldi ve beni çekeleyerek götürdü. Batu'nun gözleri üzerimdeyken gözümden akan bir dalma yaş ile bakışlarımı kaçırdım.
Sedef kolumdan sürüklüyordu bense yere bakıyordum. Beni okulun arka bahçesine götürdü."O geri zekalılar ne yaptılar yine! Bunu onlara fena ödeteceğim! Sakın üzülme! Batu kesinlikle senin tarafını tutacaktır.". Hızla kollarını bana doladı. Bende ona doladım.
"Korkuyorum.". Geri çekildi ve elleriyle omuzlarımı kavradı.
"Sakın korkma! Arkanda ben varım ve seni savunacak bir çok kişi var. Neler oldu orada anlat bana.".
"B-ben.. Eve gitmek istiyorum. Üşüyorum. Eteğimi yırttılar ve üzerime su döktüler. Elimden gelen tek şey Marrie'yi aramak oldu. O da açmadı. H-her şey çok hızlı gelişti. B-ben çok üzgünüm.".
"Merak etme. Birkaç güne unuturlar.". Bu beni rahatlatmalı mıydı bilmiyorum ama içimde parçalanan o şeyler bana acı vermeye başlamıştı.
Arabaya bindiğimde kendimi koltuğa yaydım. Altımda yalnızca polar vardı ancak Sedef yabancı sayılmazdı.
Evin önünde durduğumuzda saçımdan hala su damlıyordu. Eve baktım ardından bakışlarımı Sedef'e çevirdim. Ardından ağzımdan şu kelimeler döküldü.
"Çantamı unuttum.". Ardından gülümsedim. O da gülümsedi.
"Merak etme. Eve git ve dinlen.".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞİM
Genç KurguYüreğimin önüne acılardan inşa edilmiş kalın, soğuk duvarların yıkıldığı an, hayatımın değiştiği andı..